Mehmet TIRAŞ

EĞİTİMDE AMAÇ NEDİR?
13.05.2024
310

AKP’nin   21 yıllık iktidarında yılan hikayesine dönen hikayelerinden birisi de “maarif reformudur…”

Geriye dönüp baktığımızda 2004,2005,2006,2007,2017,2018 ve şimdi de  Bakan Yusuf Tekin’le “Yedinci Eğitim Reformunu” devreye aldılar.”

Şunu hemen söyleyeyim Yusuf Tekin 2023 yılında atanmış 9’cu bakan…

Bu eğitim reformunun adını da “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” koydular.

Bakalım bu reformun ömrü ne kadar sürecek?

Yeryüzünün gelişmiş, sosyal, zengin ve çağdaş toplumlarının parlaklığının altında hep  çağdaş eğitim”  var.

Eğitimde reform daha ziyade üretim biçimindeki değişiklikler ve çağ dönüşümlerinde toplumların gündemine zorunlu olarak gelir.

Çağdaş toplumlarda “müfredat”, “eğitimin anayasası gibidir” ve uzun ömürlüdür, bizde olduğu gibi ikide bir değiştirilmez. Uzun erimli ve vizyon içerdiği için bu ihtiyaç söz konusu olmaz.

Sanayi toplumunda eğitim; “insanlara okur-yazarlığı öğretmek, çarpım tablosunu ezberletmek”, “millî,dini ve manevi değerleri muhafaza etmeleri” için verilirdi…

Sanayi toplumunda üretim yapmak için üç nesne ”İş gücü, ham madde, araç-gereç” aranırdı.

Eğitim de çerçeve buna göre oluşuyordu.

Çünkü…

Sanayi toplumunun teknolojisi ”eğitime gerek duyulmadığı gibi, hatta okur- yazar olmanıza da gerek yoktu... Teknolojisi “ renk ve  işaretlerle” çalıştırılır ve  kapatılırdı.

Teknolojisinin kullanmak için prospektüsü (bir şeyden yararlanmakla ilgili kısa bilgi vermek, tanıtımlık yazı) bilmek yeterliydi.

Sanayi toplumunda üretim için ayrıca mutlak sürekli   Bilgiye” ihtiyaç duyulmuyordu.

Sanayi toplumunda eğitim okulla son bulurdu.

Meslek eğitimi yeterliydi.

Bilgi Çağına” geçilince…

Bilgi toplumunun teknolojisi sürekli eğitimi gerekli hale getirdi.

Çünkü teknoloji sürekli gelişiyor, değişiyor.

Eğitim, okulla sınırlı kalmadı ve doğumdan ölüme kadar insanlığın temel ihtiyacı oldu.

Üretim biçiminin değişmesi ile “üretimin içinde bilgi değişmez ve artan bir girdi” olurken...

Bazı sektörlerde insansız üretime geçildi.

Eğitim bilgi çağında insana “bilgi ve beceri” kazandırmanın ötesinde; ”eğitim bilginin alt yapısı,”internet bilginin istasyonu”,bilgi de düşüncenin yakıtı oldu.”

Bilgi kullanıldıkça kıtlığı çekilmeyen bir sermaye haline geldi.

Bu çağda eğitimde amaç “çağdaş dünyanın bireyini yetiştirmek kaçınılmaz oldu.”

Çağdaş dünyanın bireyi:

*Vicdanı hür, meslek ve ihtisas sahibi,

*Çağın teknolojisini kullanmayı ve teknolojiden yararlanmayı bilen,

*Yeniliğe ve değişime açık,

*Kişisel tercihlerinin ve beğenilerinin bilincinde,

*Kişilik haklarını bilen ve savunan, sorumluluğunu yerine getiren, başkalarının haklarına saygılı,

*Hümanizmi değişmez ilkesi olarak gören, barışı savunan,

*Hukuk devletine inanan, çağdaş, katılımcı ve çoğulcu demokrasiden yana,

*Cinsiyet ayrımına karşı çıkan,

*Soran,sogulayan,araştıran,okuduğunu anlayan,plan ve  program yapan,

*Sivil laiklikten ve Seküler bir eğitim verilmesinden yana olan,

*Üreten ve ürettiklerini yeryüzü ile kıyaslayan,

*Haklarını aramasını bilen,sorumluluğunu de yerine getiren,çevre bilinci olan ve tüm canlıların yaşam  hakkını savunan,

*”Dini.ırkı ve mezhebiyle övünmeyen”,mesleğini yeryüzü ile yarıştıran, kaliteyi bir dert edinen,

*Eğitimin temel amacı çağın bireylerini  yetiştirmek için verilir.

 Böylesi donanımlı çağdaş bir eğitim müfredatına kim karşı çıkar ki?

AKP’e “maarif reformunun” içinde böylesi bir eğitim anlayışına yer veriyor mu?

Yanından bile geçmiyor.

Siyasal İslamcılar “Bilgi çağının eğitimi” ile yetişmiş insanları “konsolide” etmeleri asla mümkün değil.

Kendileri de toplumun eğitimli kesimlerinden oy alamıyoruz demiyorlar mı?

Siyasal İslamcılarda eğitim deyince ilk akıllarına gelen   “Din” oluyor?

Siyasal İslamcılarda eğitimde amaç “liyakat” değilsadakat.”  

Sadakattan da biat kültürünü yaratmak.

Biat kültürünü de din eğitimi ile vereceklerine inanıyorlar.

Gizlemiyorlar da…

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan:  bizim neslimizi bozdular”, ”dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz” demedi mi?

İmam Hatip okullarının öğrenci ve okul sayısı da bunu teyit ediyor:

*AKP, son 10 yılda İmam hatip okul sayısını 458’den, 5 bin 144’e çıkartırken.

*İmam Hatip okullarında okuyan toplam öğrenci sayısını da 77 binden, 1 milyon 226 bine

*2022 yılı itibarı ile 3 bin 451 İmam Hatip Ortaokuluna 710 bin öğrenci gidiyor.

*1693 İmam Hatip Lisesine giden öğrenci sayısını  515 bin 951 öğrenciye çıkartmışlar.

*Toplam İmam Hatip Ortaokul ve Lisesine 1 milyon 226 bin öğrenci gidiyor.

*İmam Hatip lisesinden üniversite sınavına giren öğrencinin yüzde 86’sı üniversite barajını aşamıyor.

Bunların yanında…

Birde sayıları binlerle ifade edilen ve denetlenmeyen çocuklara  merdiven altı din eğitimi veren yatılı kuran kursları, cemaatler ve dini vakıflar var.

Diyanet İşler Başkanlığı(DİB),92 milyarlık devasa bütçesi,140 bin personeli, 85 bin camisi ve binlerle ifade edilen kuran kurslarının da, din eğitimi vermesi ayrı bir yazı konusu.

Müfredatta Din ağırlıklı bir eğitime yer verilince…

En az okutulan derslerin başında gelen ve aynı zamanda çağın dersleri olarak bilinen; “yabancı dil, matematik,fizik,biyoloji,felsefe ve kimya” geliyor.

Böyle olunca…

Çağdaş dünyadan kopuk bir eğitim verirseniz, örneğin bilgi çağının teknolojisi olan bilgisayarın yedek parçası olan ”ÇİP”i de üretemezsiniz.

Eğitimde, toplum olarak “çağdaş dünyanın bireyini yetiştirecek bir müfredatta anlaşamazsak…”

Bizi bir felaket bekliyor dersek abartmamış oluruz.

Sadece eğitimde değil, başta hukuk olmak üzere ülke olarak şuandaki halimiz “çoklu organ yetmezliğine yakalanmış hasta” konumundayız.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar