M.Şükrü HANİOĞLU
Türkiye’de “yeni cumhuriyetçilik”in “değerleri koruma” iddiasıyla demokrasiye alternatif oluşturmaya çalışması ciddî sorunları beraberinde getirmektedir.
Birinci Dünya Savaşı "cumhuriyet"in bir rejim olarak revaç bulmasına yol açmıştı. Savaş öncesinde Avrupa'da üç cumhuriyet bulunuyordu. Cumhuriyetini "insanlığın evriminindönüm noktası" olarak gören Fransa, geleneksel cumhuriyetçilik ile Aydınlanma fikirlerinin sentezi olarak ortaya çıkan İsviçre ile 1910 İhtilâli sonrasında kurulan cumhuriyet idaresi altında kaos ve askerî diktatörlüğe kayacak olan Portekiz eski kıtadaki"istisnâî" rejimleri oluşturuyorlardı.
1917 Bolşevik İhtilâli ile Rusya, savaş sonrasında da Avusturya -Macaristan ile Osmanlı imparatorlukları dağıldığında "cumhuriyet" rejimlerinin istisnâî olma özelliği sona ermişti. Yeni kurulan devletlerin bu rejimi tercih etmesi, Avusturya ve Weimar cumhuriyetlerinin teşekkülü savaş öncesi tabloyu tersine çevirmişti.
İslâm âleminde de benzer bir eğilim gözleniyordu. 1918'de Azerbaycan ve Trablusgarb'da, 1921'de İspanya ile Sultan Yusuf'a karşı ayaklanan Rif'de yaşamları kısa süren cumhuriyetler ilân edilmişti. Bu açıdan bakıldığında 1923'te Türkiye'nin cumhuriyet rejimine geçmesi şaşırtıcı değildi. Ancak savaş sonrası cumhuriyetlerden farklı olarak Türkiye "cumhuriyet"i sadece bir "rejim" olarak görmüyor, onu tarihin dönüm noktası olan gelişmenin "tekrar"ı neticesinde şekillenmiş bir "kurum" olarak algılıyordu. Bu, yeni ulus-devletin liderlerinin özgün yorumu değildi. Onlar bu kanaati dile getirirken Fransız "cumhuriyetçiliği"nin, hassaten de "Üçüncü Cumhuriyet"in bu alandaki kavramsallaştırmasını tekrarlıyorlardı.
Karmaşık "değerler bütünü"
Fransız cumhuriyetçiliği, on sekizinci asır sonunda antik dönem şehir- devlet cumhuriyetçiliği ve Avrupa siyasal düşüncesinde önemli yer bulan, en çarpıcı değerlendirmeleri Brunetto Latini, Padualı Marsilius ve Machiavelli tarafından dile getirilen "ortaçağ cumhuriyetçiliği"ni ciddî biçimde tartışmakla kalmamış, bunlarla kendisi arasında benzerlik ve devamlılıklar da kurmuştu.
Ancak Fransız düşüncesi daha sonra "cumhuriyet"i, "Büyük İhtilâl"in doğurduğu, "karmaşık değerler" manzumesi bir "kurum" biçiminde tanımlanmıştı. Bu anlamı ile "cumhuriyet" "üniversel" ve "eşsiz" bir yapı ve 1789 öncesinden "kesin kopuş" olarak kavramsallaştırılıyordu.
Fransız "cumhuriyetçilik"i, bu nedenle, geçmiş dönemlerdeki cumhuriyetçilik kadar kendisinden kısa süre önce kurulan önemli bir örneği, Amerika Birleşik Devletleri'ni de dışlıyor, bunların kendisinin tersine "üniversel" değerlere dayanmadığı, "homorepublicanus" yaratamadığını savunuyordu.
On dokuzuncu asır ortalarında gördüğü ilgi azalan bu tür "cumhuriyetçilik" Üçüncü Cumhuriyet'in kuruluşu ile yeniden yükselişe geçecek, kendisini en önemli "değer" olarak sunduğu "laiklik" kavramı üzerinden yeniden tanımlayacaktır.
1923'te Anadolu'da yeni devlet kurma ve millet inşa etme süreçleri başlatan kadro da bu tanımı "gerçek" cumhuriyet olarak kabûlleniyor, "Üçüncü Cumhuriyet"in insanlığın "siyasal evrimi"nin nihaî noktası olduğunu varsayıyordu.
Böylesi bir "cumhuriyetçilik"in benimsenmesinde toplumda bu konuda evvelce ciddî bir tartışma yaşanmamış olması önemli rol oynamıştır. Ancak daha etkili olan neden, bu tür "cumhuriyetçilik"in kapsamlı bir dönüşüm projesi için "araçsallaştırılabilme"sidir.
Osmanlı geçmişini "devr-i sabık (ancien régime)" haline getirmek isteyen yeni rejim,"cumhuriyet"i toplumun tarihinin temel kırılma ve ulusun yaşamının başlama noktası olarak sunmakla kalmıyor, onu "karmaşık değerler"den oluşan bir "kurum" haline getiriyordu.
Cumhuriyet "rejim"i
Bu yaklaşımın temel sorunu değerlerine "üniversellik" bahşedilen cumhuriyet kavramsallaştırmasının farklı bir toplumun geçmişi üzerinden üretilmesi ve bunun benzer süreçlerden geçmemiş, sosyal yapısı farklı Türkiye'ye uyacağının düşünülmesiydi.
Halbuki ne 1919-1922 arası dönem 1789- 1792 parantezinin Fransa'sı ile benzerlik gösteriyordu ne de "cumhuriyet"in mücadele ettiği toplumsal tabakaların karşılığı Türkiye'de mevcuttu. 1919-1922 bir "mutlak monarşi" ile mücadele ve ona karşı "özgürleşme" dönemi değildi. Osmanlı devleti bu dönem öncesinde meclisleri olan, sultanın gücünün fazlasıyla sınırlanmış olduğu bir meşrutî monarşi idi.
Sultan Vahdettin'den XVI. Louis çıkartmak, Fransız cumhuriyetçiliğinin süreç içerisinde büyük bir çatışma içine girdiği "kilise," "aristokrasi," "toprak sahipleri"nin Türkiye karşılıklarını yaratmak da kolay değildi.
Bunun yapılması, rejim olarak kimsenin karşı olmadığı "cumhuriyet"in "olmayan bir mücadele"nin aktörü haline getirilmesi anlamını taşıyordu. Türkiye bu nedenle hayalî düşmanlarla çatışılan ve bir tek partinin siyasetlerine eleştiri getirilmesinin "cumhuriyet aleyhtarlığı" olarak kavramsallaştığı bir dönem yaşamıştır.
1950 seçimleri sonrasında yaşanan görece demokratikleşme sonrasında Türkiye "cumhuriyet"i tedricen böyle bir çatışmanın aktörü olmaktan çıkararak marjinal gruplar dışında kimsenin karşı olmadığı bir "rejim" haline getirmiştir.
Hatırâ mekânı
Ancak Fransa'da çok kültürlülükle mücadele amacıyla "yeni cumhuriyetçilik"in yükseltilmesine paralel olarak Türkiye'de de demokrasi karşıtı bir "yeni cumhuriyetçilik" zemin kazanmıştır.
Burada önemli olan hem Fransa hem de Türkiye'de "cumhuriyet"in, Pierre Nora'nın geliştirdiği kavramla, bir hatırâ mekânı (lieux de mémoire) haline getirilmesidir. Böylesi bir özellik kazanan "cumhuriyet," "millet"in yaratıcısı olmakla kalmayarak onun kolektif hafızası haline de sokulmuştur.
Dolayısıyla, Régis Debray ve Alain Finkielkraut'un demokrasi ve çok kültürlülüğün saldırısı altında olduğunu iddia ettikleri "cumhuriyet"i savunmak, siyasetin "farklı düşüncelerin tartışıldığı bir pazar"a indirgenmesini önlemek "ulus"u korumak anlamına geliyordu.
Bu yaklaşımların Türkiye'de 1990'lardan itibaren "yeni cumhuriyetçilik"i canlandırmaya çalışan sol Kemalizm tarafından vülgarize edildiği ortadadır. Ancak, bu yaklaşım, düşük entelektüel seviyesine karşılık Türkiye'de de demokrasi karşıtı bir "siyasal pratik" üretmiş durumdadır.
Kimsenin "rejim" olarak "cumhuriyet" ile sorunu olmadığı bir toplumda "cumhuriyet"in "milleti yaratan karmaşık ve tartışılmaz değerler bütünü" biçiminde kavramsallaştırılarak demokrasinin alternatifi olarak sunulması ciddî sorunları beraberinde getirmektedir.
"Üçüncü Cumhuriyet"in kavgasının Türkiye'deki hayalî düşmanlara karşı sürdürülmesinin maliyeti tek parti idaresi ve "demokrasi"nin değersizleştirilmesi olmuştu. Fransız "yeni cumhuriyetçiliği"ni takliden yaratılan "yeni Türk cumhuriyetçiliği" ise toplumsal marjinalliğine karşılık gereksiz bir kutuplaşmaya neden olmaktadır.
Türkiye'nin tercihi "demokrasi" ile kavga eden, ona seçenek oluşturan, "farklılıkları asimile etmeye çalışan" bir "cumhuriyetçilik" değil demokrasi içinde farklılıkların yaşamasını mümkün kılan "cumhuriyet rejimi" olmalıdır.
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2018
12.11.2018
5.01.2018
29.10.2018
22.10.2018
15.10.2018
24.09.2018
16.09.2018