Düzce  hem lise  hem de üniversite seçme sınavlarında bir türlü başarıyı yakalayamayınca “prefabrik okullar” yine gündeme geldi. Aslına bakarsanız depremin üzerinden 11 yıl geçmesine rağmen hala “prefabrik okullardan” bahsediyor olmamız çok ayıp. Bu problem daha ne kadar sürer diye soracak olursanız, işte ona net bir cevap bulmak zor…

Gerçi seçim öncesi Düzce’ye gelen eski Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukcu bol keseden atarak  “en kısa zaman içinde prefabrik okul sorununu çözeceğiz” demişti. İnşallah dediği gibi olur. Zira halen 15 “prefabrik okulda” eğitim gören çocuklarla biz  Düzce’de  başarıyı biraz zor yakalarız…

Zaten Düzce’nin  eğitim konusu problemli. Düzce’deki  “dershane” ve “özel okul” sayısının bu kadar fazla olması da bunun kanıtı. Hani neredeyse her sokağa bir “dershane” düşüyor. Böyle bir ortamda, okullarda verilen eğitimin yeterli olduğunu söylemek hayalcilik olur… 

Bunun üzerine bir de okulların “fiziki durumu” eklenince sonuç ortada.  her yıl ülke genelinde girilen sınavlarda alınan başarısız sonuçlar “Prefabrik okullarda” kışın dondurucu soğuktan, havalar ısınınca da yakıcı sıcaktan ders görmeye çalışan çocukların “psikolojisini” artık siz düşünün… 
 

Bir de bu problemin üzerine sınıflardaki doluluk oranını eklerseniz, böyle bir ortamda çocuğunuz “dahi” olsa başarısız olur. Çocuk nefes mi alacak, anlatılanı mı dinleyecek, yoksa sıkış-tepiş oturmaya mı çalışacak? Günün yarısını böyle bir ortamda geçiren çocuktan ne beklenir… 

Ben yine de 3 dönemdir Düzceli seçmenlerin oyları ile 3 vekil çıkaran AK Partili vekillerin ki, ikisi eğitim kökenli  “prefabrik okullar” konusunun çözümünde samimi olduklarını düşünmek istiyorum. Yeni okul yapımını sadece “hayırsever işadamlarının” sırtına yıkmakla da bu problem çözülmez. İl Genel Meclisi olarak da yeni okullar yapmak şart. Zira her ne kadar hayırsever olsalar da işadamlarının zaman zaman sıkıntılara düşüp, bu tür hayır işlerini askıya aldıkları bir gerçek… 

Zira daha önceki dönemlerde de “hayırsever işadamlarının” okul yaptırma gayreti içinde olduklarını gördük. Ama, bu “prefabrik okulların” çözüm noktasında sadece bir pansuman oldu. Öğrencilerin büyük bir bölümü “prefabrik okullardan” kurtulamadı…

Yeni dönemde  devletin kaynakları ile“15 okul” yapımı için proje hazırlandığını söyleniyor. Ancak bu projelerin ne zaman hayata geçeceği konusunda net bir bilgi yok. Temennimiz işin daha fazla “proje” aşamasında kalmaması… 
Evet, dilerim şu “prefabrik okullar” meselesi Düzce’nin gündeminden kalkar. Bizim çocuklarımız da diğerleri gibi temiz, sağlıklı ve ferah bir ortamda eğitim görme imkânına kavuşur. Zira Düzce 1999 Ağustos ve Kasım depremi ile bir neslini “prefabrik okullarda” heba etti.

Bari bundan sonrakileri kurtaralım…