Tayfun Atay
"Modanisa" ile 2015 yılı Ağustos'unda "patlattığı" reklam filmi ile tanıştım.
Filmde, Füsun Önal'ın 1970'lerde hepimizin kanını tutkuyla kaynatmış şarkısı "Senden Başka"nın sözleri değiştirilmiş sürümü eşliğinde hoplaya-zıplaya, şen-şakrak bir performansla birbirinden renkli, göz alıcı, iç açıcı tesettür giysileri tanıtılmaktaydı.
Kendisini "En popüler muhafazakâr moda sitesi" olarak tanımlayan bu online alışveriş şirketi ("Modanisa Elektronik Mağazacılık ve Ticaret A.Ş."), Türkiye'de "tesettür endüstrisi", daha geniş anlamda "inanç endüstrisi"nin on yıllardır süre gelen işlerliğinde kanımca hayli önemli bir dönüm noktasına imza atmaktaydı.
Reklamda karşımıza gelen şarkıda sözler şöyleydi: "Bulunmazdı yaz ayı gelince / Uzun kollu tunikler / Düğün nişan abiye ararken / Hep o meşhur panikler // Moda nisa nokta kom'da /Bulurum ben her bir şeyi / Moda nisa moda nisa / Giymem artık hep aynı şeyi…"
Elbette bu sözleri dinlerken Füsun Önal'ın orijinal şarkısının sözlerine çağrışımları engellemek de öyle pek kolay olmamaktaydı!..
"Daha mutlu olamam ömrümde / Beni öpüşün var ya / Aklımdan çıkmaz bütün ömrümce / O çapkın gülüşün var ya / Yaktı bir ateş gibi inan ki / O kor dudakların var ya…"
Meşhuriyet-çağı Müslümanlığı
Yıllarca Müslümanları dine, ibadete teşvik yolunda tekbirler, "salât u selâm"lar, "na't-ı şerif"ler terennüm edilmişken şimdi böylesi erotik çağrışımlı bir pop şarkısının uyarlanması, Modanisa'yı var edenlerin zamanın ruhunu ne kadar doğru okuduklarının göstergesiydi aslında.
İktidardaki yaşlı mı yaşlı dinbaz taassup ne yaparsa yapsın "yeni-nesil muhafazakârlık", dijital tüketim kapitalizminin isterleriyle uyarlı bambaşka bir rotada işte böyle yol alıyordu.
Karşımızdaki bir başka deyişle de "Meşhuriyet-çağı Müslümanlığı"ydı.
Ve bu Müslümanlığın talepleriyle uyarlı ticaret mızrağını taassup çuvalına sığdırmak da olanaksızdı.
Amaç, tesettürü "ana akım" yapmak!
2011'de kurulmuş ve 2014-15'ten itibaren bilinirliğini artırmak amacıyla yukarıda belirttiğimiz türden televizyon reklamları da vermeye başlamış olan Modanisa, şimdi tam bir e-ticaret başarı hikâyesi yazarak Financial Times'ın Ortadoğu'da belirlediği umut vaat eden 25 şirket (FT Future 25: Middle East) arasına girmeyi başardı.
Gazete buna bağlı olarak Modanisa ile ilgili Laura Pitel imzasıyla çarpıcı bir haber-analiz yazısına da yer verdi ("Modanisa targets first Turkish unicorn status with Muslim womenswear", FT, 16 Eylül 2019)
Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu Kerim Türe'nin 3 arkadaşıyla birlikte 500 bin dolarlık bir sermaye ile online alışveriş portalı olarak kurduğu Modanisa, özellikle son birkaç yılda hızlı, baş döndürücü bir büyüme kat etmiş.
Haberde Müslüman tüketiciyi hedef kitle yapmış Londra-merkezli pazarlama ajansı Ogilvy Noor'un başkan yardımcısı Shelina Janmohamed'in, Modanisa'nın tesettür giyim mağazaları arasında diğer iki firmayla birlikte küresel bazda çok büyük bir atılım ve başarıya imza attığına ilişkin sözlerine de yer verilmekte.

Kerim Türe
Çoğu Türkiye'de küçük atölyelerden oluşan 800 civarında elbise üreticisini dünyanın her tarafından müşterilerle buluşturan Modanisa, yapılan analizlere göre bugün 120 ile 150 milyon dolar arası yıllık gelire sahip. Web-sitesi her yıl 150 milyon ziyaretçi ağırlıyor. Siteden bir kereden fazla alışveriş yapmış müşteri sayısı da 3 buçuk milyonu bulmakta.
Şirket, küresel profilini İstanbul, Dubai, Jakarta ve Londra'da düzenlenen "Tesettür Moda Haftası"nın ana sponsoru olması itibarıyla da yükseltmiş durumda.
550 çalışanıyla İstanbul-Altunizade'de büyük bir ofise yakınlarda taşınmış olan Modanisa, İngilizce konuşan, dünyayı hedefleyen Londra ofisini de yılbaşına kadar açmayı planlamakta. Türe, 2023-24 hedeflerinin şirketin hisse senetlerinin halka arzı yoluyla borsada çok daha yukarı sıralarda yer almak olduğunu da belirtiyor.
Bunun yanı sıra şunları ekliyor:
"Amacımız, tesettür modasını ana akım hale getirmek. Bu, sezonluk bir şey değil, fakat bir yaşam biçimi. Büyük bir Pazar bu ve insanların bunu bilmesi lâzım."
Modanisa'nın dölyatağı: Tekbir Giyim
2011'de kurulmuş Modanisa'nın sahibi Kerim Türe'nin 2010'ların sonunda sarf ettiği bu sözler benim aklıma 1970'lerin sonunda kurulmuş Tekbir Giyim'in kurucusu ve sahibi Mustafa Karaduman'ın bir zamanlar söylediklerini getirdi.
Tekbir Giyim, Modanisa'nın dölyatağıdır.
Ve bakın onun kurucusu Karaduman da 1994'te kendisiyle yapılmış bir söyleşide neler söylüyordu:
"Dünyanın akışını değiştireceğiz. Mini etek dünyaya nasıl yayıldı? Aynı şekilde tesettürü bütün dünyaya yayacağız."
Heyhat şimdi de Modanisa'nın kurucusu aynı minval üzere, "tesettür modasını dünyada ana akım yapacağız" diyor!..
Ah bir bilseler, bütün yaptıklarının sadece ve sadece, tatlı mı tatlı bir şekilde (dünyanın değil) İslam'ın akışını değiştirmek ve kapitalizmi Müslümanlığın içinde ana akım yapmak olduğunu!..
Tekbir Giyim-Mustafa Karaduman
Dinî normdan ticari nimete tesettür
İslami kadın giyim tarzının ticari-endüstriyel bir etkinlik alanı (iş kolu) haline gelmesinde yalnız Türkiye'de değil dünyada da öncü olan Tekbir Giyim'in kuruluşu 1978'e kadar geriye gitmekte.
Müslüman kadınların "Allah'ın emri"ni yerine getirmesine yardımcı olmak gibi "hayırlı" bir arayışla yola çıkan Tekbir Giyim'in o ilk ve mütevazı başlangıç yıllarından sonra zaman içinde geldiği nokta, İslam'ın ve Müslümanlığın kapitalizmle teşrik-i mesaisinde hayli ibretlik bir tabloyu önümüze koyar.
Tabii bu tabloda, "kapitalizmin dijitalleşmesi" ile de bağlantılı şekilde yukarıda aktardıklarımız doğrultusunda bayrağın artık Tekbir Giyim'den Modanisa'ya devredildiğini düşündürecek fırça darbelerini görmemiz gerekir.
Tesettürün bir dini norm olmaktan "ticari nimet" olmaya evrildiği, onun endüstriyel üretim süreci içerisinde giderek bir güzellik aksesuarı, bir "meta" haline geldiği artık bir sır değil.
Tesettür defileleriyle, moda dergileriyle gelinen noktada İslâmî örtünme adına mahremiyetten çok teşhirin, buna bağlı olarak da cazibe, arzu ve "tutku"nun bilinçli-bilinçsiz, isteyerek ya da istemeyerek öne çıkartıldığı söylenebilir.
Böylece giderek, "Allah'ın emri olduğu için örtünün, ama (Peygamber'in 'Allah güzeldir, güzeli sever' hadisinden beslenerek!) güzel görünmek için de örtünün" düsturundan çıkış bulan tesettür giysi üretimi, zamanla kaçınılmaz olarak aracın amaçsallaştığı, amacın da (dinî hüküm) araçsallaştığı bir işlerlik arz eder oldu.
Kıran kırana rekabete, kâr güdüsüne ve tüketimciliği teşvike dayalı bir "piyasa" ortaya çıktı.
"Müslümanlar olarak havlu attık!"
Bu doğrultuda süreç içerisinde Tekbir Giyim'in sahibi Mustafa Karaduman'ın "tesettürü bütün dünyaya yayma" ideal ve iddiasının hangi çerçevede gerçekleştiğini görmek, İslami kesim içinde pek çokları açısından hiç de zannedildiği gibi iç açıcı yorumlarla karşılanmadı.
Çünkü İslâm'ın kapitalizme eklemlenip onunla bütünleştiği; örtünmenin dünya ölçeğinde takva ve mahremiyete dönük değil, "masiva" (dünya zevkleri) ve teşhire açık şekilde işlevselleştiği tesettür, İslami-iffet için bir "gösterge" olmaktan çıkarak kendi başına bir "gösteren"e dönüşmüştü. (Bkz., Y. Navaro-Yaşın, "Kimlik Piyasası: Metalar, İslâmcılık, Laiklik", Kültür Fragmanları, Metis, İstanbul, 2002.)
Böyle olunca da Tekbir Giyim'e yönelik olarak İslamcı kesim içinden mesela Atilla Özdür, şu düşünceleri seslendirmekten geri kalmadı:
"Biz havlu attık. Kapitalistleşmedikçe müslüman olunamayacağı realitesi karşısında mağlup olduk. Bu işin çözümü yok. Zira İslâm'a uygun, müslümana yaraşır ve tasavvufu ön plânda tutan takvaya dayalı hayat tarzı, bütün piyasayı felç eder. Dengelerin üzerine kurulduğu defileli israfçılığı tekmelediğimiz an, kapitalistik bina çöker. Ya bir defa Allah için bu çöküntünün altında kalacağız, ya da ömrü billah emperyalizmin borç halkasıyla haysiyetsiz ve şahsiyetsiz dolaşarak birbirimize İslâm satacağız" (Navaro-Yaşın, aynı yazı).
Gayet açık, değil mi?..
Tesettürü bütün dünyaya, İslâm'ı "satarak" yayıyorlar.
Helali hoş olsun bu "kapitalistik" helâl teşhirin!..
Son sözü, "sahibinin sesi"ne, yukarıda da aktardığımız ifadesiyle, Modanisa'nın genç, dinamik ve hırslı kurucusu Kerim Türe'ye bırakalım:
Büyük bir "Pazar" bu ve insanların bunu bilmesi lâzım!..
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.02.2020
27.01.2020
23.01.2020
9.01.2020
7.01.2020
5.01.2020
31.12.2019
26.12.2019
22.12.2019
12.12.2019