Yıldıray OĞUR
Dün ABD Başkanı Obama, Amerika’nın Süper Ligi Major League Soccer’da (MLS) şampiyon olan Los Angeles Galaxy takımını Beyaz Ev’de ağırladı. Takımın yıldızı Beckham’a “Bu futbolcuların çoğu senin çocuğun olabilirdi, yaşlanıyoruz” diye takıldı. Esprilerin havada uçuştuğu bu rutin Beyaz Ev kabulünü izlerken insanın aklına kurtçuk büyüklüğünde bir soru düşüyor:
Ya Los Angeles Galaxy, MLS finalinde Houston Dynamo’yu kendi evi Home Depot Center’da değil de Dynamo’nun Texas’taki stadı BBVA Compass’ta yenseydi, stadın ışıkları söndürülüp, kupa Galaxy’ye soyunma odasında verilmek istenseydi, acaba kupa krizi, David Beckham’ın yarı ağlamaklı bir sesle Başkan Obama’yı arayıp “Kupamızı vermiyorlar Başkanım” demesiyle mi çözülürdü?
Ne Texaslılara ne de Beckham’a pek güven olur ama herhalde ancak Amerika’nın Zaytung’u Onion’da falan bir haber olurdu bu.
Peki, o zaman söyleyin, hangisi daha güçlü: ABD Başkanı Obama mı, Başbakan Erdoğan mı?
Başkanlık sistemi şu korku etrafından tartışılıyor: Erdoğan Başbakan’ken bu kadar güçlü, ya bir de Başkan olursa? Tümüyle manasız bir korku değil bu. Esas manasızlık bu korkunun Erdoğan’ın karakteristik özelliklerine eşitlenmesinde. Al yanaklı bir ergen Hobbit de dâhil her faninin aklı iktidar yüzüğüne kayar hâlbuki.
Başbakan Erdoğan güçlü. Belki de ABD Başkanı’ndan bile daha güçlü. Ama bunun sebebi Başbakan’ın herkesten daha fazla iktidar düşkünü olması değil. Bunun sebebi Türkiye’de Başbakan’ı frenleyecek, etkileyecek, haklı bir yerde duran itibarlı bir muhalefetin olmayışıdır.
2011 yılına kadar seçilmiş karşısında en ciddi muhalefet odağının ordu olduğu, ordunun Başbakan’ın eşini bile boykot ettiği anormal bir ülkeyi normalleştirmeye çalışırken bütün iktidar iplerini elinde buldu Başbakan. Türkiye normalleştikçe, iktidarı haksız yere paylaşan odaklar geri çekildikçe boş alanların hepsi ona kaldı.
Bu yarı otoriter düzenden çıkalı daha bir yıl bile olmadan iktidarın tek elde toplanmasından şikâyetçi olanlardan bir kısmının derdinin demokrasi olmadığı açık. Onların dertleri o güçlü adamın adının Süleyman, Mesut, Tansu değil Tayyip olması.
Bundan demokrat kaygılarla haklı olarak rahatsız olanlar ise tartışmayı Tayyip Erdoğan’ın iktidar düşkünlüğü üzerinden sürdürerek hiçbir yere varamayacak.
Dürüstçe düşünelim: Başbakan’a kim dur diyebilir bugün?
Ancak bir seks skandalıyla yaprakların kımıldadığı, aklının bir kısmı Silivri’de diğeri Uludere’de olan şizofrenik bir CHP mi?
Yoksa bu aralar yeniden çaresizce umut olma mevsimi gelen Kuzey Kore’ye lider olmuş Donald Trumpvari Sarıgül mü?
Salı günleri yazılı bir kâğıttan konuşmasını okumasa ve arada twitter’da Dale Carnaige gibi mesajlar yazmasa yeni neslin matematik dehası zannedeceği Bahçeli mi? Yoksa dokuz ışığı da sönmüş, lüküs lamba altında hain arayan MHP mi?
“Haklarımızı vermezseniz PKK çok kızar” diye tehdit etmeyi siyaset sanan BDP mi?
Yoksa silahın devrimci kudretine iman ettiği günlerde işlediği günahlarıyla yüzleşmesi teklif dahi edilemeyen, buna cesaret edilince en makullerinin içinden bile bir Yusuf Halaçoğlu, komplonun gözünü çıkarmış bir Yalçın Küçük çıkıveren, bir kısmı CHP’nin kapısının önünde sosyalizm, bir kısmı Esed’in kapısının önünde antiemperyalizm dilenen sol mu?
Peki, kim eleştirecek Başbakan’ı?
Askerî karargâhlardaki darbe maceraları tam tekmil ortaya dökülünce kriminal sicilini unutturmak için, işlerine halel gelmemesi için Başbakan’a manşet beğendirmenin derdine düşmüş açıkgöz patronların gazeteleri ve televizyonları mı?
Yoksa gün aşırı Başbakan medyayı kontrol ediyor diye şikâyet edip, hâlâ o patronların gazetelerinde, televizyonlarında çalışan, muhalefetin bedelini ödeme riskini almaya cesareti olmayan ehlikeyif gazeteciler, köşe yazarları mı?
Tiyatro tartışmasını bile laiklik krizine çeviren, devletin maaşlı sanatçısı olmayı içine sindirmiş ama repertuarını içine sindirememiş iktidar aygıtlığından değil hangi iktidarın aygıtı olacaklarından şikâyetçi sanatçılar mı?
“İnterneti sansürleyecekler”, “oraya camii yaptıracaklar”, “çocukların başını örtecekler”den ibaret vehimlerini, mızmızlıklarını muhalefet sanan, twitter’da “Atatürkünçocuklarıyız” hashtag’ini dünya trend listesine soktukça dünyaya da rezil olan sivil-sanal muhalefet mi?
Yoksa Başbakan’ın dil sürçmesinde bile boncuk bulan yakın iktidar eliti mi? Yoksa Müslüman Kardeşlerinin bile geri döndüğü üçüncü dünyacılığı İslamcılık diye pazarlayan asık suratlı dindar kanaat önderleri mi?
Tabii bütün bu kakofoni içinde haklı bir söz, cesur bir ses, doğru bir talebin nasıl bir anda Başbakan’ı da köşeye sıkıştıran bir muhalefet çığına dönüştüğüne de pek çok örnek verilebilir. Uludere tartışmalarını hatırlayın. Başbakan’ın köşe yazarlarını doğrudan karşısına aldığı tartışmaları hatırlayın. “Tek din” için Başbakan’a dilini sürçtürtüp ilk kez özür dileten haklı muhalefeti hatırlayın.
Ama tarihin yanlış yerinde durup, akıntıya karşı yüzerek, hâlâ o beğenmedikleri Arap halklarının bile keşfettiği evrensel değerlerle kavga ederek, beşinci sınıf bir komploculuğu, antiemperyalizmi, yaşam tarzı vehmini muhalefet sanmaya devam edenlere kötü bir haberim var: O taraftan bakmaya devam ettikçe her gün daha da güçlenen bir Başbakan bulacaksınız karşınızda.
Ben şimdilik “Kupamızı vermiyorlar” diye ağlanan iktidarının sınırları belirsiz bir Başbakan yerine, güçlü bir yasama karşısında iktidarının adı konmuş bir Başkan’ı tercih ediyorum. Herkese tavsiye ederim.
Yoksa dün kupayı vermiyorlar diye ağlaya ağlaya arkadaşlarınızı şikâyet ettiğiniz Başbakan, öbür gün de Dolmabahçe Sarayı’nın camını kırdınız diye topunuzu kesecek.
Bunu siz istediniz ve hâlâ istiyorsunuz çünkü...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.09.2025
28.09.2025
22.09.2025
20.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
6.09.2025
3.09.2025
2.09.2025