Hasan CEMAL
Selim bana yılın son günü Beyrut’un güneybatısındaki Şatila mülteci kampını gezdirirken, sakin sessiz anlatıyor, ben dinliyorum. “Bizler çabuk yaşlandık” diye tekrarlıyor, “Zira çok yaşadık, çok gördük daha çocukluktan itibaren...”
Filistin mülteci kampında sabah vakti Selim anlatıyor, ben dinliyorum.
1965’te bu kampta doğdum.
İlk defa 14 yaşında elime silah aldım, gerilla oldum Filistin için.
17 yaşında katliamı yaşadım.
1982’nin 14-17 Eylül’ünde.
Üç gün sürdü katliam.
O kanlı üç günü hiç unutmadım.
Unutmayacağım da.
Kampta düzenlenen kermesle, okulda başarılı olan
öğrencilere hediyeler verilerek, motivasyonları yükseltilmeye çalışılıyor.
İsrail, Lübnan’ı Beyrut’a kadar işgal etmişti. Yaser Arafat Tunus’a çekilmek zorunda kaldı.
Bir gün Şaron’un askerleri kampı kuşattılar. Dışarıya kuş uçurtmadılar. Hiç durmaksızın bombaladılar kampı. Havadan attıkları fişeklerle geceyi de gündüze çevirdiler, katliam geceleri de aralıksız devam etsin diye.
Hıristiyan milislerin kıyımı üç gün üç gece devam etti.
Sistemli bir katliamdı.
Şatila mülteci kampında 20 bin Filistinli berbat koşullarda barınıyor, yaşamaya çalışıyorduk 1950’lerden beri.
Bir gece mesaj ulaştı.
Katliam başladı kaçın, kaçın dediler.
Üç gün gece gündüz demeden 3500-4000 Filistinliyi boğazladı Hıristiyan milisler.
Öldürdüklerini de yok etmeye çalıştılar. Büyük çukurlar açıp içine gömdüler. Bir daha bulamadığımız 300 şehidimiz vardır, kayıp adı altında...
Şatila Leningrad’ımız
Şaron’un askerleri kamptan dışarı kuş uçurtmadı. Hıristiyan milislerin ellerinden kurtulup dışarı kaçabilenleri de onlar öldürdü.
17 yaşındaydım.
48 saat çarpıştık.
Ailemizi kamptan Beyrut’un içine göndermeyi başardık ama...
Şatila bizim Leningrad’ımızdır.
Selim, Beyrut Amerikan Üniversitesi’nde burslu olarak okumuş, bugün bankacı olarak çalışıyor. Selim, kamplarda daha çok Filistinli gencin burslu okuyabilmesi için de çaba gösteriyor.
Hasan Bey;
Bu topraklar trajediye doymak bilmiyor.
Sonra 1985’le 1988 arasında kamplar savaşı başladı. Bu defa Şiiler, Emel örgütü üstümüze geldi.
Şatila’yı yine aslanlar gibi savunduk.
Milimini alamadılar.
Ali, en yakın arkadaşım, bak şu resimdeki. Bir tek Ali’nin bu resmini indiremediler, vermedik Ali’yi...
Selim, yanaklarından inen gözyaşlarını siliyor, başını çevirip acısını içine gömmeye çalışıyor.
O anlatıyor, ben dinliyorum.
Şu resimdeki kardeşim Karroum 22 yaşındaydı öldüğü vakit...
Bak şu Haitham, kampın masa tenisi şampiyonuydu, bacağından vuruldu, kangren oldu, kurtaramadık.
Daha 16 yaşındaydı öldüğünde.
Bak duvardaki şu resme, baba ve iki oğlu... Şu da üç günde üç kardeşi ölen arkadaşımız... Şu da Cemal Qais, kardeşlerimden birinin en yakın arkadaşıydı.
Burada bizim şehitlerimiz yatıyor, Filistinli kahramanlarımız için yaptık bu kapalı, mütevazı şehitliği...
Hasan Bey;
Biz çabuk yaşlandık.
Çünkü çok şey gördük, çok acı tecrübeler edindik küçük yaştan itibaren...
Ama umudumu yitirdim mi?
Hayır, 48 yaşındayım, gelecek umudumu hep canlı tuttum.
Bakın her tarafta ‘özgür Filistin’ yazıyor. Özgür Filistin ateşi hiç sönmedi.
Sönmeyecek de.
Üç nesildir öyle.
Topraklarımızı İsrail işgalinden kurtaracağız. İsrail devleti 1948’de kuruldu Filistin topraklarında. Bizim topraklarımızın yüzde 77’sini ele geçirdiler. Kalan yüzde 23’ünde bile bağımsız bir Filistin devletine hayır diyebiliyorlar.
Allah aşkına söyle bana Hasan Bey;
Bunun neresi adalettir?
Bunun neresi insanlıktır?
65 yıldır sürüyor bizim direnişimiz.
Filistin devrimi bitmeyecek. Topraklarımıza döneceğiz.
Su deposunun tepesindeki şu kocaman anahtarı görüyor musun?
O anahtar bir semboldür, Filistin topraklarının sembolü.
Bu kampta, her evin en yaşlı erkeğinin belinden bir anahtar sarkar. O anahtar, İsrail işgaliyle bırakıp geldiğimiz evlerimizin anahtarıdır.
Günün birinde Filistin’deki evlerimize geri dönüleceğine dair inancımızı hiç kaybetmediğimizi gösterir, bellerinden asılı o anahtar...
Bugün kampta bir kermes var, yıl sonu kermesi. Okulda başarılı olan çocuklara hediyeleri veriliyor.
Çocuklar nasıl da cıvıl cıvıl.
Filistin’in geleceği onlar...
Özgür Filistin’in meşalesini gelecekte onlar taşıyacak.
Evet, yoksulluk diz boyu.
Gözle görülüyor.
Üç nesildir yoksulluğu yaşıyoruz.
Kampta hayat
Bütün Filistinliler içinde en yoksulu Lübnan’da yaşayan 300 bin Filistinli.
Lübnan vatandaşı olamıyoruz.
Çalışma izinlerimiz son derece sınırlı.
İşsizlik felaket bu yüzden.
Oy hakkımız yok.
Ama başımız dik.
Filistinliyiz, bundan gurur duyuyoruz.
Ve bu yoksulluğun içinde gelecek umudunu yaşatıyor, canlı tutuyoruz. (*)
Şatila kampında 20 bin Filistinli yaşıyor 65 yıldır.
Ama hâlâ doğru dürüst suyumuz akmıyor. Çöp yığınlarına baksana... Dapdaracık yollar... Su birikintileri... İnsanın içini acıtıyor değil mi?..
Mercimek kokusunu alıyor musun? Bizde mercimeği pilavla birlikte pişirirler, sizin kuru fasulye pilav gibi, çala kaşık gireriz çoluk çocuk.
Bak şu fotoğrafı görüyor musun? İsrail tankının ezdiği Amerikalı insan hakları aktivisti Rachel Korie...
Yan yana şu üç fotoğrafa bakar mısın?
Şu kız çocuğu küçücükken, 1976’da Şatila Kampında bir Fransız aile tarafından evlat edinilmiş. Filistinli kız büyümüş, geri dönmüş, şimdi bu fotoğraflarla gerçek ailesini bulmaya çalışıyor.
Yaşamak için acı çekmek!
Evet öyle Hasan Bey;
Bazıları için bu dünya acı çekmeden yaşanmıyor.
Benim aklımdan çatışmada kaybettiğim Ali hiç gitmiyor. En yakın arkadaşımdı. Bak yine onun, Ali’nin, can arkadaşımın resmi...
Selim bana yılın son günü Beyrut’un güneybatısındaki Şatila mülteci kampını gezdirirken, sakin sessiz anlatıyor, ben dinliyorum.
Gözyaşlarını yine benden saklamaya çalışıyor, elinden gelse içine akıtacak...
“Bizler çabuk yaşlandık” diye tekrarlıyor, “Zira çok yaşadık, çok gördük daha çocukluktan itibaren...”
İçim acıyor.
İyi seneler diliyorum.
Yarın da Beyrut’tan, “Ortadoğu’nun aynası”ndan devam.
————————————
* Şatila dahil Lübnan’daki 11 mülteci kampında yaşayan Filistinli gençlere yardım elini uzatmak isteyenlere duyuru. Unite Lebanon Youth (ULYP) isimli sivil toplum kuruluşu, sağladığı burslarla 41 Filistinli genci Türkiye ve KKTC’deki üniversitelerde okutuyor. Türkiye’de Yeditepe Üniversitesi’nde 3 Filistinli öğrenci, Bilgi Üniversitesi’nde 1 öğrenci, Koç Üniversitesi’nde 2 öğrenci burslu okuyor.
Türkiye devlet bursu ile de Gaziantep ve İnönü üniversitelerinde 2 Filistinli genç yüksek tahsil yapıyor. Bu sayıları arttırmak isteyenler şu iki adresle temasa geçebilirler:
www.unitelebanonyouth.org
Melek el Nimer - [email protected]
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Ankara-İmralı-Kandil üçgeninde hava olumlu
3.03.2025 - Silahlara veda zamanı... Hoş geldin barış!
28.02.2025 - Erdoğan "eyy TÜSİAD" diye bağırdı, polis anında başkanları topladı!
20.02.2025 - Yine CHP'nin önemi üzerine..
13.02.2025 - Dostluklar insanı ayakta tutar!
28.11.2024 - CHP'nin önemi
12.11.2024 - Terör ve şiddete lanet olsun!
24.10.2024 - Açık mektup!
27.08.2024 - Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?
20.04.2024 - 31 Mart, CHP için bir büyük seçim başarısı ama yetmez!
9.04.2024
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
Onur Dinçer
Selçuklu devrinde Türk devleti diye bir mefhum yoktu. Türk devleti mefhumu modern devrin bir mamulüdür. Modern devre has mefhumlarla maziyi anlayamaz ve izah edemezsin. Türk kelimesi ise devirden devre ve mekandan mekana değişen manalarda kullanılmıştır, ama milliyetçilik öncesinde hiçbir zaman Türklük bir ülkü, bir ideal filan olmamış.
Ad Soyad Giriniz...
Türklük kavimaşkın bir ülküdür. Evet anayasada yer almaması devletimizi Türk devleti olmaktan çıkartmayacak zira Selçuklu anayasası yoktu. Devlet yine Türk devleti olarak kalacaksa, oradaki Türk ibaresini çıkartma isteği, Türk düşmanlığı olmuyor mu? İstenen devleti kimliksizleştirilmesiyle, Türk milleti hedef tahtasına oturtulmuş olmuyor mu? Zira Türk
Ad Soyad Giriniz...
gercekten yeniden yapilacak (ki eminim adim adim Turkiye oraya dogru gidiyor) anayasanin tum halk tarfindan ama halk dili ile anlatilmis olmasini cok isterim .....simdi ki anayasayi n ekadar cok biliyoruz ki ?her topluma esitlik verilip, adelet verilip verilmedigini gercekten biliyoruz mu ki? yoksa sadece bunlari bahane edip yen i bir anayasa mi cikarmak is? nicin kendimizi dislanmis hissedelim? simdiye kadar hissetmedik de...aaa turk mussun dediklerin de de hic bir zaman rahatsizlik duymadim