Sezin ÖNEY
Türkiye’ye baktığımda çoğu zaman kendimi, çatışmalardan bunalmış zoraki bir savaşçı gibi hissediyorum. Bu seçimlere de, tepenin üzerinden aşağıda toz bulutu, kan revan içinde devam eden bir meydan savaşını izler gibi bakıyorum. Bu çatışma bitecek, yenisi başlayacak. Kazanılan zafer olmayacak. Gene de, herkesin söylemi kendini “muzaffer” sayıp, “düşmanları” lanetleyecek.
Sonra, politik oyun yeniden kurulacak ve çatışma gene başlayacak.
Savaş sürecek, gene kazanan olmayacak; çünkü asılda çatıştığımız sadece kendimiziz. Sanal gerçeklikler içinde, kendi kendimize yumruk, kılıç sallayıp, kurşun atıp duruyoruz.
Sandıktan çıkan sonuç son kertede kimseyi memnun etmeyecek belli ki; bunu görmek için müneccim olmaya da gerek yok. Tüm partiler, “çok daha fazla oy alabileceklerini”, diğerlerinin bunu engellediğini iddia edecekler bir kere.
Herşeyden önce, sandık güvenliğine, daha seçimler gerçekleşmeden inanmayan çok.
Koç Üniversitesi’nden Ali Çarkoğlu ve Erdem Aytaç’ın “Seçimlere Giderken Kamuoyu Dinamikleri” araştırmasında, açıkça ortaya çıkan şu ki, kamuoyunun önemli bir kısmı “adil bir seçim” gerçekleşeceği kanaatinde değil. Tüm seçmenlerin, yüzde 43’ü, muhalefet partilerine oy verenlerin de, yüzde 69’u “hiç veya pek de adil olmayan” seçimlere gittiğimiz düşüncesinde. Tam manasıyla adil bir seçimin gerçekleşeceğini düşünenlerse, AKP seçmeninin yüzde 59’u, muhalefet seçmenlerinin yüzde 6’sı ve tüm seçmenlerin sadece yüzde 25’ini oluşturuyor. Araştırma, sandıkların güvenliği ile ilgili de soru yöneltip, benzer sonuçlar almış.
Bana kalırsa, adil seçimler konusu, sadece seçim günü ve sandık güvenliği ile ilgili değil. Tüm bu seçim sürecine adil diyebilir miyiz? Ezici sayısal ağırlıkla HDP’ye yönelik saldırıların gerçekleştiği, ama hiçbir partinin de saldırıdan azad kalmadığı, şiddet ortamı içinde geçen bir kampanya süreci bu.
Hiç konuşulmayan asıl mesele ise, Yeni İç Güvenlik Yasası ve önceki bazı düzenlemelerle, valilerin yetkilerinin, onları hem savcı, hem istihbarat hem güvenlik teşkilatı yöneticisi kılabilecek; valilerin, merkezin iradesini “sağlam” biçimde yansıtacak yetkililere dönüştürülmüş olması. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, valilere, “yetki verdik, kullanın” çağrısını anımsayalım.
Böyle bir toz duman seçim ortamına giderken....
Toplumun, en büyük derdi, diğer konularla kıyas kabul etmeyecek biçimde, işsizlik-ekonomi, geçim sıkıntısı. Çarkoğlu ve Aytaç’ın geçmişle verilerle kıyasladıklarında da, hiç değişmeyen “Türkiye gerçeği” olarak buldukları bu. 2007’den bu yana düşüş trendinde olmakla beraber, “terör ve güvenlik” de, ikinci sorun alanı. Ancak, çeşitli araştırmalara da karşılaştırmalı bakınca, ekonomi konusu toplumun yaklaşık yarısının meselesi ise, terör-güvenlik yüzde 9-11’lik bir kesiminin derdi.
Tek başına ele aldığımızda, yolsuzluk, hukuksuzluk, adaletsizlik gibi hak temelli sorunlara, kamuoyunda “başlıca sorun olarak” bakan az. Bu gibi veriler bir yana; seçim sonrası her kesim seçmende yaşanacak hayal kırıklıklarıyla beraber, “bu toplumdan birşey olmaz” söyleminin, 8 Haziran itibariyle artacağını öngörebiliriz.
Oysa bence Çarkoğlu ve Aytaç’ın araştırması ve son birkaç yılda Türkiye’de kamuoyunun nabzını tutmak için yapılan diğer araştırmalara baktığımda, benim verilerin arkasına gizli gördüğüm birşey var; kitlesel bir “adalet arayışı”.
Gene bir araştırmaya göre, Türkiye toplumunun büyük çoğunluğu, “ekonomik refah mı, demokrasi mi” dendiğinde, demokrasiyi ön plana koyuyor. Biraz yoruma girersek, siyaset biliminin, temel tartışmalarından birinde halkımızın tavrı net argümanını ileri sürebiliriz; “demokrasi olmadan refah da olmaz” düşüncesine yüzde 80’lere varan bir oran destek veriyor.
Buna karşılık, işsizlikten çalışma koşullarına yönelik sorunlara, cinsiyet meselelerinden yolsuzluğa, eğitimden sağlığa, Kürt Sorunu’ndan ifade özgürlüğüne, toplumun mesele ettiği bir çok alan var. Çoğunluk tarafından bir dönüşüm de talep ediliyor.
Ancak, özellikle liderlere ve partilere odaklı kutuplaşmalar, “lider aşkı”, cihatçı hukukun mantığında savaşmada her yolun mubah olduğu politik söylem, ortaklaşmayı ve dolayısıyla “adaletin ortak tanımı” imkânını yok ediyor. Geriye de, bir toz bulutu ve savaş enkazı kalıyor; bu seçim sonrası olması muhtemel gözüktüğü gibi.
Yazarlar
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024