Abdurrahman Dilipak
Arşiv sonuçta bir toplumun hafızasıdır.
Ne garip değil mi, düne kadar kendi tarihimizin hırsızı idik. Kendi tarihimizi yabancı arşivlerdeki bilgi ve belgelerden elde ettiğimiz sızıntılardan derlemeye çalışıyorduk. Resmi tarih bir tabu idi, eleştirilemez ve tartışılamazdı.
Sonuçta övgü ve sövgüler arasında kaybolan bir tarihimiz vardı. Oysa tarih bir övgü ya da sövgü kitabı değildi, olmamalıydı, tarih bir toplumun ortak hafızası ve tecrübeler birikimi idi, geçmişin bilgi birikimi ve geleceğin umudu ile bugünümüzü anlamlı ve değerli kılabilirdik ancak.
Olmadı, çünkü arşivimiz yoktu. Ama artık var, en azından oluşmaya başladı bir şekilde.
Sergiler, tıpkı basımlar, yayınlar, Osmanlıca, Farsça, siyakat, ferman/Tuğra-Hat okuma, sanat..
Biliyorsunuz, 16 Temmuz 2018 tarih ve 11 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Devlet Arşivleri Başkanlığı ihdas edilmiştir. Bu konuda doğru yönde ileri doğru atılmış bir adım olarak, kendi alanında bir Milat olma özelliği taşımaktadır. Bu kararda emeği olanlara göre “Yeni Türkiye’nin arşivleri, Devletin akıl ve bilgi altyapısının sağlam bir zemin üzerinde kullanmasını temin edecek bir teşkilat olma yoluna sokulmuştur. Güçlü bir tarihi birikime sahip belge hazinemizin ve aynı zamanda Devletimizin oluşacak olan tüm bilgi ve belgelerinin tek merkezden kontrolünün sağlanması, muhafaza ve erişiminin güvence altına alınması, dünya ilim çevrelerinin hizmetine etkin biçimde sunulmasına imkân tanıyacak olan bu kararname” birçok açıdan bir ilk olma özelliği taşımaktadır.
Türkiye’mizde, her güzel ve doğru işe karşı çıkan birtakım çevrelerin bundan da rahatsızlık duymaları ve işi sulandırma, suyu bulandırma çabaları sürpriz olmayacaktır. Geçenlerde Arşivlerin Başbakanlıktan alınıp Cumhurbaşkanlığına geçirilişi noktasında, Arşivdeki uzmanların topluca görevden alındığına ilişkin haberler bir anda gündem olmuştu. Toplum zaten bu konuda hassas, birileri de bu hassasiyeti kullanarak ortamı bulandırmak istiyor sanki. Aslında bu bizim için sürpriz olmamalı. Bahçe müftüsünün keçisi çalınınca, “Bahçe müftüsü keçi çaldı” diye haber yapan zihniyetten başka ne beklersiniz ki.
Biliyorsunuz malum zihniyet harf devrimi ile Latinceyi getirmedi, Osmanlıcayı yasakladı. Yoksa Osmanlı’da Latince de vardı. Mesela Osmanlı’da Miladi takvim de kullanılıyordu, inkılapla Hicri takvim yasaklandı. Osmanlı’da şapka serbestti inkılapla sarık ve fes yasaklandı. Harf devrimi ile tarihle bağımız kopartılacaktı. Onun için arşiv belgeleri yük trenlerine yüklenip, Bulgaristan’a kağıt fabrikasına kağıt hamuru yapılmak üzere gönderildi de, neyse ki bir insaf sahibi işin farkına vardı ve bu evrakı perişan Bulgar arşivine kaldırıldı.
Belki şimdi yeni yönetim, dünyanın dört bir yanına dağılmış arşivlerimizin peşine düşmeli. Mesela Adana’nın güneyi, Urfa dahil, Haleb’e bağlı idi. Osmanlı yurdundaki arşivler şimdi nerede ve ne durumda. En azından dijital kopyaları alınmalı. İşgal yıllarında kaçırılanlar, saraya girenlerin çaldıkları evraklar nerede? Müzayedelerde satılanlar, kişilere verilenler.. Yani arşivde olması gereken daha birçok belge var. Bir Wiki Arşiv oluşturup gönüllüler tarafından bunların Transkripsiyonlarının yapılması, bunlar üzerinden, akredite kişilere sağlanacak kontrollü serbesiyetle bunların günyüzüne çıkarılmasına çalışılmalıdır.
Mesela arşiv bünyesinde sanal bir mektep açılarak Osmanlıca okuma – yazma, siyakat, hat (Ferman ve tuğra okuma), Arapça ve Farsça eğitimi, Osmanlı yurdundaki diğer dil ve lehçelerin eğitimi ile ilgili linkler ile Wikipedia örneğinde olduğu gibi, Osmanlı yurdunda kullanılan dillerin sözlükleri ile, Osmanlı kavram ve kurumları / müesseseleri ile ilgili bir interaktif bir ansiklopedik sözlük hazırlanabilir..
British Museum, Louvre Museum, Kongre kütüphanesini inceleyelim. Rus arşivlerinden büyük ölçüde yararlanabiliriz. Hind Hilafet arşivi de önemli. Ama biz tarih ve kapsam olarak dünyaya örnek olacak bir sistem kurmalıyız.. Belki, tarihte ve beraber olduğumuz ülkelerin arşivleri ile bir işbirliği anlaşması yapmalıyız. Ortak bir şûra düzenlemeliyiz, bir birlik oluşturabiliriz. Karşılıklı olarak ortak miras üzerinden işbirliği imkanları geliştirilebilir.
Mesela bizim arşivimiz, yüzlerce sanal kitap yayınlayabilir. Sergi açabilir. Ülkeleri, kişi ve kurumları ilgilendiren tıpkısının aynısı imitasyon belgeleri satışa sunabilir. Bu belgeleri kupa, T-Shirtlere basarak, “Prestige Market “oluşturabilir. Kişilere verilen tarihi belgelerin-beratları sertifikalandırıp, takibe alarak müzayedesini yapabilir.
Arşivimizi gözümüz gibi sakınmalıyız. Gerçek liyakat ve vefa sahibi insanlar yapıcı katkılarına açık olmalıyız. Hırs ve hesap sahipleri, kişisel çıkar, ikbal-makam-mevki sevdalıları, müfteriler, bulanık suda balık avlamaya çalışan müfsitlere karşı da dikkatli olmalıyız. Başbakanlığın lağv edilmesiyle Devlet Personel havuzuna otomatikman aktarılan (8 Ağustos 2018’de Başkan olarak atanan mevcut Başkan da aynı havuzda idi) arşiv çalışanlarımız üzerinden yapılan spekülasyon bu konuda ne kadar hassas olunması gerektiğini göstermektedir. Onun için bir şey yaparken, ne yaptığımız kadar onun nasıl anlaşılacağı, istismar edilebileceğine de dikkat etmemiz gerek. Yapacağımız işleri efradına cami ve ağyarına mani bir şekilde planlamamız bu açıdan önem taşımaktadır. Zaten arşiv personeli kadro rotasyonu 31 Ağustos’ta tamamlandığı açıklandı..
Mesela kimsenin fazla dile getirmediği bir başka arşivimiz daha var: Noterlik arşivleri. Bunlar sağda-solda muhafaza edilmeye çalışıyor. Orada tarihin sivil kayıtları gizli. Bunlar 100 yılı doldurunca dijitalleştirilerek Milli Arşive eklenmeli. Yargı arşivleri de öyle. Bakın ben Bandırma vapurunu arıyorum. Kim niçin yok etti o vapuru, bulamıyorum. Bari seyir defterini bulayım dedim o da yok. Peki ne zaman nerede hangi görevde bulundu, o da yok.
İş Bankası arşivleri, Türk Petrollerinin arşivi, Ziraat Bankası arşivi, Osmanlı Bankası arşivi, Denizcilik arşivleri, İş Bankası kayıtları, Osmanlı’nın son günlerinde ve cumhuriyetin ilk yıllarında çok farklı arşivler tutulmuş. TBMM arşivi, Genelkurmay arşivi, hepsi önemli. Tabii Kozmik Oda belgeleri. Hangi belge kaç yıl sonra açıklanacak, bunu da bir bilelim. Biz daha Latife hanımın mektuplarına ulaşamıyoruz. Lozan’ın gizli maddeleri var mı, yok mu? İlk yıllarda kişi, kurum ve yabancılara verilen inhisar ve imtiyaz belgeleri, Mübadiller, Sabatay kayıtları, Tapu kayıtları, Nüfus kayıtları. İstiklal Mahkemesi zabıtları açıldı ama ciddi bir çalışma yapılmadı bu konuda daha. Milli Kütüphane, Derleme kütüphanesindeki arşivler, o kadar çok çalınması gereken kapı var ki!
İnşallah bu kurumda ve diğer devlet kurumlarında, Hak ve adalet temelinde ülkemizin ve milletimizin ikbali dışında, hiçbir kişi ya da grubun, gayrimeşru ikbal ve menfaat hesabı yapanların kapısından bile içeri girmesine izin verilmez. İnşallah kınayanların kınamalarına, bozguncuların ifsat ve engelleme çabalarına rağmen bu mücadele başarı ile hedefine ulaştırılır.
Bizim arşivlerimiz, sadece Anadolu coğrafyasında yaşayan insanların arşivleri değildir. 600 yüz yılllık, Asya, Afrika ve Avrupa’ya yayılmış onlarca devletin tarihini kapsamaktadır. 100 yıl öncesi Hilafet coğrafyasında, bugün dünyadaki 202 ülkeden 110 tanesinin arşivleri bulunmaktadır. Cumhuriyet arşivleri bunun çok küçük bir bölümüdür. Şer’iye sicilleri ile birlikte bu arşivler insanlık tarihine tanıklık etmektedir.
Allah, ne yaptığımız ve nasıl yaptığımız gibi, yapmamız gerekirken yapmadıklarımızın, söylememiz gerekirken söylemediklerimizin de hesabını soracak. Bir iş yaparken içine hile, söz söylerken yalan katıp katmadığımızın da hesabını soracak. Yoksa birileri nasıl cennete gidecek, birileri nasıl cehenneme gidecek. Dilerim Allah’ın razı olacağı işler yapar, sözler söyleriz, O’nun rızasının tecellisinin vesilesi oluruz. İhtirastan, hile ve desiseden, ifsattan, başkalarının haklarına tecavüzden ve kibirden Allah’a sığınırız. Selâm ve dua ile.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.08.2025
26.08.2024
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022