Ahmet TAKAN
İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğretim üyesiProf. Dr. Kürşat Özer ile YENİÇAĞ okurlarını geçtiğimiz Ramazan Bayramında tanıştırmıştık. Özer ile dizi halinde yaptığımız, ülkemizin tarım ve hayvancılık alanındaki sorunları ve çözüm önerileri konusundaki söyleşimiz büyük yankı uyandırmıştı. Kurban Bayramına az bir süre kaldı. Medyamızın geleneğidir klasik haberler yapılır; Koç kaç para?.. Danaya kaç kişi girilir?.. Horoz kessek kurban sayılır mı?.. Kredi kartı ile kurbanlık alsak günaha girer miyiz?.. Yarı cahil hocalardan fetvalar alınır... Bilen de konuşur bilmeyen de konuşur!...Kurban Bayramı öncesinde varsa kafalarınızdaki soruların cevap bulabilmesi için bilim insanı ve konunun en uzman ismi ile konuştuk. Kürşat Özer hocamıza ilk olarak, "Kurbanlık hayvan fiyatları bu sene nasıl" diye sorduk. Cevabı:
"Kurbanlık hayvan fiyatları ne yazık ki geçen yıla oranla yüzde 10-15 arasında daha yüksek. Hayvancılık destekleri miktar olarak 2002-2010 yılları arasında 80 milyon liradan 1.2 milyar liraya ulaşmış olmasına karşın sektör tamamen dışa bağımlı hale gelmiş durumdadır. Bu durum uygulanan destek politikasında ciddi bir yanlışlık olduğunu gösteriyor. Canlı hayvan ithalatında Türkiye, Avrupa'da birinci, dünyada ise ikinci ülke konumundadır."
Özellikle, veteriner hekim kontrolü dışında yetiştirilen, sevki yapılan, satışa sunulan ve kesilen hayvanlar, bulaşıcı ve salgın hayvan hastalıklarının yayılma riskini artırmakta ve bu hayvanlardan elde edilen etlerin insan sağlığı açısından önemli bir risk oluşturduğuna dikkat çektiProf. Dr. Kürşat Özer. Hocanın şu uyarısına dikkat:
"Alacağınız hayvanın nereden geldiğini öğrenmek için, satıcıdan menşeini gösteren belgeyi mutlaka isteyin. Kurbanlık hayvanlar, hayvan pazarları, hayvan borsaları veya Kurban Hizmetleri Komisyonu'nca belirlenen kurbanlık satış yerlerinden veya doğrudan hayvancılık işletmesinden alınmalıdır. Buraların dışındaki yerlerden kurban alınmamalıdır. Kurbanlıklar, kesime az süre kaldığında çok beslenmemeli, yemek artıkları verilmemeli ve iyi kalitede ot ya da yonca ile beslenmelidirler. Hayvanlara kesime az bir süre kaldığında bolca temiz su verilmelidir."
Peki,kesim sırasında nelere dikkat edilmelidir?
"Et ve et ürünleri bakterilerin çoğalmaları için son derece uygun bir ortam niteliğindedir. Bu nedenle, hastalık yapan mikroorganizmaların ete bulaşmasının önlenmesi, ette mevcut mikroorganizma sayısını azaltmak ve toksin salgılamalarını engellemek için; kesim, yüzüm ve eti parçalama işlemleri serin bir yerde titizlikle yapılmalıdır. Mide ve bağırsak içeriği görünebilir bir şekilde karkasa (gövdeye) bulaşmışsa, kan pıhtısı veya fazla miktarda kir var ise gövde makul ölçüde yıkanmalıdır. Bunun dışında mümkün olduğunca gövdeyi yıkamaktan kaçınılmalıdır ve unutulmamalıdır ki yıkama ile görünebilir kirler temizlenebilir ancak mikroplar bertaraf edilemez. Eğer yıkama olayı abartılırsa kirli yerdeki mikroorganizmaların temiz kısımları kontamine etmesine (bulaştırmasına) neden olunabilir. Kesim ve yüzme işlemleri sırasında kan pıhtılaşmaması, etin renginin normal olmaması örneğin sarımsı olması veya hava temasıyla kararması, göğüs kafesinde inci gibi oluşumlar olması gibi anormal bir durumla karşılaşılırsa vakit geçirilmeden veteriner hekim çağrılarak bu karkas ve iç organlar muayene ettirilmelidir. Kesim ve yüzme işlemi sırasında hiçbir aşamada derinin dış yüzü, et ile temas etmemelidir"
Gelelim en can alıcı sorunun cevabına;Kurban etini nasıl saklamalıyız?
"Kurban etleri, parçalar halinde temiz kaplara konulmalı ve güneş görmeyen serin ve temiz bir yerde 5-6 saat bekletilmelidir. Daha sonra küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetlerine konularak buzdolabına kaldırılmalıdır. Yanlış bir alışkanlık olarak vatandaşlarımız kesimden hemen sonra kavurma yaparak etleri tüketmektedir. İdeal olanı etin 24-36 saat bekletilmesidir. Zira kesimden sonra 1-4 saat içerisinde başlayan rigormortis (ölüm sertliği) nedeniyle olgunlaşmadan tüketilen etler daha sert ve lezzetsiz olur. Kurbanlık etler henüz kesim sıcaklığında iken buzdolabına poşet içinde veya hava almayacak bir durumda üst üste büyük parçalar halinde konulursa, buzdolabı ısısı etin iç kısımlarını soğutmaya yetmez. Etin hava almayan kısımlarında çok kısa sürede bozulma ve kokuşma görülür. Halk arasında yeşil su saldı diye bilinen bu durum, etlerde mikroorganizma üremesi sonucu şekillenmektedir. Böyle kısımlar kesinlikle tüketilmemelidir. Bu nedenle 5-6 saat serin yerde bekletilen etler bir seferde tüketilebilecek kadar küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetlerine konulup üst üste gelmeyecek ve birbirlerine temas etmeyecek aralıklarla derin dondurucuya yerleştirilmelidir. Kurbanlık etin dayanma süresi, kesim kalitesi ve et parçasının büyüklüğüne göre değişmekle beraber +4 derecede saklandığında kıymada 1-3 gün, parça etlerde 4-5 gündür. Eğer daha uzun süreli muhafaza düşünülüyorsa etler derin dondurucuda -18 derecede muhafaza edilmelidir. Dondurulmuş etler 6 ay saklanabilir."
Kaynak: Kürşat Özer hocadan kurban uyarıları... - Ahmet TAKAN
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021