Ahmet TAŞGETİREN
Bazı liberal kalemlerin bir süredir aralıklarla da olsa adem-i merkeziyet konusunu gündeme getirmelerini ben şahsen dikkate değer buluyorum. Bir zihinsel altyapı oluşturuluyor, diye düşünüyorum.
Kuşkusuz farklı bağlamları yok değil.
Mesela şu sıralar öz-yönetim bağlamında gündeme getiriliyor.
Zaman zaman Yerel Yönetimlere Özerklik Şartı bağlamında, zaman zaman Büyük Şehirler Yasası bağlamında, zaman zaman Başkanlık Sistemi ve Eyalet yönetimi bağlamında adem-i merkeziyete atıf yapılıyor.
Adem-i merkeziyet konusu Türkiye’nin yakın geçmiş hafızasında var olan bir konu. (A) harfinin kısa okunması ile adem-i merkeziyet, “merkeziyet”in yokluğu” anlamına geliyor. Osmanlı’nın son döneminde “Türkiye’nin ilk ilk liberali” ünvanına layık görülen Prens Sabahattin’in savunduğu bir görüş adem-i merkeziyet. O dönem Avrupa’dan gelen “Islahat Fermanları” ile de örtüşen bir niteliği var. Özet olarak şöyle ifade ediliyor: “Osmanlı’nın coğrafyası büyük, bunu merkezden, İstanbul’dan yönetme imkanı neredeyse yok, eyaletlerin kendi kendisini yöneteceği bir sistem kuralım.” O gün geniş tartışma konusu oluyor bu teklif ve şöyle bir itirazla karşı karşıya kalıyor: “Böyle bir uygulama, zaten parçalanma sürecine girmiş bulunan ve her bir parçası, orada ikamet eden toplulukların mahiyetine göre bir büyük devletin fitnesine maruz kalan Osmanlı’yı paramparça eder.” Kabul görmüyor. Osmanlı’nın o günleri, 2. Abdülhamid’in, acaip kozmopolit yapısıyla Osmanlı’nın adeta dağılma görüntüsünü sembolize eden Meclis-i Mebusan’ı lağvettiği günlerdir.
Bugün adem-i merkeziyet, yeniden tüm Ortadoğu’da sınırlar üzerinde oynandığı, Suriye’den Türkiye’ye sınırda oynama hamlelerinin devreye sokulduğu, “silahlı özyönetim” dayatmalarıyla bölücülük kaygısının toplumu Osmanlı’dan daha az tedirgin etmediği bir zamanda gündeme geliyor.
İtilaf Devletleri Lozan’da Kürtler’e azınlık statüsü vermek için çok çaba sarf etmiş, ancak Türk Temsilci Heyetinin “Bin yıllık birliktelik” tezini ısrarla savunması sonucu bu hamle akim kalmıştı. Öcalan’ın 2013 Nevruz bildirisindeki, “İslam bayrağı altında bin yıllık birliktelik” söylemi aslında Lozan’daki Türk tezinin hemen aynısıdır.
Birliktelik, birliktelik, birliktelik. Kürt toplumu da bölünme gibi bir ihtimali yüzde 90’lar ölçüsünde reddediyor.
Ama bu işler de geniş halk kitlelerinin talebi ile değil, aktivist örgütlerin etkin uluslararası odakların projelerine denk düşmeleri ile gerçekleşiyor.
Terör örgütünün çözüm sürecini, Kürtler adına konuşarak, “Uluslararası konjonktür bize alan açıyor” yaklaşımı ile akamete uğrattığı da biliniyor. Bölgede uluslararası hangi odağın hangi sınırda nasıl bir operasyonu hedeflediğini bilmiyoruz. Ama terör örgütünün umutlandığı operasyonun bize karşı olacağı kuşkusuz.
Şunu da belirtelim ki her işin merkezden yönetilmesi, halledilmesi vs’yi savunmak da mümkün değil. Hem pratik gerekçelerle, hem demokrasinin kökleşmesi açısından bu alanda bir düzenleme zarureti de belli. Yerel yönetimlere özerklik arayışı, Büyük Şehirler uygulaması bunu hedefliyor.
Ama uygulama ile ortaya çıkan sorunlar, kaygıyı da beraberinde getiriyor. Son hendek olayında bazı belediyelerin şehr - emanetine örgüt hesabına ihanet etmesi, kaygıların haksız olmadığını da gösterdi. Örgütün yasal yapıların içini kendi özel ajandası ile doldurduğu ve siyasetçinin isteyerek - istemeyerek ona boyun eğdiği bir gerçekle karşı karşıyayız.
Başkanlık tartışmalarının bir boyutunda “Eyalet sistemi mi?” kaygısının seslendirilmesini yadırgamamak gerekiyor. Çözüm sürecinin içinden çıkan risk bu kaygıları besliyor.
Onun için adem-i merkeziyet, yerel yönetimlere özerklik, büyük şehir uygulaması, eyalet yapılanması, özyönetim, demokratik özerklik vs. her neyi tartışacaksak, orada ülke güvenliği için gerekli supabları ihmal etmemek gibi bir sorumluluk var. Yani ki milletin ağzı sütten yandı, yoğurdu üfleyerek yemesine şaşırmamak lazım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları









































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
11.12.2025
4.12.2025