Aydın ENGİN
Salı. Sinirlerimizi test etmek için düzenlendiğini sandığım parti grup toplantıları günü.
Grup toplantısı sözün gelişi. Her partinin milletvekillerinin, kendilerine ayrılan salonda toplaşıp genel başkanlarını dinlediği, arka sıralara amigo partililerin dizildiği bir siyasi gösteri.
Gösteri dediysem ilkokul müsameresi düzeyini aşmayan, her parti liderinin öteki parti liderlerine laf yetiştirme ve laf sokma yarışı yaptıkları sade suya tirit “hitabet gösterisi”.
Yani televizyonlardan uzak durma günü…
Ankara gazetecilerinin de “kolay” günü. Dayarsın teybi, birinin dediğini ötekinin dediği ile çarpıştırır en az 400-500 kelimelik haberi bir çırpıda çıkarırsın.
Ama bugün, bu salı öyle değil.
Bu salı, Ankara gazetecilerinin atlatma keyfini yaşayabilecekleri, en azından fark yaratabilecekleri bir haber günü.
Çünkü AKP grup toplantısı aylar ve aylar sonra, son anda bir değişiklik olmazsa –ki zayıf bir olasılık- Meclis’te değil, AKP genel merkezinde ve basına kapalı yapılacak.
Kapalı toplantıdan dışarıya neler sızdığını, sızanların ne kadar güvenilir olduğunu bu akşam TV ana haber bültenlerinde, daha da ayrıntısını yarınki gazetelerde bulacağız.
Ama bu yazı için bana ayrıntı filan lazım değil. Tek sorum var ve cevabını sahiden merak ediyorum:
Tayyip Erdoğan, BDP’li 10 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının, tabii ardından hapise tıkılmalarının yolunu açacak fezlekeler konusunda grubunu ikna edebilecek mi? Yoksa ağzından çıkan kanun olan AKP lideri karizmayı fena halde çizdirecek mi?
Herhalde farkındasınız, fezleke tartışmasında AKP cephesinden farklı sesler geliyor. Genel Başkan Erdoğan “Gereğini yapacağız… Dokunulmazlıklarını kaldıracağız… Yargı da üstüne düşen görevi yerine getirecek…” gibisinden kendini bağlayan laflar etti.
Ama partinin bir başka güçlü adamı Bülent Arınç da kendini bağlayan laflar etti: “Fezlekeler konusunda bir grup kararı alacağımızı sanmıyorum” dedi.
Bunca yıllık deneyimim bana bu sözlerin “Herkes bildiği gibi oy kullansın” anlamına geldiğini ve milletvekilleri “Bildikleri gibi” oy kullandıkları zaman arada sırada – hatta sık sık- genel başkan ve parti yönetimini mosmor edecek sonuçların ortaya çıktığını söylüyor…
Nitekim daha şimdiden AKP’nin Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu,Batman Milletvekili Ziver Özdemir gemileri yaktılar, grup toplantısını beklemeden oylarını açıkladılar.
AKP’nin doğu ve güneydoğu illerinden gelen ve çoğu Kürt 60 dolayında milletvekili var. Bunlardan ikisinin oyu belli; geri kalanlar ne yapacak?
Örneğin grup toplantısında çıkıp, konuşup, genel başkanlarına “Yanlış yapıyorsun” diyebilecekler mi ?
Demeseler bile sıra oy kullanmaya geldiğinde bildikleri, içlerinden geldiği gibi davranacaklar mı?
* * *
Başka bir konu olsa AKP’nin grup toplantısının kapalı ya da açık olması umurumda olmazdı. AKP’deki Kürt milletvekillerinin oylarının rengini filan da merak etmezdim.
Ama bu kez durum ve sorun farklı. Çok farklı.
BDP’nin 9, bağımsız Tuğluk’la birlikte 10 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması demek Kürt sorununa siyasal çözüm bulma kapısının kapanması demek. DEP milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Mahmut Alınak ve Selim Sadak’ın 1994 Mart’ında Meclisten yaka paça gözaltına alınıp hapse tıkıldığı günleri yeniden yaşarsak, bunu o günlerden çok farklı yaşarız.
Açlık grevlerinin hapishanelerden tabut çıkmadan sona erişiyle kıyısından döndüğümüz dehşet günleri yeniden kapımızı çalar.
Bunun sorumlusu da Kürt siyasi hareketinin kendi önünde diz çökmemesi yüzünden çileden çıkan ve zembereği boşalan AKP’nin başı ve onun dayatmalarına boyun eğen AKP milletvekilleri olur.
O yüzden bu gün alışkanlıklarımın tersine akşamüstünden itibaren TV başında olacağım ve Erdoğan’ın AKP grubundaki otoritesinin test edileceği toplantıdan çıkacak sonuçları bir an önce öğrenmeye çalışacağım.
Bence siz de öyle yapın.
Çünkü sorun Erdoğan’ın partisi üstündeki gücünün test edilmesinin çok ötesinde önem taşıyor…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021