Aydın ENGİN
Son yazıyı "Yer kalmadı, yarın devam edelim“ diye bitirmiştim. Devam yazısını gece yazacağım hesabı ile DİSK’in 47. kuruluş yıldönümü için evden çıktım. Telefonlar, SMS mesajları yağmaya başladı. Benim bilgisayardan, telefon rehberine kayıtlı herkese ingilizce bir mail gidiyormuş. "Çok önemli, hemen açın“ filan diyormuş. Tek tek cevaplamam, "Aman açmayın. Ben öyle bir şey yollamadım“ diye uyarmam mümkün değil. Eve döndüğümde toplu bir mail yollarım hesabı yaptım.
Geç vakit eve döndüm. Bilgisayarı açtım. Açıldı. İnterneti de açtım. Bağlandı. Sonra da mail programını çalıştırdım ve…
Ve çalışmadı!..
Bildiğim bütün çözüm yöntemlerini denedim. Nafile. Tamam, acemi değilim ama usta da değilim. Ustaya, benim oğlana başvurdum. Sahiden ustadır. Kaç defa iddiaya girdik; şeytanın bile aklına gelmeyecek şifreler (Password’lar) ürettim. Şifreyi kırıp benim bilgisayarı esir alması beş altı dakikadan fazla sürmedi.
Usta uzaktan benim bilgisayara girdi (Basit bir programla bu mümkünmüş) baktı ve sonucu açıkladı:
- Bugün şu saat, şu dakika, şu saniyede Ankara’dan şu IP numaralı biri senin bilgisayara girmiş. Senin adına herkese bir mail yollamış. Ancak…
- Ancak ne ?
- Ancak bunu şifre kırarak yapmamış. Kendi bilgisayarı gibi dalmış içeri. Senin bilgilerini bir şekilde edinmiş demektir.
- Yani ?
- Yanisi, telefon rehberini, özel notlarını, banka bilgilerini filan yani…
Banka bilgilerimin başkasının eline geçmesi pek korkutmadı. Çünkü paralar nasıl olsa evde ayakkabı kutusunda. (Yaklaşık 135 lira, biraz da bozuk para). Ama özel notlar, yazışmalar, yedek yazılar, gelmiş, gitmiş e-mailler, taslaklar…
Panikledim.
- E ne yapmam lâzım şimdi ?
- Hiiiç… Bilgisayarını kapat. Ben gelinceye kadar da açma. Annemin, bilgisayarını kullanıp kendi mail hesabına ulaşmaya da kalkışma. Cep telefonunundan mail almaya hiç kalkışma. Ben cumartesi gelip hallederim…
Sonuç:
Mail atmak, almak gibi günlük uğraşları ikinci bir emre kadar unutup; komşu bilgisayarını kullanıp şu satırları karalıyorum. Komşunun mail hesabından T24’e ulaştırma konusunda "usta“dan izin aldım.
Bütün bu karışık ve karmaşık (=komplex) işlerin üstesinden geldiysem ve T24’e ulaştırdıysam bu Tırmık’ı okuyorsunuz demektir.
* * *
"Eeee, n’olmuş yani; bilgisayar kullanan herkesin başına gelebilen bir durumu konu diye ele almışsın. Yazı mı şimdi bu“ demeyin lütfen…
Geçen gün arkadaş sohbeti sırasında geçmiş günleri anarken "Tabii o günlerde cep telefonu filan yoktu“ gibi bir cümle kullandım. 8 yaşındaki torunum oyuncağından kafasını kaldırıp sordu:
- Dede ne dedin sen şimdi ?
- O zamanlar cep telefonu yoktu, dedim…
Ağzından tek kelime çıkmadı veledin; ağzını büzüp, bütün dillerde "Sen benle kafayı mı buluyorsun? Olur mu öyle şey ? Lafa bak, bir zamanlar cep telefonu yokmuş. Pöh…“ anlamına gelen bir mimik yaptı ve oyununa devam etti.
Torun haklıymış.
24 saattir internet bağlantısı olmayan biriyim ve sudan çıkmış balık gibiyim…
Peki cep telefonu, internet, bilgisayar yokken ben nasıl gazetecilik yapıyordum acep ?
Valla hatırlamıyorum.
Devam yazısını bitirmek, ciddiye alınabilecek tırmıklar yazabilmek için "usta“yı beklemekten başka çarem yok.
Ey okur !
Mazeretim ve durumum bundan ibarettir.
Arzederim.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021