Ayhan ONGUN
Şu sıralar ülkemizde en çok konuşulan konu; “iktidarı değiştirebilecek güçte ve kararlılıkta bir muhalefetin olmayışı”.
Bu tespite, muhalefet partileri yöneticileri dahil; hiç kimsenin karşı çıkamadığı, bu gerçeği kabullendiği de ayrıca çok hazin bir gerçek.
Bu gerçekten yola çıkarsak, şu soruyu sormamız gerekmiyor mu?
İktidar alternatifi olacak bir muhalefet hareketinin oluşmamasının nedeni, toplumun iktidara karşı memnuniyetsizliğinin yeterince oluşmaması olabilir mi?
Ya da toplumun çoğunluğu bu iktidarın değişmesini istiyor da, toplumun bu ihtiyaç ve talebini anlayacak, doğru analiz edip, buna uygun politikalar geliştirecek, halkta karşılık bulacak proje ve söylemlerle halka öncülük edecek, bağlaşıklarını doğru seçen bir muhalefet partisi mi yok?
Her iki durumda da iktidarın giderek otoriterleşmemesi, kendi çoğunluk olsa da azınlığın haklarını da koruyacak, savunacak bir yönetim anlayışını sürdürebilmesinin yolu; kendi içinde demokrasiyi özümsemiş, toplumun beklentilerine uygun siyaset yapan, halka dokunan, samimi davranan bir güçlü muhalefetin varlığıdır.
Peki, bu tanıma uyan bir muhalefet partisinin varlığından söz edebilir miyiz?
İktidarı pervasız davranmaktan, muhalefeti yok sayan tutum ve uygulamalardan alıkoyacak parti;
Cemaatla işbirliği yapmayı, her ne pahasına olursa olsun iktidar olabilmek için, içine sindirebilen bir CHP mi?
Cumhuriyetle yaşıt, köklü bir parti olmasına karşın, örgütlerine, kendi iç dinamiklerine, kadrolarına güvenmeyip, dışarıdan ithal adaylarda çare ve çözüm arayan bir CHP mi?
Kendi gündemini oluşturmak yerine, iktidarın ve başbakanın belirlediği gündemin peşine takılan, o da olmazsa marjinal grupların sokak eylemlerinden medet uman, sandığa, halkın iradesine güvenmeyen bir CHP mi?
Kendi içinden bir cumhurbaşkanı adayı bile çıkaramayan, bunun yerine kimin aday olmaması üzerine polemik yaparak, kendi kitlesini bile inandıramayan bir CHP mi?
Kendi yetkili organlarınca yolsuzluk suçlamalarıyla partiden ihraç ettiği, dosyasını sürüncemede bıraktığı için savcı hakkında suç duyurusunda bulunduğu Sarıgül’ü; kurtarıcı gibi kitlelere lanse etmeye çalışan, bu projeyi de İstanbul sermayesiyle birlikte planlayıp, pazarlayan CHP mi?
Devlet Bahçeli’ye bayrak açıp,”MHP'yi CHP'lileştirdin” diyerek suçlayan, bu söylemiyle bile CHP'yi aşağılayan bir Mansur Yavaş’ı cilalayıp, “aslan sosyal demokrat “diye Ankara halkına yutturmaya çalışan, ona destek olmak için de Genel Başkanı kurt işaretiyle halkı selamlayan CHP mi?
Laikperestlere, sahte cumhuriyetçilere yaranmak için ulusalcılığı solculuk diye sunmaya çalışan, MHP'den daha çok milliyetçilik yapan CHP mi?
Yanı başımızda halkına zulmeden Baas yönetimine destek veren, Erdoğan’a diktatör derken, Esad’ı neredeyse demokrasi kahramanı gibi lanse eden, Mısır'da darbecilere alkış tutup, binlerce insanın idam kararına karşı hiçbir tepki vermeyen CHP mi?
AK Parti iktidarına karşı demokratik mücadele yerine, demokrasi dışı yöntemlere göz kırpan, mahcup ve ürkek tavırlarla da olsa bürokratik ve askeri vesayetin devamında yarar gören bir CHP mi?
Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkündür.
Ancak amacımız CHP'yi karalamak, siyaseten mahkum etmek değil elbette.
Her fırsatta söylediğimiz gibi, bu kadar uzun süre bir partinin tek başına iktidarda kalıp, ülkeyi yönetmesine alışık değiliz.
Üstelik bu siyasetin doğasına da aykırı olduğu gibi, toplumsal barış ve kamusal çıkarlarımız açısından da doğru değil.
Ama ülkemizin ihtiyacı olan barış sürecinin devamlılığı, demokratik değişim ve dönüşümün yerleşmesi, anayasal güvenceye bağlanması; bu ülke insanları için, kimin iktidar olacağından çok daha önemli ve yaşamsaldır.
30 mart seçimlerinin ardından sonuçların hiç de başarı olmadığını, farklı kesimlerden gelen tepkiler üzerine kabul etmek zorunda kalan CHP genel merkezinin, en kısa sürede kurultay toplayarak yol haritasını çizmesi gerekir diye düşünüyorum.
Öncelikle siyasi kimlik bunalımını atlatmak, politik duruşunu netleştirmek, tarihi sorumluluğunu yerine getirmek durumundadır.
Aksi halde bu ülkede gerçek muhalefetin oluşmasındaki en büyük engel olarak, tarihin tozlu sayfalarında yerini almaya mahkum olacaktır.
Türkiye’de muhalefet yalnızca CHP değildir elbet, ancak bu kez köşemize ancak onu sığdırabildik. Nasıl bir muhalefet konus
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020