Burhanettin DURAN
ABD ile Avrupa arasındaki tansiyon gittikçe yükseliyor.
Trump'ın uluslararası normları hiçe sayan, korumacı ve tek taraflı yaklaşımları Washington'ın müttefiklerini bunaltmaya devam ediyor. Batı ittifakının üyeleri arasında artık yapısal hal almaya başlayan gerilimler saymakla bitmiyor...
Elbette de hepsinde Trump ana aktör.
NATO ve AB eleştirileri, Paris İklim Sözleşmesi'nden ve Trans Pasifik Anlaşması'ndan çekilmesi, İran Nükleer Anlaşması'nı bozması, Çin, Kanada ve Avrupa'dan çelik ve alüminyum ithalatına vergi getirmesi ve büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması bunlardan ilk akla gelenler.
Son gerilim sahnesi ise Kanada'daki G-7 Zirvesi'nden geldi. 2014'te Kırım işgali sebebiyle dışlanan Rusya'nın G-7'ye tekrar dahil edilmesini isteyen Trump, erken terk ettiği zirvenin sonuç bildirgesini de imzalamayacağını açıkladı. ABD'nin en yakın müttefiki olarak bilinen Kanada'nın Başbakanı Trudeau'yu "zayıflıkla" suçladı.
Batı ittifakı içinde "ticaret savaşının" başladığı argümanı yorumcuların dilinde...
Zirveden "Batı içindeki krizi" yansıtan bir fotoğraf yayımlandı. Fotoğrafta,Almanya Şansölyesi Merkel ellerini masaya koymuş, Trump'a hesap sorar şekildegörülüyor. Kollarını bağlayan Trump'ın Merkel ve diğer Avrupa liderlerini umursamaz tavrı ise çok açık... Aslında zirvenin gerilimli geçeceği FransızCumhurbaşkanı Macron'un perşembe günkü sert açıklamalarından belliydi.
Macron'un "ABD Başkanı izole olmayı önemsemeyebilir ancak gerekirse G-6olmaktan çekinmeyiz" cümlesi hem Macron'un Trump'ı "paylaşılan değerlere" geri çekme hamlesinin başarısızlığını gösteriyordu. Hem de Avrupa liderlerinin Trump karşısındaki kararlılığına işaret ediyordu.
Benzer bir açıklama Avrupa Konseyi Başkanı D. Tusk'tan gelmişti. Trump'ın AB'ye "tehdit" oluşturduğunu belirten Tusk, "normlara dayalı uluslararası düzenin, bu düzenin ana mimarı ve garantörü olan ABD" tarafından tehdit edilmesine dikkat çekti.
Bu düzenin altını oymanın ABD ya da Avrupa'nın değil, "liberal demokrasinin ve temel özgürlüklerin olmadığı 'Batı sonrası düzeni' isteyenlerin işine yarayacağını" vurguladı. Avrupa başkentleri Trump'ın ABD'nin II. Dünya Savaşı sonrasında kurduğu ticari düzeni bilerek yıkmasından şikâyetçi. Trump ise küresel düzenin "adaletsiz" şekilde ABD aleyhine çalıştığını savunuyor.
Ülkesiyle ticari partnerleri arasındaki ticari açığı "herkesin içinden para çaldığı kumbara gibiyiz" cümlesiyle ifade ediyor.
Washington'un küresel sorumluluklarını terk etmesinde ve yeni ikili anlaşmaları dayatmasında fayda görüyor.
Bu görüşlerinin ABD'ye ekonomik katkısı şüpheli ise de uluslararası düzene verdiği zarar net.
Batı ittifakı hem kendi içinde hem Rusya ve Çin'le ilişkilerinde yeni bir döneme giriyor.
İşte tam da belirsizlik trendinin böylesine yükseldiği bir dönemde Türkiye kritik seçimlere gidiyor. G-7 Zirvesi'ndeki tartışmaların gösterdiği üzere küresel toplum bir belirsizlik dönemine adım atıyor. Zaten yedi yıldır Suriye ve Irak'tan kaynaklanan bölgesel istikrarsızlık ve terörle boğuşan Türkiye, şimdi de küresel meydan okumalarla yüzleşecek.
ABD ve AB ile milli güvenlik menfaatleri için gerilen Türkiye bu defa küresel güçlerin kendi aralarındaki stratejik rekabet ve ticaret savaşı ile karşılaşacak.
Ülkemizin bölgesel ve küresel belirsizlik dalgalarının olumsuz etkileri ile mücadele edecek ve fırsatlarından istifade edebilecek güçlü bir yönetime ihtiyacı var.
Riskler kadar yeni pazarlıkların ve kazanımların imkânı görünüyor.
Bu sebeple 24 Haziran günü seçmenler sadece somut vaatleri gerçekleştirecek adayı seçmeyecek. Cumhurbaşkanlığı sistemini kurumsallaştırarak gelen türbülansı yönetecek bir lideri belirleyecek.
Türkiye'yi söz konusu yeni döneme taşıma misyonunu üstlenmede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diğer adaylara karşı avantajlı olduğu çok açık.
On altı yıllık tecrübe sayesinde hem dünya liderlerini tanıyor hem de değişen güç denklemlerini biliyor.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları










































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020