Cemil ERTEM
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan genel seçimlerden sonra, ilk defa, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın düzenlediği 4.Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni’nde konuştu. Bu konuşma, eğer dikkatle okunursa, bir cevap konuşmasıdır aslında. Cumhurbaşkanı’nın şahsında Türkiye’nin yeni yönelimine saldıranlara kapsamlı ama oldukça politik ve tarihi bir cevaptı bu konuşma…
Afrika’dan bahsetti Cumhurbaşkanı, her türlü doğal zenginliğe sahip ama bu zenginliğin halka değil de sömürgeci Batı’ya aktarılan Afrika’dan… Bizim Batı gibi sömürgecilik utancımız yok, olmaycaktır da dedi… Aslında, Davos “one minute” çıkışından beri Erdoğan bu politik duruşunu çok net olarak her fırsatta anlattı ve burada ısrar etti. “Dünya beşten büyüktür” söylemini, bu kapsamda her platformda, BM’de, G-20’de ve içerideki politik duruşunda her geçen gün derinleştirdi ve buna uygun ekonomiyi de dile getirmeye başladı.
Bu ekonomi, rekabetçi, dışa açık ama serbest piyasasının tekellerin elinde olmadan çalıştığı, insan merkezli adil dağılımı esas alan bir ekonomiydi. Erdoğan’a karşı olan çevreler bu ekonomik anlayışın “rasyonel” olmadığını, uygulanamayacağını, dünya gerçeğinin çok farklı olduğunu söylediler; Erdoğan’a en hafif karşı çıkış bu argümanlarla oldu. Ama kendilerinin “rasyonel” dediği ekonomi zaten çökmüştü ve içine girdiği krizden çıkamıyordu. Gelişmekte olan ve azgelişmiş ülkelerin, Batı ile eşitlenebileceği hatta onu geçebileceği gerçeği, Erdoğan’ın söylediklerini yalnız Türkiye’de değil, Balkanlarda, Ortadoğu’da, Afrika’da ve Kafkasya’da sahici bir politik hatta dönüştürüyordu. Bunun için Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olsa bile, bir politik lider olarak güçlenmemesi gerekiyordu.
Esasında 20. yüzyılda zamanı dolan ve uzatmaları oynayan Batı merkezli finans-kapital egemenliği, Türkiye’nin Erdoğan çizgisinde büyümesini, yalnız Türkiye’yi bir tehlike olarak gördüğü için değil, Türkiye örneğinin bölgesinde çoğalmasını önlemek için de istemedi. Bunun için, Gezi ile başlayan ve 2015 seçimlerine kadar olan süreç planlı ve Cumhurbaşkanı’nın “üst akıl” dediği bu finans oligarşisi tarafından yönetilen, kotarılan bir süreçtir. Seçim sürecinde ve 2012’den başlayarak iktidarın ekonomide yaptığı hataları-gereksiz fren ve küçülme adımları- biz burada defalarca yazdık. Daha da yazacağız.
Ancak, CHP’nin geriye çekilerek, HDP’nin oylarını artırması ve MHP’yi de bu süreçte rakip değil, bir ittifak unsuru olarak görmesi, hiç şüphesiz ki, bu üst aklın “mükemmel” bir tasarımı idi. İstediklerini elde ettiler mi; niceliksel sonuçlar itibariyla belki; ancak şimdiden umduklarını bulamayacaklarını söyleyebiliriz. Neden mi, bakın güncelden devam edelim.
İslami Bankacılık hedef…
Geçen gün Erdoğan üzerinden Türkiye’ye düzenli olarak saldıran haber merkezlerinden biri, Türkiye’de, üç kamu bankasının İslami bankacılığa adım atmasını bir Erdoğan projesi olarak anlatıyor ve seçim sonuçları ile bu adımın yarım kalmasının beklendiğini yazıyordu. Şuna inanın yalnız üç kamu bankamızın bile katılım bankacılığı alanına güçlü girmesi, bu süreçte, bize yapılan tüm saldırıları anlatır.
Azerbaycan ziyareti
Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk dış ziyaretini Azerbaycan’a bugün yapıyor.
Bu ziyaret sırasında Erdoğan’ın Rusya devlet başkanı Putin’le de görüşmesi bekleniyor.
Azerbaycan ziyareti ve Rusya Devlet Başkanı Putin’le yapılacak görüşme, tam şu konjonktürde çok stratejik ve önemli bir adımdır. Çünkü Türkiye, enerji paylaşımında artık kilit ülke konumundadır ve bölgede enerji ve ticari geçiş yolları açısından eksen ülkedir. Geçen sene Putin’in Türkiye’ye ziyareti önemliydi ve bu ziyaret sürpriz bir şekilde Türk Akım’ı gündeme getirdi.
Güney Akım’ın iptali ve bunun yerine Türk Akım’ın geçirilmesi, hiç şüphesiz, Rusya tarafından atılan bir enerji adımı değildir. Güney Gaz Koridoru’ndan sonra kuzeyde Rusya’dan gelecek gazın Türkiye aracılığıyla Avrupa’ya ulaşması bölgenin siyasi dengeleri için de çok önemli bir hamle idi. Geçen sene Putin’in ziyareti sırasında Rusya’nın teknoloji transferi konusunda Türkiye ile masaya oturması dikkat çekiciydi. Rusya, burada Türkiye ile daha fazla yakınlaşarak Azerbaycan ve Türkmenistan enerji hatlarını da Batı’dan ayrı olarak kontrol etmek istiyor. Yine, Putin’in geçen seneki Türkiye ziyareti ile hemen hemen aynı tarihlerde gerçekleşen Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhammedov’un ziyareti de bu çerçevede önemliydi. Türkmen gazının, Türkiye üzerinden ticarileşmesi GGK’nu tamamlayan ve Türkiye’nin enerji habı olma sürecini hızlandıracak bir gelişmedir. Türkiye, Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz boru hattı ve Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hatları ile Azerbaycan ile Gürcistan’ı birbirine bağlayacak enerji ve transit geçişlerini yaparken Hazar’ın batısı ve İran’dan başlayarak güneyi ve Türkmenistan’dan başlayarak doğusunu enerji ve transit geçişlerle birleştiriyor. Şimdi bu gerçekte, Erdoğan’ın Batı’nın “gerici” sermayesi tarafından hedef gösterildiğini anlatır.
Enerji-ticaret yolları ve Türkiye
Türkiye’de seçimler sonrası AK-Parti’nin tek başına iktidar olamaması bu gerçeği değiştirmeyecektir. Çünkü, Türkiye’nin enerji konusundaki stratejisi bir devlet politikasıdır ve değişmeyecektir.
Bugün TANAP, GGK’nun belkemiğidir. Azerbaycan-Gürcistan ve Türkiye geçişinin bu şekilde sağlanması ve Azerbaycan gazının Türkiye dışındaki Avrupa pazarına doğrudan ulaşması yalnız bir enerji hamlesi değildir. Bu, Avrupa’nın kendi doğusuna doğru genişlemesinin önemli bir adımıdır. Bu hamle, Almanya’dan ve Rusya’dan bağımsız olarak, hatta bu iki ülkeye rağmen, Avrupa Birliği’nin sınırlarının-de facto olarak- Bakü’ye kadar genişlemesi anlamına gelecektir.
Bundan dolayı Türkiye, bütün bu enerji geçişlerine yalnız bir enerji projesi olarak bakmamakta ve bu projeyi barış, demokrasi ve entegrasyon projesi olarak görmektedir.
Bölgenin barış içinde entegrasyonu -ki bu da, Balkanlar ve Doğu Avrupa’dan başlayıp Türkiye ve Gürcistan’dan geçerek Azerbaycan’a kadar varan yeni bir birleşik hinterlant demektir. Bunun için Türkiye, Enerji Borsası (EPİAŞ) projesine hız verecektir. Tekrar edelim bunlar hükümetler üstü devlet politikasıdır.
Öte yandan TANAP’ı tamamlayan bir diğer proje de Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demiryolu projesidir. Bu proje de Yeni İpek Yolu’nun en önemli hattıdır. BTK, tıpkı TANAP gibi, yalnız üç ülkeyi birleştirmiyor, Kazakistan ve Türkmenistan limanları başta olmak üzere, Asya ve Avrupa’nın temel ticari çıkış-taşıma projelerinden birisi oluyor.
Bu çerçevede, Türkiye gibi güçlü ülkelerde hükümetlerin değişimi çok önemli değildir. Türkiye’nin siyasi istikrarı aynı zamanda, başta AB olmak üzere Batı için enerji güvenliği anlamına da gelmektedir. Bundan dolayı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Azerbaycan ziyareti ve Putin buluşması çok stratejik bir adımdır.
Türkiye’nin yeniden kısır ve Batı’nın gerici sermayesine bağımlı koalisyonlarla bütün bunlardan vazgeçebileceğini kimse düşünmesin.
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları








































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018