Etyen MAHÇUPYAN
Nesnel değerlendirmelerin açıkça ifade edilemediği, duyulduğunda yadırgandığı bir dönemden geçiyoruz. Herkes kendi dar çevresinin mahalle baskısı altında belirli bir öznelliğe zorlanıyor ya da kendi isteğiyle o yöne savruluyor. İktidar karşıtları olan biten her şeyin suçunu hükümete ve Erdoğan’a yıkma hırsı içinde. İktidarın yandaşları ise, hükümet ve Erdoğan’ın olan biten bütün yanlışlardan muaf olduğunu kanıtlama peşinde…
***
Oysa meseleyi dış ve iç iki çember gibi tasavvur etmek ve bunları birbirinden ayırarak irdelemek gerek. Dış çember iktidarın kontrolü dışındaki olayları kapsıyor ve bunların yükünün hükümete yıkılması haksızlık. IŞİD ve PKK terörü, FETÖ kalkışması, Batı ülkelerinin Türkiye’ye mesafe alan tutumu ya da küresel ekonominin daralmasına yol açan gelişmeler bu kategoriden… Gerçi bu alanlarda Türkiye’nin hiçbir şey yapamayacağını varsaymak da gerçekçi olmayabilir, ama asıl öznenin ‘bizim dışımızda’ olduğu aşikar. Buna karşılık iç çember iktidarın eldeki imkanlar çerçevesinde yapabileceklerini ifade ediyor. Burada hükümetin ve Erdoğan’ın karşısında birçok alternatif bulunuyor ve iktidar bunlardan bazılarını ‘tercih’ ediyor. Dolayısıyla yapılacak değerlendirmeler de bu tercihler üzerinde yoğunlaşmak zorunda…
Böyle bakıldığında iktidarı her durumda suçlayanlardan çok, onu her durumda hoş gören, yaptıklarına mazeret bulanların AK Parti’ye zarar verdiğini görmekte yarar var. Terör, darbe ve dış dünyanın husumeti ya da küresel olumsuzlar önemli ayak bağları yaratsa da, hiçbir zaman Türkiye’yi seçeneksiz kılmıyor. Ayrıca orta büyüklükte ve kırılgan coğrafyadaki bir ülke olarak, Türkiye bu gibi durumlar karşısında fazlasıyla deneyimli. Nihayet dışımızdaki olgulara verdiğimiz tepkilerin de o olguların şekillenmesinde etkili olduğunu göz ardı etmemek lazım…
Velhasıl kontrolü dışındaki gelişmeler ve olaylar Türkiye’nin önündeki seçenekleri daraltabilir veya değiştirebilir, ancak nihayette hayat birbirinden farklı zihniyet ve ilkesel duruşu ima eden birçok seçenek sunmaya devam eder. Hangisinin benimsenip uygulanacağı iktidarın uhdesindedir ve söz konusu tercihin siyasi ve ahlaki sorumluluğu da doğal olarak iktidara ait olacaktır… Bugün Erdoğan’ın attığı adımların hiçbiri ABD, PKK veya FETÖ’nün isteği ya da zorlaması ile atılmıyor. Aksine bunlara karşı olduğu beyan edilerek, iktidarın özgür iradesini yansıttığı iddiasıyla ortaya konuyor.
Bu çerçeve içinde bakıldığında, iktidarın ekonomi, dış politika, Kürt meselesi, hukuk devleti, özgürlükler ve parti yönetimi açısından performansını beğenmenin giderek güçleştiği bir süreçten geçtiğimiz açık. Bu alanların her birinde hükümetin ve Erdoğan’ın önünde demokratik ve rasyonel seçenekler olmasına rağmen, tam aksi yönde olanlarda karar kılınıyor.
***
Ekonomi, dış politika ve Kürt meselesinde irrasyonel tercihler yapılıyor. Ekonomide kurumlar yıpranıyor, para politikası tıkanıyor, öngörülebilirlik kalmıyor… Dış politikada Rusya ve İran siyasetinin uzantısı haline gelinirken, Ortadoğu’daki tek ‘kaldıraç’ IKBY üzerindeki nüfuz sıfırlanıyor… Kürt meselesi ise tümüyle çatışma eksenine hapsediliyor. Diğer taraftan ilkesel konularda antidemokratik tercihler öne çıkıyor. Hukuk devleti ilkelerinden geri adım atılıyor, özgürlükler daraltılıyor, ayrıca AK Parti içinde de kurul ve kuralları öne çıkaran ortak akıldan liderin kişisel beğeni ve düşüncelerini yansıtan bir siyaset anlayışına geçiliyor.
Bunların hiçbiri Türkiye’nin yararına değil… Hiçbiri AK Parti ve muhafazakârların yararına da değil… Evet, zor koşullar altında çalışılıyor. Ama iktidar bu tercihleri, daha demokratik ve rasyonel seçenekler mevcutken, kendi iradesiyle ve bilerek yapıyor. Dolayısıyla siyasi sorumluluğunu taşımaktan kaçınabilmesi de zor gözüküyor…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023