Fehmi KORU

Diplomaside de, tıpkı savaşta olduğu gibi, kavgaya girmeden kazanılır veya kaybedilir
21.07.2017
1118

  Türkiye’yi en iyi tanıyan ülke hangisidir?

Kadir Has Üniversitesi her yıl Türk Dış Politikası Kamuoyu Araştırması yapar; bu yılın araştırması yine ilginç sonuçlar verdi. En yakın dostumuz (yüzde 59,3) Azerbaycan çıktı; Türkiye için en büyük tehdidin geldiği ülke ise, yüzde 22,4’lük artışla, ABD… Vatandaşlar Avrupa Birliği (AB) ülkelerini geçen yıl yüzde 10,4 oranında ‘tehdit’ olarak görürken, bu yıl bu oran bir mislinden fazla artarak yüzde 24 olarak gerçekleşti.

Üye olmak istediğimiz AB Türkiye’ye tehditler sıralamasında 3. sırada yer alıyor (ABD ile AB arasında 2. sırada İsrail var).

Araştırmayı yapanlar o ayrıntıyı vermeseler de, AB içerisindeki hangi ülkenin en fazla ‘tehdit’teşkil ettiği algısına dair tahminde bulunmak güç olmasa gerek: Almanya…

Şimdilerde bayağı didiştiğimiz ülke…

Almanya bizim neyimiz olur?

Kendisinden söz açıldığında Almanya ile tarihi bağlarımızdan ve ekonomik ilişkilerimizin yakınlığından mutlaka söz etmek ihtiyacı duyulur: Osmanlı’yı tarihe gömen Birinci Dünya Savaşı’nda birlikte savaştık; o dönemde genelkurmay başkanlığı dahil birçok kritik askeri mevkide Alman subayları bulunuyordu. Bugün de dış ticaretimizin yarısı Avrupa ile, onun da yarıdan fazlası Almanya iledir. Türkiye’ye doğrudan yabancı sermaye yatırımında en ön saflarda Almanlar bulunur.

Yaklaşık 5 milyona yakın vatandaşımızın da ikinci vatanıdır Almanya. Alman vatandaşı olmuş Türkler yaşadıkları ülkenin siyasi hayatında etkilidir.

En baştaki soruma artık burada cevap verebilirim: Türkiye’yi en iyi tanıyan ülke Almanya’dır.

Bir ara pasaportumda çok fazla Almanya giriş-çıkış damgası bulunuyordu. Değişik Alman vakıfları Türkiye konulu seminer ve sempozyumlar düzenliyor, her kesimden ve her eğilimden kanaat önderini ülkelerine çağırarak görüşlerini almaya çabalıyordu. Türklere vatandaşlık vermekte nazlanan Almanya o sempozyumlarda serdedilen görüşlerden etkilenerek tavır değiştirmişse şaşırmam.

Kütüphanemde en zengin raflardan biri, Alman vakıflarının düzenlediği toplantılardan çıkan yazılı malzemelere ayrılmıştır.

Almanya’da görev alanını Türkiye araştırmaları olarak belirlemiş kurumlar da vardır.

Bütün bunları alt alta koyunca, Alman dışişleri bakanının tatilini yarıda bırakarak Türkiye ile ‘krizi’ yönetmek üzere görevi başına dönmesi, bakanlığa çağrılan Türkiye’nin Berlin büyükelçisine nota verilmesi, bu arada vatandaşlarına ülkemize seyahat yasağı koymaktan bile söz edilmesi hiç hayra alamet değildir.

Herkesin bildiği gerçek şudur: Bugüne kadar Avrupa ile Türkiye arasında çıkan ciddi sorunlarda sorun çözücü olarak devreye giren ve ikili ilişkilerin değerini her zaman bilen Avrupa ülkesidir Almanya.

Şimdilerde ilişki koparmanın sınırlarında dolaşan ülke…

Neden?

Görünür sebep fazla değil: 15 Temmuz hain darbe girişimi ardından başlayan geniş çaplı gözaltı-tutuklama faaliyetlerinde ağa takılanlar arasında üç de Alman vatandaşı var; bu bir… İkincisi de, ‘darbeci’ olduklarından kuşkulanılan sayıları hayli fazla Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu subaya Almanya’nın sığınma hakkı tanıması…

Almanlar “Tutuklu vatandaşlarımızı iade edin” diyorlar… Biz de, “Önce size sığınan darbeci subayları iade edin” diyoruz…

Türkiye Avrupa’da seçim sonuçlarını belirliyor

Dün Cumhurbaşkanlığı adına krize yönelik yapılan açıklamada, gerilimin Merkelhükümetinin seçim kampanyasının bir parçası olarak tırmandırılmasından söz edildi.

Evet, Almanya’da 24 Eylül’de federal meclis seçimleri var; Angela Merkel dördüncü defa sandıktan başarılı çıkmayı hedefleyen bir kampanya yürütüyor.

Ve yine evet, Alman seçim kampanyasında en önemli propaganda malzemesi Türkiye…

Her seçimde ve her Avrupa ülkesinde olduğu gibi…

1960’ların başından itibaren Avrupa’ya işçi olarak giden Türklerin yoğunluk teşkil ettikleri bütün ülkelerde, o ülkelerin iç politika konuları arasında bugün Türkiye bulunuyor.

Daha henüz aramız açılmamışken görüştüğüm Hollandalı diplomatlar, “Sizler için Hollanda fazla önem taşımayabilir, ama…” demiş ve şöyle devam etmişlerdi: “Bizim için Türkiye Hollanda seçimlerinde sonuç belirleyebilme değeri bulunan, iç politikada dengeleri değiştirebilecek bir ülke…”

Hollanda’da, Avusturya’da bu yıl yapılan seçimlerde, Türkiye, partilerin kampanyalarının önemli konusuydu ve sandıktan çıkan sonuçta da Türkiye’ye karşı tutumlar etkili oldu.

Türkiye karşıtı partiler kaybettiler.

Merkel de herhalde bunu bilebilecek bir politikacı; Türkiye ile didişerek seçim kazanılamayacağını akıl edecek kadar usta olduğuna da kuşku yok.

İki ülke arasındaki sorunu seçimlere bağlamak bence yanlış.

Üstelik bizim ülkemizde en azından iki yıl seçim de yok.

Ankara’nın gerginliğin temelinde nelerin yattığını mercek altına almasında ve buna göre argüman geliştirmesinde yarar var.

Gerilimi daha fazla tırmandırmayarak ilk adım Türkiye tarafından atılsa iyi olur. En tepe noktadan dönüş en fazla Türkiye’yi yaralar çünkü…

Ülkemizi en iyi ve en yakından tanıyan ülkenin Almanya olduğunu da unutmayalım.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar