Gülay GÖKTÜRK
Haşim Kılıç'a böyle acımasızca yüklenilmesini doğru bulmuyorum. İnsanları bu kadar çabuk harcamamak gerek. Daha ortada fol yok yumurta yokken, cumhurbaşkanıadaylığı uğruna ilkelerini kenara iten, görevini kötüye kullanan insan muamelesi yapılması hakkaniyete de uygun değil, kadirşinaslığa da...
AYM'nin, iç hukuk yolları tüketilmeden önüne gelen Twitteryasağıyla ilgili alelacele karar almasını ben de yanlış buluyorum. Yüksek Seçim Kurulu kararlarının AYM'ye götürülmesi konusunda "Önümüze gelsin o zaman bakarız" cümlesini, "Bakın o konuda da AYM'yi yetkili görüyor" diye yorumlamak da erken olabilir. Bu cümleden böyle bir anlam çıkabileceği gibi, Kılıç pekâlâ önüne gelmeyen bir dosya hakkında konuşmayı ilke olarak doğru bulmadığı için böyle söylemiş de olabilir.
HSYK'da durum farklı
HSYK Yasası ile ilgili bozma kararının ise tamamen Anayasa Mahkemesi'nin görev sınırları içinde bir karar olduğunu görmek zorundayız. Anayasa Mahkemesi, önüne gelen bir yasayı Anayasa'ya uygunluk açısından denetlemeyecek de başka ne yapacak? Kaldı ki, bu yasa AYM'ye gitmeden önce yapılan tartışmalarda birçok önemli Anayasa hukukçusu da, özellikle Adalet Bakanı'na tanınan yetkiler açısından Anayasa'ya aykırılık olduğu yönünde düşünce belirtmişti. Dolayısıyla bu yönden bir bozma kararı sürpriz değildi. Hatta bozma kararının hükümet çevreleri tarafından bile beklendiğini ama bozuluncaya kadarki sürede yapılan operasyonların geri alınamayacağı düşüncesiyle hareket edildiğini siyaset kulislerindeki fısıltılardan biliyoruz.
Hepimiz kabullenelim ki, yarın öbür gün MİT Yasası ya da Danıştay Yasası da önüne gelirse, AYM o konularda da yargısal denetim görevini yapacaktır ve yapmalıdır.
Geçmiş tecrübelerimiz bize siyasetin yüksek yargı tarafından kuşatılması tehlikesine karşı uyanık olmamız gerektiğini öğretiyor; bu konuda hassas olmak için güçlü nedenlerimiz var. Ama bu hassasiyeti yargısal denetimi püskürtmek için kullanma noktasına da sürüklenmemek gerek. Her bozma kararını otomatik olarak "yüksek yargının siyaseti kuşatması" ya da"yargının siyasetten rol çalması" diye yorumlamak yerine, önce kararı objektif kıstaslar ışığında incelemek; uygunluk denetimini aşıp yerindelik denetimine girip girmediğini; Anayasa'nın ilgili maddesinin doğru yorumlanıp yorumlanmadığını somut olarak değerlendirmek gerekir.
Bürokrat cumhurbaşkanları dönemi geride kaldı
Gelelim meselenin bir başka boyutuna...
Ben Haşim Kılıç'ın Türkiye'de artık bürokrat cumhurbaşkanları döneminin kapandığını görebilecek siyasi öngörüye sahip olduğunu, dolayısıyla zaten böyle bir adaylığa sıcak bakmayacağını tahmin ediyorum.
Siyasetin asker-sivil bürokrasinin vesayeti altında olduğu ve cumhurbaşkanlarının Meclis'te seçildiği dönemlerde devletin bir numaralı pozisyonunun darbe artığı generallere, yüksek yargı üyelerine ya da büyükelçilere tahsis edildiği uzun yıllar yaşadık.
Ama o günler geride kaldı. Şimdi artık vesayet yok ve cumhurbaşkanlarını halk seçiyor, dolayısıyla bürokratların o mesafeli, soğuk ve genellikle halka tepeden bakan üslubuyla meydanlarda seçim kazanmak pek mümkün görünmüyor.O yüzden CHP ve MHP bir aday üzerinde anlaşacaklarsa ve seçimlerde bir iddiaları olmasını istiyorlarsa bence bir an önce halkla iletişim kurmayı bilen, kitlelerde heyecan uyandırabilen, liderlik özellikleri bulunan, siyasi bir kimliği ve siyasi vizyonu olan bir isim üzerinde çalışmaya başlasalar iyi olur.
Ne var ki, Kılıçdaroğlu'nun ideal cumhurbaşkanı tanımına baktığımızda, onun bu noktadan çok uzak olduğunu görüyoruz. Onun kafası hâlâ iyi İngilizce bilen adayda. Hele bir de "İngilizce bilen kadın" olursa, bundan iyisi Şam'da kayısı...
Yabancı dil bilse elbette iyi olur ama geçmiş tecrübelerimiz dünyanın saygısını kazanmak için ille de bülbül gibi İngilizce konuşmak gerekmediğini koyuyor ortaya.
Bazen sadece "one minute" demesini bilmek yetiyor.
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları








































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015