Kurtuluş TAYİZ
CHP’de kimilerinin 15 Temmuz darbesine sıcak baktığı ve içten içe FETÖ’cü hainleri desteklediği şüphesiz sır değildi. İstanbul’un bazı yerlerinde kendini bilmez kimilerinin de tankları alkışladığı görüntülere de yansımıştı. Ancak, CHP Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın 15 Temmuz akşamı tankların vatandaşlarımızı ezdiği, uçakların vatandaşlarımızı bombaladı, hainlerin kurşun yağdırdığı bir anda gittiği “Türkü bar”da darbeyi coşkuyla karşılayan sözleri ve “darbenin şerefine” kadeh kaldırması hem şaşırttı, hem de kamuoyunda büyük öfke doğurdu. Güneş gazetesinin açığa çıkardığı görüntüler toplumun her kesiminde büyük tepki yarattı.
251 şehidimizin olduğu, binlerce vatandaşımızın yaralandığı, yüzlercesinin sakat kaldığı o korkunç darbe gecesini değil bir CHP’li belediye başkanının, sıradan bir insanın dahi desteklemesi kabul edilemez. Bu davranış ahlaki ve vicdani bir çürümeye işaret eder. Ne yazık ki, burada 15 Temmuz darbesini destekleyen bireysel bir davranışla karşı karşıya değiliz; darbenin şerefine kadeh kaldıran bir CHP zihniyeti gerçeği karşımızda açıkça sırıtıyor.
Bununla nasıl baş edileceğini de doğrusu kimse bilmiyor. Şöyle düşünün; Yeni Zelanda da Müslüman ve Türk düşmanı faşist katilin toplu katliamını işiten bir siyasi partinin belediye başkanı, bu katliamı coşkuyla karşılayıp şerefine kadeh kaldırıyor! Eminim, bu hareketin korkunç olduğu konusunda herkes hemfikirdir.
Üstelik, 15 Temmuz gecesi yaşanan katliamın boyutları hiçbir katliamla kıyaslanamayacak kadar büyük. Peki şimdi ne demeliyiz bu duruma? Maalesef ne hukuki, ne siyasi bir yaptırımı var bu hareketin! En kötüsü de CHP’nin, bu hareketinden dolayı belediye başkanının istifasını istememesi. İşte, bunun için Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın davranışının kişisel değil, CHP’de egemen olan bir zihniyeti yansıttığını söylüyoruz. Darbeye “tiyatro” diyen Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’nin maalesef sadece siyasi olarak değil, vicdani ve ahlaki olarak da çürümüş ve bitmiş olduğunu görüyoruz. Yazık!
SANAT VARSA ONLAR YOK!
Dünya Tiyatrolar Günü vesilesiyle “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı” imzasıyla yayınlanan bir klip dünün önemli gündem başlıklarından biriydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un, Sanatçı Nilgün Belgün’ün öncülüğünde, çok değerli tiyatrocuların da yer aldığı “Sanat varsa Hayat vardır” başlıklı bir klibi paylaşması olay oldu. Daha doğrusu klipte oynayan bazı tiyatro sanatçıları, “Klibi Cumhurbaşkanlığı’nın paylaşacağından haberimiz yoktu” diyerek yine mızıkçılık yaptılar. Kim bilir belki mahalle baskısından korktukları için, belki de ideolojik saplantılarından kaynaklanan endişelerle böyle yan çizme yolunu seçtiler.
Oysa klibin hazırlanması sürecini yöneten Nilgün Belgün, projenin kendisine ait olduğunu, çekimlerde yer alan isimlerden muvafakatnamelerin alındığını ve Cumhurbaşkanlığı forsunun yer aldığı videonun son halinin de WatsApp üzerinden herkesle paylaşıldığını açıkladı. Mahalle baskısı ve gelen bazı marjinal tepkiler üzerine “haberim yoktu” ayağına yatmak “değerli” sanatçılarımıza hiç yakışıyor mu? Ayıp, hem de çok ayıp!
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019