Mahmut ÖVÜR
Tartışmalara, inişli çıkışlı gerilime rağmen "çözüm süreci" 9'uncu ayına giriyor. İlk kez siyasi iradenin devreye girmesiyle bu kadar uzun bir çatışmasızlık süreci yaşanıyor.
Türkiye toplumunun ezici çoğunluğu da bunu destekliyor.
Ama süreci sekteye uğratmak için en küçük negatif durumu büyüterek "süreç bitti" diyenlerin içeride ve dışarıda pusuda beklediğini de biliyoruz.
Bu nedenle kritik bir aşamadayız. Bu aşamada bir kırılma yaşanmaması için de süreçle neyin hedeflendiğinin açık seçik ortaya konulması gerekiyor.
Peki çözüm süreci öncelikle neyi hedefliyor?
Kürt sorununu çözmeyi mi yoksa siyasetin önünün açılmasını mı?
Son dönemde, muhalefet partilerinin iddialarına, PKK ve çevresinden yükselen süre vermelere, statü taleplerine bakınca bu süreç, Kürt meselesini çözüyor gibi sunuluyor.
Oysa bu doğru değil. Ne hükümetin açıklamalarında buna yönelik bir taahhüt var, ne de Öcalan'ın 21 Mart Newroz konuşmasında.
Çözüm süreci, silahların susup, siyasi mücadeleyi devreye sokarak yüz yıllık Kürt meselesini çözmenin önünü açıyor.
Öcalan o konuşmasında bunu çok net ortaya koyuyor: "Bugün yeni bir dönem başlıyor. Silahlı direniş sürecinden, demokratik siyaset sürecine kapı açılıyor. 'Artık silahlar sussun, fikirler ve siyasetler konuşsun' noktasına geldik."
İşin bamteli burası... Silahlar bırakılacak siyaset dönemi başlayacak. Siyaset döneminde neyi çözeceğiz?
Bu kapıyı, hükümetin her kesimi kapsayan demokratik adımlarıyla PKK'nın sivil siyasete dönüşü açacak.
Silahların susması, silahlı güçlerin çekilmesinin devam etmesi önemli adımlar ama asıl önemli olan Öcalan'ın dile getirdiği noktaya gelmek.
Peki, o noktaya gelindi mi? Kürt siyasi aktörlerini, o pencereden bakan yazarları okuyunca şöyle bir sonuç çıkıyor: Kürt siyaseti üzerine düşeni yaptı, hükümet adım atmadı.
Şu gerçeği görmekte yarar var: Yüzyıllık inkâr ve ret politikaları terk edildi. Yok sayılan bir halk artık var. Ve hükümet, içeride ve dışarıda vesayet sisteminin hâlâ etkin olmasına rağmen Öcalan'ı muhatap alan bir girişimde bulundu. Bunlar önemli adım değil mi?
Şu ana kadar kışkırtmalara rağmen süreç iki taraf açısından da iyi götürülüyor. Bu yürüyüşü bölgede ortaya çıkan, konjonktürel fırsatlara kurban etmemek gerekiyor.
Hele bu aşamada siyasetin çözmesi gereken ana sorunları öne çıkartıp, tartışmak sürecin sekteye uğraması için pusuda bekleyenleri cesaretlendirmekten başka bir işe yaramaz.
Zaman yazarı Etyen Mahçupyan, bir süredir "Güneydoğu Notları" başlıklı mutlaka okunması gereken analizlerinden birinde şöyle diyor:
"Kürtlerin önemli bir bölümü siyasetle elde edilebilecek olanı doğrudan 'devletten' beklerken, çözümü de kendi taleplerinin karşılanması olarak tanımlıyor. Oysa çözüm sadece Kürtlerin değil, herkesin kabul edebileceği bir yeni düzeni ima ediyor ve böyle bakıldığında siyaseten Kürtlerin hak ve özgürlüklerini aşıyor. Diğer bir deyişle çözüm için gereken, herkesin üzerinde anlaştığı bir 'yeni devlet'in oluşması. Bunun başarılması ise Kürtlerin haklarının verilmesini veya iadesini değil, birlikte inşayı gerektiriyor."
Yeni Türkiye'yi birlikte inşa etmek mi yoksa yıkım yaratacak eski döneme geri dönmek mi? Kürt siyasetinin ve PKK'nın önünde duran soru bu.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019