Mehmet AKBACAK

Mehmet AKBACAK
Mehmet AKBACAK
Tüm Yazıları
BARIŞ İÇİN HER YOL MÜBAHTIR
19.09.2011
3026

     

  Devlet yöneticileriyle PKK yöneticilerinin görüşmelerinin internet sitelere sızdırılmasından sonra, başkaları gibi  bende kamuoyunun nasıl tepki vereceğini merak ediyordum.

Gerçi olayı, abartıp vatan hainliğine kadar götüreceklerin olacağını biliyorsam da, geniş halk kitlelerinin nasıl etkileneceği önemliydi.

Bazılarının umduğu dağlara kar yağdı.Hesaplarında olay duyulur duyulmaz,halk sokaklara çıkacak, Hükümet ve AKP aleyhinde gösteriler düzenleyecek,batı bölgelerinde yaşayan
 Kürt'lere karşı şiddet hareketlerine başvurulacak,hükümetin yıpratılacak,barış hepten güme gidecek,ülke 90 lar Türkiye' sine geri dönecek,kaos alabildiğine artacak,içerde Ergenekon'cular,Balyozcular ellerini oğuştururken,Orta Doğu'da etkin  rol oynamaya başlayan,bölgesel güç olma yolunda önemli adımlar atan Türkiye'nin önünü kesmekti amaçları,silah ters tepti.

Hatta Sayın Erdoğan'ın Müslüman ülkelerde Laiklik konusundaki konuşmaları,hem Batı Dünyasına,hem de Kemalist laikçilere  önemli mesajlardı.

Bir zamanlar; bunlar şeriatı getirecekler,ülke batıdan kopuyor,eksen kayması var,Malezya oluyoruz gibi kentli orta sınıfları korkutarak,darbe ortamını yaratmaya çalışmışlardı.(Çok yakın arkadaşım Osman hoca ve beraber olduğum  arkadaş çevrem bayağı tedirginlik oldular.Beni de saflıkla eleştiriyorlardı.Belki şimdi biraz rahatlamış olurlar.)
 Bu hengameler olurken,önemli gelişmeler de yaşandı.Azınlıklara ait el konulan vakıf malları iade edildi.Mehmet Ağar  5 yıla mahkum oldu.(Ayhan Çarkın'ın açıklamalarından sonra yeni davalar söz konusu.) BDP grubu meclise dönüyor,Deniz Feneri davasındaki savcıların görevden alınmasına tepkilerin büyümesi,en acısı mahkumların diri diri yanması(kurtarılmaması) içimi kararttı.
                          

 

 16 Eylül Hrant'ın doğum günüydü,yaşasaydı 57 yaşında olacaktı.Hala gerçek katillerinin bulunmaması ve hesap sorulamaması nedeniyle Hrant'ın arkadaşları Başbakan'a bir mektup yazdılar.Bende bu mektubu köşeme koyuyorum.
                                            
Sayın BAŞBAKAN;
Arkadaşımız Hrant Dink' öldürdüler.
Beşinci yılına yaklaşan adalet arayışımız kadük kalmıştır.
 Dilekçe verdiğimiz topyekun devlet,kendini katile yakın gör Zaten;katil,polis,bayrak ve muzaffer gülümseme kahramanlık posterinde poz vermişti.
 Bir türlü ilamını malum edemediğimiz o kalabalık güruh,elbirliği ile kıstırmışlar,hain pusuda kurşun sıkmışlar kaçmışlar,saklanmışlardı.
 Şikayetçiyiz.
 "Namus Sözümüzdür Adalet" diye ölü evinde ant içtiğiniz halde,Hrant Dink'i işaret parmağıyla gösterip"bunu" diyen yardımcınızı"Meclis Başkanı",resmi makamda,adamları resmen"yakarız canını bak"diyen valinizi "Vekil",emanet edilen canı kollamayan,kötülerin işini kolaylaştıran Emniyet Müdrü'nüzü "Vali",17 yaşındaki O.S.yi kocaman "Ogün Samast"ettiniz.Kan adaletle susar,şikayetçiyiz.
 İsim verdik soruşturun diye,İçişleri Bakanı'nız olmaz onlar bizim çocuklar dedi.
Dışişleri Bakanı'nız AHİM savunmasında bu toprakların yiğit evladına "Nazi"dedi.
 Çevik kuvvetleriniz Rakel Dink'in önlerinden geçerken katillere yazılan methiye türkülerini mırıldanarak Beşiktaş Adliyesinde koro yapıverdiler.
Katillerimizi adalet evine getiren jandarma,cezaevi aracına "Ya sev ya terk et"diye yapıştırma asmıştı.
Sayın Başbakan,

nedir daha derine inmeyi engelleyen o büyük kasabanın sırrı?
 Nedir sözünüzü tutmanıza mani olan.
Azınlıklardan gasp edilenin birazını geri vermeniz sebebiyle seslendirdiğiniz nutıkta "Bu ülkede hiçkimse ruh tedirginliğiyle yaşamayacak artık" diyordunuz Hrant'ın veda mektubuna atfen.
 İnanın tedirginliğimiz her zamankinden büyüktür.
 Sayın Başbakan,mala gelenin telafisi bulunur Cana gelenede davranınız.
 O Anadolu Toprağı'ından Hrant Dink'in payına bir metrekare toprak düştü;mezarıdır!
 Kamera denilen vaka-ü nüvis silinmiş,bize kalan azıcık 19 Ocak 2007 seyirliğinde beş kişi saydık Hrant'a pusu kuranlardan.
 Kim bunlar Sayın Başbakan?
Görüneni,görünmeyeni,katillerimizi istiyoruz,adalet olsun,hak hakim olsun diye.
 Bizim hakkımız bizde saklı duruyor,helalleşmekten başka çarenin kalmadığı savaş yorgunu memleketemizde.Suallerimiz cevapsız...Adalet nöbetçisi "Hepimiz Hrant'ız" diyen yüzbinlerin eli hala vicdanında …

Cevaplarımızı almadan susmayacağız,sormaya devam edeceğiz               
 Hrant için,Adalet için.
 Hrant'ın Arkadaşları.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • Hrac Madooglu

    Hrac Madooglu

    29.01.2014 08:02

    Yazdiklariniza gercekten inaniyorsaniz butun Ergenekoncular masum, hepsini sebest birakalim. Rusvet yiyen, yolsuzluk, hirsizlik yapan bakanlardan ozur dileyelim. Hukumet icine dustugu cukurdan ciksin diye kor-sagir-beyin ozurlu olalim. Ama nereye kadar. Herseyin bir olcusu, derecesi, siniri var.

Yazarlar