Mehmet AKBACAK
Özel otolarda da sigara içme yasağı getirildiği zaman bayağı gürültü kopmuştu. İstanbul depremi gündemin ana konusu olunca, bizim sigara içme konusu gündemden düşüverdi. İstanbul’lu vatandaşlarımıza deprem için geçmiş olsun diyorum. Sigara konusu ne zaman gündeme gelse yaşadıklarım, yaşananlar ve çekilen acıları anımsarım. Yıl 1983 babam 63 yaşında sigarayı bırakamadığı için damar tıkanıklığından dolayı sağ bacağının kesilmesine karar verildi. Ertesi günü Ankara yolculuğu için hazırlanırken yaşamını yitirdi. Allah rahmet eylesin. Babamın yaşamını bitiren sigarayla kavgam bu olaydan sonra başladı. Sigarayı en son 2005 yılında bırakabildim. Ne zaman sigarayı bıraksam ağız içinde aftlar oluşuyor, su içemez ve hatta konuşamaz duruma geliyordum. Zaten içimden de ağzımda tekrar yaralar oluşursa sigara içerim diye bir kapı aralıyordum. Bu durum siz deyin beş, ben diyeyim 15 kere tekrarlandı. Her seferinde sigaraya karşı yenik düşüyordum. Bu durum 2005 15 Haziran’a kadar böyle devam etti. 15 Haziran gecesi geç vakitte kaldığım öğretmen evindeki görevliden sandviç istediğim zaman karşılaştığım manzara her şeyin sonu oldu. Görevli arkadaş resepsiyonun arkasından koltuk değneğiyle çıkınca ilk dikkatimi çeken sağ ayak kısmının olmayışıydı. Demek ki; onunda dikkatini çekmiş olmalı ki, ‘hocam, hocam sigaradan’ diye sormama neden olmadan merakımı gidermiş oldu. Servisten sonra otur bakalım bu iş nasıl oldu, bir anlat bakalım ‘Hocam bu ayağım damar tıkanıklığı nedeniyle 8 ay önce kesildi, öbür ayağımın yarısı hissediyor, yarısı da hissetmiyor’ deyince, ben de babamı ve durumumu anlattım. En son hocam, sen sigarayı gerçekten bırakmak istiyormusun sorusuna evet cevabını verince, ‘Bir yıl sabret ağzında yara bere olmaz’ sözüne karşılık cebimdeki yarım sigara paketini arkadaşlara verirsin deyip sigara işine son noktayı koydum. O arkadaşa teşekkür ederim, bu konuda bana destek çıktığı için, bende elimden geldiği kadar sigara bırakmak isteyenlere yardımcı olmaya çalışıyorum.
ERDOĞAN VE YASAK
Belki şimdiye kadar hiç duymadığınız, hiç görmediğiniz bir gelenekten bahsediyorum. Bizim çocukluk dönemimizde sünnet olan çocuğa ağlamasın diye ona ve arkadaşlarına sigara verilirdi.Siz deyin beş,ben diyeyim en fazla 15 yaşındaki çocukların ağzında sigara tüttüre tüttüre dolaşırdık. Büyüklerimiz de bizleri onaylardı. Bizim kuşağın sigarayla buluşması çok eskilere dayanır. O nedenle sigara bırakmak o kadar kolay olmadı.
Her konuda radikal kararlar alarak kimsenin yapmaya cesaret edemediği konuları gündeme getirip, sonra uygulamaya koyan Erdoğan sigara konusunda da aldığı kararlarla kamuoyunda olumlu, olumsuz tepkiler aldı ve almaya devam ediyor.İlk defa lokal, kahve ve kamuya açık olan alanlarda sigara içme yasağını başlattı. O zamana kadar özgürlükçü olmayanlar sigara içme özgürlüğümüzü yasaklayamazsınız diye feveran etmeye başladılar. Gerçi bu yasak gelmeden prefabrik lokalimizi ikiye bölerek sigarasız bölüm oluşmasını sağlamıştık. Bazı fanatikler sen nasıl özgürlükçüsün, nasıl demokratsınız, yıllarca yasaklara karşı çıktın, şimdi yasakları nasıl savunursun diye linç etmeye kalktıklarını anımsıyorum. Her şeyde olduğu gibi zamanla insanlar iyi şeylere kolayca alışıyorlar.
Son olarak özel arabalarda da sigara yasağı getirilince, bazı tiryakilerle birlikte, Erdoğan düşmanı olanlar yine ortalığı velveleye vermeğe başladılar. Neymiş, araba benim özel mülküm kimse karışamaz, sarayın masraflarını karşılamak için ceza yazıyor gibi ipe sapa gelmez itirazlarla uygulamaya karşı çıkıyorlar.Ama nafile, bu uygulama da çok kısa sürede hayata geçecek. Yıllarca batı hayranlığını elden bırakmayanlar, batıdaki bazı uygulamaları biz yapmaya başlayınca neden karşı çıkıyorlar anlamadım gitti. Kemer takma olayı gibi, yayalara yol verme, hız sınırı gibi uygulamalarda hep itiraz edildi. Yapılan istatistiklerde kaza oranlarının düşmesinin, son yapılan uygulamaların sonucu olduğunu söylüyor bilim adamları, içki yasağının uygulanmasını da unutmayalım.
İlk defa yazımda kendi yaşamımla ilgili bilgiler varsa da, aslında kamuoyunun ortak konusu olması nedeniyle kaleme aldım.Kalın Sağlıcakla!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.02.2020
29.01.2020
22.01.2020
14.01.2020
13.11.2019
21.10.2019
10.10.2019
26.09.2019
8.08.2019