Mehmet Ocaktan
Bilindiği gibi AK Parti-MHP-Perinçek koalisyonu bugünlerde zor anlar yaşıyor. Adaletin, özgürlüklerin askıya alınmasından sonra ekmek de askıya çıktı ve Türkiye hiçbir dönemde olmadığı kadar derin bir ekonomik kriz yaşıyor.
Dolayısıyla koalisyon ortaklarına biraz olsun nefes aldıracak yeni ortaklar lazım. En önemlisi de enken mi olur, yoksa zamanında mı, ne zaman olacaksa yapılacak ilk seçimde 50+1 için acilen katalizör görevi yapacak bir ortağa, ya da ortaklara ihtiyaç var. Son günlerde İYİ Parti’ye yapılan güzellemelerin temelinde de bu ihtiyacın olduğu anlaşılıyor. 31 Mart yerel seçimleri öncesinde bu partinin ‘terör yandaşı’ olarak gösterilmesi, hatta Meral Akşener’e yönelik ‘hapse attırma’ tehditleri dikkate alındığında şimdilerde “Ulusalcı-Milliyetçi-Çinci” koalisyonun derdi gerçekten büyük demektir.
İşte böylesine zor bir dönemde CHP içindeki Ortodoks sol, koalisyon ortaklarının imdadına yetişebilir. Zira daha çok yasakçı paradigmadan beslenen Ortodoks sol, Kemal Kılıçdaroğlu’nun değişimci çizgisinden çok, demokratik değerlerle arası iyi olmayan “Ulusalcı-Milliyetçi-Çinci” koalisyona daha yakın durmaktadır. Aslında birbirlerinden pek farkları yok...
Mesela Kılıçdaroğlu’nun yeni CHP’si 1930’lar, ya da 40’lardaki tek parti döneminin CHP’si değil, modern ve demokratik dünyanın partisi olmaya çalışırken, AK Parti ve küçük ortakları tek parti dönemini ihya etmeye çalışıyorlar. AK Parti, taraftarlarını sıkı bir itaat eğitiminden geçirmiş bulunuyor, onlar artık itaatte asla kusur etmiyorlar, memlekette işlerin kötüye gidip gitmemesiyle ilgilenmiyorlar. Eğer ekonomide yaşanan derin krize rağmen, “uçuşa geçtik, dünya bizi kıskanıyor” deniyorsa, kesinlikle doğru olan liderin söylediğidir, bütün olumsuzluklar ‘dış güçler’in işidir... Lidere olan sadakati göstermek için Anıtkabir’e gidip slogan atmak bile bir fazilettir...
Bu arada hemen hatırlatalım; CHP içindeki Ortodoks sol, koalisyon ortakları için biçilmiş kaftandır. Üstelik onların eğitime de hiç ihtiyaçları yok, zira Kemalist paradigmaya sadakat konusunda doğuştan eğitimliler...
Bu çerçevede Ortodoks solun, son günlerde koalisyon için çok faydalı işler yaptığının altını çizmek gerekiyor. Mesela Kılıçdaroğlu’nun partide ne yapmak istediğini pek anlayamayan, daha doğrusu demokratik değerlerle genleri pek uyuşmayan bir partili, kimsenin gündeminde olmadığı halde durup dururken 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için “Seni cumhurbaşkanı adayı yaptırmayacağız” gibi gereksiz bir açıklamada bulunuyor. Gereksiz diyorum, çünkü şu anda Türkiye’nin böyle bir gündemi yok, yarın seçim de yapılmıyor...
Peki bayram değil, seyran değil neden böyle bir açıklama yapılır?
Açıkçası akılla-mantıkla izahı pek mümkün değil ama, eğer bu açıklama Ortodoks soldan geliyorsa birilerinin sıkıntısı var demektir. Zira zihin dünyaları henüz 1940’lardan bugüne gelememiş olanlara göre CHP kapılarını dünyaya kapatmalı, uzlaşma ve ortak akla asla itibar etmemeli ve “Biz bize yeteriz” anlayışıyla eski günlerine geri dönmelidir. Öyle anlaşılıyor ki bu Ortodoks zihniyet yapısı için İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlıklarının nasıl bir demokratik akılla kazanıldığının da bir önemi yoktur. Çünkü onlar için önemli olan iktidar olmak değil, ‘mahalle’ye özgürlükçü cereyanların girmesine mani olmaktır...
İşte tam bu yüzden, AK Parti ve küçük ortakları bu Ortodoks sola sahip çıkmalıdır, hatta mümkünse onları koruma altına almalıdırlar. Zor zamanlarda, özellikle 50+1’i yakalama konusunda Ortodoks sol, koalisyon için çok faydalı işler yapabilir. Bizden söylemesi, “Ulusalcı-Milliyetçi-Çinci” koalisyon, muhalefette oluşacak muhtemel bir “demokrasi ittifakı”nın taraflarını taşlatmak için Ortodoks soldan daha maharetli birilerini asla bulamaz.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
7.11.2025
5.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
1.10.2025