Mehmet TIRAŞ
Son iki yılda bir haller oldu bizim Başbakana;her ortamda dilinden düşürmediği “mağrurlanma padişahım senden büyük Allah var” sözünü son yıllarda pek kullanmaz oldu..
Bir Osmanlı hayranlığı ve Alim din adamına soyunmuşluğu da gözden kaçmıyor.Ünlü romancımız Kemal Tahir İnönü için son Osmanlının paşası,dermiş..Bu Erdoğan için de güzel bir örnek.
Gündeme getirdikleri ve gündemden düşürmek istedikleri bunu doğrulamıyor mu?
Çok kibirli ve aşağılayıcı,demokratik yoldan iktidara gelmiş gibi değil de;darbeyle yönetime el koymuş veya babadan oğla geçen bir rejimin sahibi diktatörler gibi bir dil kullanıyor, kendini kutsatarak mitleştirmeye meyilli bir gidişatı var.Benden sonrası tufan,demeye getiriyor.
Son günlerin tartışma konusu olan ”muhteşem yüzyıl” dizisine gösterdiği tepki rasyonel bir akılla nasıl yorumlamalıyız.Altı yüz yıllık bir imparatorluğun ve 36 padişahın kötü hiçbir işi ve olumsuz sosyal hayatı olmaz mı?Kardeşlerini öldürten Padişahları nasıl anlatacağız..Bunları yok saymanız tarihi belgelerini ortadan kaldırabilir mi? Osmanlı da kardeş katlinin vacip olduğu,övündüğün ecdadının yaptığı,töre cinayetlerinden ne farkı var?
Başbakanın son iki yılda sürekli din,ırk ve mezhep üzerinden bir değerler ve özgürlükler tanımlaması,kabul edilir bir durum değil..İşin daha da kötü yanı Başbakan gittikçe inandırıcılığını yitiriyor.Duyar gibi oluyorum ama oyları düşmüyor ..Böyle bir muhalefet ve ticaretle iç içe geçmiş dalkavuk medya olursa,adına sivil toplum denilen ama devletten beslen sözde baskı grupları var oldukça oyları düşmez.Bizde demokrasi toplumsal bir talep olarak ortaya çıkmıyor,hukukta üretilmiyor.
Başbakan muhafazakar bir demokratlıktan uzaklaşarak,yasakçı,öteleyici,tekçi,farklılıkları yok sayıcı bir siyasete doğru dümen kırmış vaziyette.
Ak Parti AB sürecinden uzaklaştıktan sonra bu yola girdi ve tam bir hızla da ilerliyor,etrafında olan danışmanları ve yakınlarından da bir uyarı almadığı belli ama Başbakan kamuoyunun hoşuna giden,hamasete soyunan demokratik hukuk devletinde olmayan bir yol izliyor.
Çünkü artık askeri bir darbe olmaz yargıya da ayar çektim, önümde bir engel yok halkın yarısı da arkamda,hayal ettiklerimi gündeme taşıyım demek istiyor.
Demokratik toplumlarda temel hak ve özgürlükler çoğunluk kavramıyla değerlendirilemediği gibi,referanduma da götürülemez.
Başbakanın demokrasi anlayışını anlamak ta mümkün değil ,o kadar tezat içeren gündem belirlemesi ve tartışma yaratması,olumlu olan yaptıklarını da gölgeliyor.
İç ve dış politikada sıkışıklığını gündemden düşürmek için Başbakan,artık iyice gizlenmez bir şekilde din ağırlıklı özelikle de,her tepeye,parka ve meydana cami yapma projelerini konuşur olduk.
Bizde sağ ve din referanslı politika yapan siyasiler siyasi ömürlerinin sonlarına doğru böyle bir yol izlediklerini ANAP’ın son iktidarında da görmüştük, Özal Çankaya’ya çıktıktan sonra.
Eğer bir gün Başbakan Erdoğan Ayasofya’yı ibadete açacağım, derse şaşırmamak gerek.
Bunu sık yazıyor ve her ortamda da dile getiriyorum:Başbakan inancı ve özel yaşamından yola çıkarak,topluma yeni bir format atmaya çalışıyor,dindar nesil,tek din seçmeli kuran dersi ve ırk ve mezhepçi politikaları bunu işaret ediyor. Ama Küresel dünya ve uluslararası topluluklar internet çağında buna müsaade etmez.Yol kısa iken bundan vaaz geçmesi ,hem ülke açısından hem de kendi siyasi kariyeri açısından hayırlı bir iş olur Başbakan için.
Başbakan Özel hayata müdahale etmekten,kimin neye inandığını, nerede ibadet yapacağı ve nasıl yaşayacağını aldığı oy ile değerlendirmemeli .Laiklikten yana olan insanları tedirgin ediyor bu yaklaşımları..
Türban inanan kadınların olmazsa olmazı olacak ama bir insanın doğuştan kazanmış hakkı olan Ana dilde eğitimi yok sayacaksınız..Bunu yok saymanın ötesinde tartışmak abesle iştigal olmuyor mu?
BDP’li dokuz Milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması konusunda Başbakan İslam-Türk sentezini savunuyor.Bunu başka türlü okumanın bir anlamı yok..Bu sistemin yani Kemalizm’in din versiyonu değil mi?
Erdoğan artık Başkan olmanın iki yıl sonrasının hesabı içine girmiş onun alt yapısının tartışmalarını ve argümanlarını oluşturuyor.
MHP’nin mecliste bulunan 70 idam dosyası var iken içinden Öcalan’ın dosyasını ayırıp,Abdullah Öcalan’ı asalım ondan sonra da idam kaldıralım demişti.Şimdi Erdoğan Mecliste 850 milletvekili için hazırlanmış fezleke var ama içinden sadece BDP’li dokuz Kürt milletvekili için hazırlanmış fezlekeleri uygulatmak istiyor.MHP’de BDP’lilerin milletvekilliğinin düşmesi için canhıraş çaba sarf etmiyor mu?
Başbakan da zaman zaman MHP’ye teşekkür etmeyi de ihmal etmiyor.
Bunlar bir niyet okuma değil,Erdoğan’ın son yıllarda verdiği siyasi profil değil mi?
Neden ketsel dönüşüm projesinin içinde her mahalleye bir cami varda,Cem evi yok ?
Sanayi devrimini tamamlamamış hukuk toplumu olmayan toplumlarda;Tarih boyu dini kontrol edenler toplumları da yönettiler devlet eliyle,bunu Erdoğan çok iyi biliyor.!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025