Mehmet TIRAŞ
Bu sözü 2009 yılına kadar Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan dilinden düşürmüyor, meydanlarda avazı çıktığı kadar ballandıra ballandıra dillendiriyordu...
Benim iktidarımda geçmişe göre vatandaşım asgari ücretle; şu kadar pirinç,tereyağ,peynir,et,süt daha fazla alıyor diye,rakamlarla propaganda yapardı.
Şimdi bunlar çok gerilerde kaldı,bu anlatımlar ve benzerleri mazi oldu..
Neden?
AB müzakerelerinden ve hukuktan uzaklaşınca...
Ekonomi baş aşağı gitmeye başladı.
Tabii bir de yolsuzluklar...
Bir de bitmez tükenmez keyfi harcamalar...
Pandemi Ekonomik bunalımı iyot gibi ortaya çıkardı.
Lafla,Mafla,demogojiyle gizlenemez hale getirdi...
Bunlara göre “kuyruk refah işaretiydi” ya...
Böyle rezil saçmalıklara imkan tanımaz hale geldi ortam..
Altın ve döviz tüm zamanların rekorunu kırdı.
2020 yılında TL Dolar karşısında yüzde 30 değer kaybetti.
2021 yılı Haziran ayı açlık sınır maaşı 2 bin 864 Liraya çıkarak,asgari ücreti geride bıraktı.
Bu tam bir facia...
Çalışan nüfusun yarısı açlık sınırının altında asgari ücretten maaş alıyor.
13 milyon emeklinin 8 milyonu 2 bin lira maaşla geçinmeye çalışıyor.
17 Milyon insan bin 200 lira ile hayatını idame ediyor.
2002 yılında bir çeyrek altın 32 Lira iken...
2021 yılında Temmuz ayı itibarı ile bir çeyrek altın 825 liradan müşteri buluyor.
2002 yılında bir ABD Doları 1 lira 41 kuruş iken..
2021 yılı Temmuz ayı itibarı ile bir ABD Doları 8 lira 70 kuruş seviyesinde seyrediyor.
Seçin bu kardeşinizi “dolarla,faizle” nasıl baş edilecekmiş görün diyordu,asrın reisi?
Doların yükselişini önleyemeyince “dış güçler bize dolar üzerinden operasyon yapıyorlar...”
Ardından dolara teslim oldu ve “onların doları varsa bizim de Allah’ımız var” dedi.
Bir de benim uzmanlık alanım “ekonomi” demiyor mu?
Şimdi bu sınır tanımaz pişkinliğe siyaset mi deniyor?
2002 yılında toplumun en varlıklı kesimi Milli Gelirin yüzde 39’nu alırken..
2020 yılında aynı varlıklı kesim Milli Gelirin yüzde 70’ni alıyor.
Pandemi süreci ile geniş tabanlı işsizlik 10 milyona çıkarken, üniversite mezunu genç nüfusta işsizlik yüzde 30’lara çıkmış durumda.
İlk defa işsizlerin sayısı çalışanların sayısını geçti.
Cumhur ittifakın küçük ortağının başlattığı ”Askıda Ekmek Projesi” tartışmaya gerek bırakmıyor, açlığı ve yoksulluğu resmediyor.
Böylesi bir tablo karşısında vatandaş işsizlik,açlık ve yoksullukla boğuşuyor.
Sadece 5 litrelik ay çiçek yağı bir yılda yüzde yüz zamlandı,35 liradan 70 liraya çıktı.
Muktedir bir de kalkıp elektriğe yüzde 15,Doğal gaza 12 zam yaptı.Doğal gaz yılın ilk 6 ayında zaten yüzde 6, 1 zam yemişti.
Hatırlatayım elektriğe son 3.5 yılda yüzde 122 zam yapıldı.
Son elektrik ve doğal gaz zammı dar ve sabit gelirli insanları daha çok yoksullaştırdı.
Bu zamları yaz mevsimine denk getirilmesi ise tam bir şark kurnazlığı.
Buna siyaset diyorlar...
Halbuki siyaset halkın refahını ve alım gücünü sürekli artırmak olmalı...
Eğer Elektrik ve doğal gaz zammını 28 haziran da yapmış olsalar idi,emekli ve kamuda çalışanlar ayda 20 lira daha fazla para alacaktı.
Milyonlarca insana 20 Lirayı çok gördüler.
İnanılır gibi değil..
13 milyon emekliye ve kamu da çalışanların maaşlarına ilk altı ay için yüzde 8.45 zam yaptılar.
Böylesi bir ekonomik tablo karşısında...
Birde muktedir kalkıp kamuda tasarruf genelgesi yayınladı...
Ama kendi hariç..
Herkes tasarruf yapacak ama yöneten yapmayacak...
Tanımlayacak kelime bulmak zor,garip bir durum.
Emine Erdoğan’ın halka tasarruf yapalım “porsiyonlarımızı küçültelim “ demesi..
İktidar insanları ne hale getiriyorlar,görmez oluyorlar..
50 bin avroluk lüks çanta kullan,yemek bulamayan yoksullara da “porsiyonu küçültün” tavsiyesinde bulun...
Demokrasi olsa,hukuk olsa,hak mücadelesi olur ve bu tür akıl dışı laflar da edilemez.
Ama demokrasi yoksa,hukuk yoksa,hak mücadelesi verilemiyorsa,rahatlıkla can acıtıcı bu tür laflar edilebilir oluyor.
“Benim iktidarımda alım gücü düşen bana oy vermesin”diyordu?
Ne oldu?
AB reformlarından uzaklaşır,”devletten hukuku çıkartırsanız”,devlet suç örgütüne dönüşür..”
Soygun yol alır ama devlet ve toplum çürür.
İktidar ortağınız “MAFYA” olur,siyasi gündemi de mafya belirler.Şu anda olduğu gibi.
Böyle olunca ülkeye ne yabancı sermaye gelir, ne de var olan yabancı sermayeyi tutabilirsiniz?
Hepsi teker teker gider.
Hukuka dönmeden hiç bir toplumsal sorunu çözemez, iç barışı da sağlayamazsınız.
Direndikçe daha hızlı batar ve batırırsınız.
Nokta.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025