Mensur Akgün
NATO, yani Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü 4 Nisan 1949’da kuruldu. Türkiye ise Yunanistan’la birlikte 18 Şubat 1952’de üye oldu. İttifakın amacı ilk Genel Sekreter Lord Ismay’in söylediği gibi Sovyetleri Avrupa’nın dışında, Amerika’yı içinde, Almanya’yı ise kontrol altında tutmaktı.
NATO, ona destek olan Avrupa güvenlik mimarisinin tüm diğer kuruluşlarıyla birlikte bu amacını gerçekleştirdi. Sovyetler Birliği ve onun müttefiklerini çevreledi. Muhtemel yayılmalarını önledi. Varşova Paktı’nın çöküşüne, Sovyetler Birliğinin yıkılışına vesile oldu. Amerika’yı Avrupa’ya bağladı. Almanya’yı da kendi güvenliğini kendisinin sağlayacağı ya da yeni ittifak arayışları içine gireceği düzenlemelerden uzak tuttu.
NATO krizler de yaşadı. Fransa ve Amerika’nın 1950’li yılların sonundan itibaren yaşadığı güven bunalımından, üyeleri arasındaki ilişkilerdeki gerilimlerden etkilendi. Ancak ayakta kalmayı başardı. Soğuk Savaş sona erdikten, kuruluşunun asıl amacı olan Sovyetler Birliği bir tehdit olarak ortadan kalktıktan sonra da varlığını sürdürdü, kendini yeni koşullara adapte etti. Kapsama alanı dışına müdahaleyi ve kapsama alanını genişletmeyi gündemine aldı.
***
Bosna savaşı sırasında uçuşa yasak bölgenin korunmasını, Kosova sorunu yüzünden Sırbistan’a karşı 78 gün sürecek bombardımanı, Afganistan’ın istikrara kavuşması için askeri destek sağlanmasını ve daha pek çok alan dışı müdahaleyi gerçekleştirdi. Dalga dalga genişleyerek de eski hasımlarını üye yaptı. Yakında da Makedonya’yla üye sayısını 30’a çıkartıyor.
Genişleme ve alan dışı müdahale bariz bir şekilde NATO’nun yeni varlık nedeni haline geldi. Ama aynı zamanda ittifakın ittifak olmaktan çıkıp başka bir şey haline dönüşmesine de yol açtı. Bugün kimse ciddi bir tehdit oluşması durumunda NATO’nun üyelerini savunma işlevini yerine getirip getirmeyeceğini bilmiyor.
Mesela biz Litvanya, Polonya ya da başka bir devlet için Rusya ile savaşı, nükleer saldırıya maruz kalmayı göze almak ister miyiz doğrusu kestirmek çok zor. Benzeri, hatta daha fazlası tüm diğer üye ülkeler için de geçerli. Eskiden de geçerliydi, her zaman bir tereddüt vardı ama şimdi bu çok daha fazla var.
Kaldı ki ittifaka üye ülkeler en temel güvenlik sorunlarında bile ortak bir strateji benimseyemiyor. Terör konusunda dahi dil, uyum ve siyaset birliği yok. Müttefikiz ama ne karşısında ve neye karşı müttefik olduğumuz belli değil. 67 yıldır üye olduğumuz ittifakın bazı üyeleri bizim için ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturan PKK’ya destek olmaktan çekinmiyor.
Fakat ittifak yine de ayakta kalıyor, eleştiriler ve şüpheler olsa da üyelikler devam ediyor. Bunun en temel nedeni 350 yıllık bir zaman dilimi içinde kurulmuş 455 ittifakı Michigan Üniversitesi’nde 1963’de başlatılan Savaşın Bağlantıları (COW) projesi veri tabanından hareketle inceleyen Douglas Gibler’in vurguladığı gibi NATO’nun (o OAS’ı da bu kategoriye dahil ediyor) kendi üyeleri arasında da sorunların barışçıl çözümünü öngörmesi.
Başka bir deyişle NATO üyelerine dışarıdan gelebilecek tehditler karşı yeterince güvenlik sağlayamamasına rağmen, üyelerini birbirlerinden gelebilecek tehditlere karşı koruması. Antlaşmasının ilk maddesinde öngördüğü barışçıl çözüm mekanizmasını çalıştırması. Daha doğrusu çalıştırabilme potansiyeline sahip olması.
***
NATO sadece Türkiye- Yunanistan ilişkilerinde değil pek çok üyesinin birbiriyle olan ilişkisinde kolaylaştırıcı rol oynadı, hepsinden önemlisi de birbirlerini tehdit olarak algılamasının önüne geçti. Var olan tüm sorunlara rağmen NATO üyesi ülkeler arasında bir savaş ya da güçlünün güçsüze askeri müdahalesi, güç tehdidinde bulunulması genel kural olarak beklenmez hale geldi.
Üye olduğumuz sürece -teker teker müttefiklerimizle sorunlarımız olsa da- NATO’nun Türkiye’ye dönmeyeceğini, veto yetkimizi kullanabileceğimizi, ittifakın genel gidişatını kendi çıkarlarımıza uygun bir şekilde yönlendirebileceğimizi biliyoruz. İttifakın mantığına aykırı hareket edenleri eleştiriyor, onları zaman zaman zor durumda bırakıp politikalarını değiştirmeye teşvik edebiliyoruz.
Bence NATO var olduğu sürece Türkiye NATO içinde yer almalı. 67 yıl önce kolay elde etmediği bu fırsatı bazı üyeleri müttefiklik ruhuna uygun hareket etmiyor diye harcamamalı. Ama aynı zamanda ittifakın değiştiğini, güvenliğini ona emanet etmesinin giderek daha imkansız hale geldiğini, zor durumda kalması halinde müttefiklerinden istediği ve beklediği yardımı alamayabileceğini dikkate almalı. Çok taraflı, çok boyutlu bir politika izlemeli. Kendi askeri imkan ve yeteneklerini geliştirmeli. Ki Türkiye’nin de yaptığı zaten bu…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
11.05.2025
12.02.2025
29.01.2025
8.01.2025
25.12.2024
15.12.2024
27.11.2024
6.11.2024
20.10.2024