Muharrem Sarıkaya
ÖNCEKİ girişimde koronavirüs tedbirleri, tartışması süren vaka-hasta sayısına odaklı kalmıştım.
Bu kez ziyarete gittiğimde konuşmalar döndü dolaştı ve Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci ve arkadaşlarının oluşturduğu o meşhur sisteme getirdi…
Niyetim merkezin beynine girmek de değildi.
Zaten birçoğunu gördüğüm, toplumun merak ettiklerini de bana göstermedikleri için kendimi de fazla zorlama niyetinde değildim.
Ancak hiç de öyle olmadığını o dev ekranın açılıp, bir otobanda ilerler gibi hangi tarihte sisteme neyin eklendiği ve alt gruplarında neyin nasıl çalıştığını görünce anladım.
Bu denli büyük sistemin ilk adımı 2004'te atılmış ancak akıllı hastane veya dijital dönüşüm ile bugünkü anlayışa kavuşması 2014 sonrası gelen anlayışla olmuş.
Sağlık sistemi ile ilgili aklınıza ne gelirse hepsinin anında bulunması ve tüm kurumların birbiriyle ilişkili olması da zaten bu ilerici bakışın sonucu…
Örneğin bir çocuk doğduğunda adı konulmuş ise daha hastaneden çıkmadan nüfus işlemleri başlıyor neredeyse evine gittiğinde TC Nüfüs Kimlik kartı eş zamanlı ulaşıyor.
Hangi doktorun kaç kez sezaryen yöntemiyle doğum yaptırdığı, hangisinin sürekli bir merkeze hastaları yönlendirip MR çektirdiği ve hakkında sistemin anında tepki verdiğine kadar, aklınıza ne gelirse hepsi mevcuttu.
ORWELL’İN 1984’Ü GİBİ
Hani Orwell’in 1984 Romanının kahramanlarından Winston kalemi eline alıp, “NASIL’ını anlıyorum; NEDEN’ini anlamıyorum…” yazar ya…
Kendimi o halde buldum…
Yakın zamanda bir daha okuma gereği hissettiğim George Orwell’in Big Brother’ı yani Büyük Ağabeyine benzer yapısı karşımdaydı.
Kendi sağlığım ile ilgili verilere de e-nabız sisteminden girip baktık, her şeyim, ama her şeyim çırılçıplak, ayan beyan ekranda duruyordu.
Çektirdiğim röntgenler ve MR’lardan tutun da hangi zaman diliminde hangi ilacı ne kadar süreyle, neden aldığıma kadar bütün veriler saniyeler içinde önüme serildi.
Hatta beni tedavi eden doktorlarımın performanslarına kadar her şey oradaydı; zaten bu denli iyi olduklarını da biliyordum…
HANGİ İLDEN KAÇ HASTA
Bırakın bunları kuş gribi salgınının önüne geçmek için, kuşların uçmakta olduğu güzergahlar da önümdeydi; gezer tavuk çiftliklerinin risk durumu buna bakılarak tayin ediliyordu.
Nedeni de göçmen kuş pisliklerinden gezer tavukların etkilenmesinin önüne geçmekti.
Biran ekrana gözüm takıldı, akan oklar vardı.
Ne anlama geldiğini sordum, bir ilden diğer illere giden hastaları gösterdiği söylendi.
Neden gittiklerini sorduğumda ise nüfusa kayıtlı olduğum Nevşehir’in üzerine tıklandı, gidiş nedenleri yanda belli oldu; “solunum sistemi hastalıkları…”
Doktor mu yoktu, yoksa tedaviye yanıt alamadıkları için mi hastalar başka bir ile gitme gereği hissediyordu…
Burada da kalmıyor bunun hangi periyotta devam ettiği de sergileniyordu.
Buradaki amaç, geçmiş yıllarla karşılaştırılıp, hekim ve tesis yeterli olmasına rağmen başka illere gidiş sürüyorsa oradaki idareyi de gözden geçirilmesini sağlamak.
Bazen bir bölgede bir doktor çok tercih edilir hale de gelebiliyor, ekranda onun durumu da görülüyor.
Özetle, bir ilden başka bir vilayetteki hastaneye veya doktora gidişin nedenleri, tüm sorulara yanıt bulunacak şekilde ekranda duruyordu.
Bir başka hastanede doktorun çok fazla sayıda sezaryen doğum yaptığı görüldü, bana ismi gösterilmedi ama neredeyse kendisine başvuran hamile kadınların hepsine sezaryen yapıyordu.
Buna karşın bir başka ildeki doktorun ise neredeyse sezaryen doğumu yoktu.
Bir diğer ekranda ise bir doktorun, kendisine gelen hastaların ağırlıklı bölümünü bir başka özel hastanede MR çekimi için yönlendirdiğini sistem alarm veriyordu.
EN FAZLA VAKA YAŞI
Bu aşamada konuyu Covid-19’a getirdim, vakaların en yoğun görüldüğü yaş grubunun ne olduğunu sordum.
Anında ekran açıldı, hem de aylar ve dönemler itibarıyla hepsi grafik halinde önümde duruyordu.
An fazla vaka 25-29 yaş grubunda görülürken, 50 yaşın üzerine çıktığında anında düşüşe geçiyor.
Yine benzer şekilde 15 yaş altındaki yaş grubunda vakaya rastlanma oranı da o denli düşük.
Anlaşılan o ki bu veriler okulların açılma kararında etkin olmuş.
Filyasyon ekiplerinin çalışması, kimin hasta bakmaya gidip gitmediğine kadar hepsi ekrandaydı.
Bir ara ekranda kocaman bir kırmızı ışık belirdi; ne olduğunu sordum, “Burası büyük ihtimalle bir sağlık ocağımız olabilir. Bir doktorumuz filyasyona gitmeden telefon ile aldığı kodları giriyor” yanıtını aldım.
Ekran büyütüldü, gördüm ki orası bir sağlık ocağı.
Biraz daha büyütülse doktorun oturduğu odayı dahi gösterecekti.
GRİP AŞISININ ALGORİTMASI
Gelelim son günlerin en tartışmalı grip aşısı konusuna...
Bu konuda da bilgisayar devreye girmiş…
Türkiye’deki devlet, özel, vakıf veya hangi isimle kurulmuş olursa olsun, tüm hastanelerin bağlı olduğu sisteme, bugüne kadar hastaların durumlarına ilişkin girilen veriler baz alınmış…
En yüksek hastalık profilinde ölüm oranlarını önceleyen bir algoritma oluşturulmuş.
Buna yoğun bakımda kalmaları, entübe olma durumları da eklenmiş; çok da anlamadığım tıp diliyle başka unsurları eklediklerini söylediler.
Vatandaşın anladığı dille söylemesini istediğimde ise verilen cevap aynen şöyle oldu:
“Eğer gribe yakalanırsa, hangi grup hastalığı bulunanlar daha çabuk etkilenir ve ölür. Bu verileri, eldeki olan aşı miktarı ile eşleştirdik. Hangisine öncelikli olarak yapılması gerektiğini sistem önümüze koydu.”
Bilgisayarın belirlediği bir verinin doğruluğu kabul edilebilir mi?
Örneğin sağlıklı olmasına karşın bağışıklık sistemi sürekli baskılanan Romatoid Artrit hastaları ne olacak?
Onu da eklemişler.
Riski yüksek olana aşıya daha önce erişiminin amaçlandığı bir yazılımla 83 milyonun içinden kimin öncelikli olması gerekteği adil şekilde belirlenmiş.
Aşı dediğiniz de öyle asprin veya pensilin gibi dağıtımı da kolay değil, belirli bir ısının altına veya üstüne çıkmaması için soğuk zincirde taşınması gerekiyor.
Ayrıca bütün dünyanın aşı sıkıntısı yaşadığı bir dönemde, elde edilebilen aşı miktarı da sınırlı...
Bir de hayatında hiç grip aşısı olmamış kişilerin de bu dönem aşı peşine düşmesi talebi patlattı.
öncelikli risk grubunda olanların ilk sırada yapılması için de başka bir yol bulunması çok da olanaklı görülmüyor.
İHTİYAÇ HANGİ İLDE DAHA FAZLA
Verilerin sunumu bu noktada da kalmadı, aşının hangi illerde daha fazla depolanması gerektiğini de bir harita ile gösterdi.
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa en riskli iller arasındaydı.
HES Kodu konusuna da değindik, en fazla kodu virüsü en fazla kapan grupta yer alan 20-34 yaşları arasındakiler almış.
SİNA'NIN BAŞARISI
Sağlıkta İstatistik ve Nedensel Analizler, kısaca SİNA projesi büyük bir hizmek sunuyor.
Koronovirüs izolasyon denetimlerinde ve illerin takibinde SİNA Karar Destek Sistemi valilerin en çok kullandığı yardımcısı olmuş.
SİNA bununla da kalmamış, 10 binden fazla ekranı ve binden fazla gösterigesiyle kullanıcısı olan 40 bin hekimin karşılaştırmalı raporlarına erişebilme imkanı sunmuş. Yani bir doktor, kendi branşında yazılmış tüm raporların karşılaştırmasını yapabiliyor.
Dediler ki "Bunun dünyada bir başka örneği yok, o denli büyük bir sistem..."
Beni en çok etkileyen de bir hastanedeki radyasyon cihazının, hastaya gönderdiği radyasyon miktarının merkezden görülüyor olması...
Bir doktor hastasının MR görüntüsünün alınmasını istediğinde, 6 ay içinde herhangi bir hastanede çekilmiş benzer görüntüsü varsa anında ekrana getiriyor, yeniden çekilmesinin önüne geçiyor.
Sistem, hastayı daha fazla radyasyon almaktan korumak gibi önemli görevi yerine getirmekle kalmıyor, cihazların teknik kontrollerinin yapılmasına da olanak sağlıyor...
DÜNYANIN EN ÇOK KULLANANI
Şunu belirteyim nüfusa göre aktif mobil kullanım açısından dünyanın ikinci ülkesi.
Şu an 40,5 milyon kişi HES kodu almış, bazıları birkaç kez talep ettiği için toplamdaki talep 59,5 milyonu aşmış.
Başta da belirttiğim gibi, bölgelerdeki yoğun hava kirliliğinin insanlar üzerindeki etkisini tespit edip, o bölgede yaşayanların uyarılmasından, yaşadığım Ankara’daki Şehir Hastanelerine hangi il ve ilçelerden hastaların ne için geldiğine kadar tüm veriler ekrandaydı.
DÜNYANIN PRENSİ
Şurasını teslim edelim, Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci ve ekibi önemli işlere imza atmış.
Hem 2004’ten bugüne bu konuda destek veren dönemin bakanları, hem de bu işle ilgili kim varsa Türkiye’ye çok büyük bir hizmet kazandırmış.
Yaptıkları dönüşüm ile Türkiye Sağlık Bakanlığı’nı dünyanın “Prensi” konumuna getirmişler.
Dijital dönüşüm çalışmalarının en önemli ayaklarından birisi olan elektronik sağlık kaydının ve dijital hastane kavramının yaygınlaştırılması sonucu, tüm dünyada parmakla işaret edilen yer haline getirmişler.
BMC Health Services Research gibi dünyanın en prestijli tıp dergilerinin de ciddi övgüsünü almışlar.
GERÇEK BAKANLIĞI GİBİ…
Eldeki veri bu denli sağlam temele dayanınca örneğin İtalya, İspanya, hatta Fransa gibi ilk aşamada salgından etkilenme oranı da düşmüş.
Tabii ki bunda Türkiye’nin çok iyi yetişmiş tıp insanlarının da çok büyük katkısı oldu; onların tedavi yöntemlerine yönelik uygulamalarında çok iyi sonuçlar alındı.
Ama elde sağlam bir sağlık kaydı ve dijital hastane de olunca uygulaması kolaylaşmış, bir tıkla o hasta hakkında elinin altında her bir veriye anında sahip olma olanağına kavuşmuş.
Bu da hastaların ölüm oranlarını azaltmış.
Şunu bir daha belirteyim ki Bakan Yardımcısı Dr. Birinci ve ekibinin kurduğu sistemin içinde Orwell’in 1984 romanında gibiydim.
Karşımdaki ekranda ise koca bir “Gerçek Bakanlığı” duruyordu.
Bilin ki “Büyük Birader” gözetlemeye devam ediyor…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları




















































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.08.2021
26.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
12.05.2021
11.05.2021
3.05.2021
28.04.2021