Murat BELGE
Geçtiğimiz haftanın başlıca konusu “dekolte” olayıydı. Böyle olması da normaldi. Evet, bu toplumda AKP konusunda, daha doğrusu onun temsil ettiği değerler manzumesi konusunda takıntılı insanlar var; AKP’nin ilk seçimi kazanıp hükümet kurduğu 2002’den beri bu kesim AKP’nin geldiği bu yerden uzaklaştırılması için son derece yoğun bir çaba harcıyor. Bunlar böyle ama bu olayı yaratan onlar değil. AKP’nin yarattığı olayı onlar gene aynı propagandanın malzemesi haline getirmeye çalışıyor olabilirler, ama olayın kendisi hepimiz için anlamlı ve önemli.
Bağlam da ilginç! Çünkü Hüseyin Çelik, hükümetin sözcüsü olarak, spikerin işinden atılmasına yol açan sözleri söylerken (işten atılmaya bu sözlerin yol açmadığı iddia ediliyor ama bu iddia insana çok inandırıcı gelmiyor) Başbakan da bu duruma pek uymayan bir konuşma yapıyor. Başbakan, doğru ilkeler dile getirdiği bu konuşmasında, devletin yurttaşlara “hayat tarzı”na ilişkin davranışlar empoze etmesinin yanlışlığı üstünde duruyor. O bunları söylerken hükümetin sözcüsü de bir kadın spikerin kılığı hakkında konuşuyor. Bu iki olgunun yanyana varolması bir tuhaf.
“Devlet vatandaşa format atamaz” diyor Başbakan. Doğru diyor. “Tek tip, standart vatandaş yetiştirmek için vatandaşına zulmedemez” diyerek devam ediyor. “Devlet vatandaşının yaşam tarzına, inancına dayatma yapamaz” cümlesini de kuruyor, söylüyor. Bunların hepsi, dinleyene, “Hay, ağzına sağlık” dedirtecek sözler.
Aynı günlerde Hüseyin Çelik “Böyle de giyinilmez ki,” diyor. Ertesi günü öyle giyinen insanı kapının önüne koyuyorlar! Peki, bu ne? Ne oldu şimdi?
Ama zaten olay Hüseyin Çelik’in giyim-kuşam üstüne düşünceleriyle sınırlı bir olay değil. Başbakan kendisi, birçok zaman, aynı kategori içinde tanımlanacak sözel müdahalelerde bulundu. Bu sözleri arasında bence en vahim olanı “Dindar nesil yetiştiriyoruz” sözüydü. “İnanç dayatma”nın, “tek-tip vatandaş yetiştirme”nin olabilecek en geniş kapsamlısını söylemiş oluyordu böylece. Ama kadınların kaç çocuk doğurması gerektiği üstüne ısrarla konuşurken de “hayat tarzı”na müdahale etmiş oluyordu. İçki içen insanlar hakkında söylediği ileri geri sözler de müdahaleydi. Sayılacak daha başka örnekler de var.
O halde, nerede duruyoruz? Devlet, “kamusal alanda başınızı örterek duramazsınız,” derken “format atıyor”; göğsü açık elbise giyeni işten atarken ne oluyor? Göğsü açıkçana bir elbise giymek, anlaşılan, bir “günah”, “takbih” edilmesi gereken bir şey. Siyasî nüfuz kullanarak insanları işsiz bırakmak nasıl bir şey? Bunun tek örneği de bu son olay değil üstelik. Şimdiye kadar özellikle de basın-yayın alanında az insan işsiz kalmadı.
Bunları dikkatsizlik, dalgınlık gibi görmüyorum. Ama bilinçli ve kasıtlı bir tutarsızlık olarak da görmüyorum. Sanırım Tayyip Erdoğan o sözleri ve bu sözleri söylerken tutarsız bir davranışta bulunduğunu düşünmüyor.
Ama öyleyse, bu düşünceye katılmaya imkân yok. Evet, arada bazı prosedür farkları, biçimsel farklılıklar var. Devlet başörtüsüyle mücadele etmek için yasa çıkarıyor, kararname çıkarıyor. Erdoğan “herkes üç çocuk sahibi olacak” diye yasa çıkarmıyor. Ama, el insaf! Öyle bir yasa elbette olmaz. Kaldı ki, yasa çıkabileceğine inandığı yerde yasa çıkarmaktan kaçındığı yok içki konusunda olduğu gibi. Yarın öbür gün TV’de kadın spikerlerin ne giyeceğine dair kararnamelerin çıkıp çıkmayacağını bilmiyoruz. Ama bu gidişle çıkması değil, çıkmaması şaşırtıcı olur.
Yani ortada “hayat tarzı”na, “inançlar”a müdahale var; din kaynaklı bir “toplum mühendisliği” var. Erdoğan’ın “devlet” müdahalesine karşı söylediği her şey kendi müdahaleleri için de geçerli. “O başka, bu başka” diyecek bir durum değil bu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025