Murat BELGE
Osman Kavala'nın duruşmasına birkaç gün kaldı, 24 Aralık'ta. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği karardan ötürü Osman Kavala'nın nasıl gideceği sorusu fazladan bir önem kazandı. Biz Türkiye'de gergin bir merakla bu trajikomik sürecin nasıl devam edeceğini bekliyoruz ama bütün dünyada da, Türkiye'ye ilgi duyan ya da hakkında bilgisi olan herkes bu duruşmanın ne olacağını merak ediyor.
Bu gibi durumlarda Türkiye'nin alışkanlık kesbettiğimiz bir davranış biçimi vardır: "Ecnebiler"in dediğinin tersine hareket etmek. Bununla, Türkiye'nin bağımsızlığını kanıtlamış oluruz.
Bu "ecnebiler"in ne yapmasını bekliyoruz? Osman Kavala nelerle suçlanıyor? Ortada kanıt yok, elle tutulur bir şey yok. Son kertede Kavala'nın "suçu" AKP iktidarına muhalif olması. Böyle zayıf bir iddianameyle bir insanın iki yılı aşkın bir süredir tutuklu kalmasını "ecnebi" kafası doğal olarak almıyor. Bu konuda ağzını açıp iki çift lakırdı etmesi gerekince de bunu söylüyor; bu durumun hukuka da, demokrasiye de, en temel insan haklarına da aykırı olduğunu söylüyor. Ne söyleyecekti?
"İç işlerimize müdahale"... Yıllardır bizim sözümüz de budur. Emperyalist Batı bizi zayıf düşürmeye çalışıyor! Bu havayı yaratınca da, ülke içinde durumu, gidişatı eleştirenleri emperyalizme yardakçılık etmekle suçlamak kolaylaşır. Bunlar hep olurdu; ama şimdi Batı'ya düşmanca baktığını kamufle etme gereğini de duymayan bir "önder" ve bir iktidarla "rekor" denebilecek bir düzeye ulaştı, bütün dünya ile bozuştuk.
Bu ortamda Osman Kavala davasının gidişi hakkında ne düşündüğünü Adalet Bakanı'na sormuşlar. Adalet Bakanı'nın verdiği cevap ilginç: 'Devam etmekte olan bir dava hakkında görüş bildirmesinin doğru olmayacağını' söylüyor. Ancak onun gönderme yaptığı bu kural ya da daha doğrusu bu teamül Cumhurbaşkanı nezdinde herhalde fazla bir ağırlığa sahip ki o devam eden davalar hakkında görüşlerini kamuoyuna açıklamakta bir sakınca görmüyor. Bu görüşleri de şaşmaz bir şekilde mahkemelerinde yargılanan kimselerin aleyhinde oluyor. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin yerle yeksan edildiği bir ülkede bu fikir birliğinde şaşacak bir şey yok tabii. Bütün yürütmeyi (tek) elinde toplayan Cumhurbaşkanı ve onun tensibi ile kurulmuş mahkemeler arasında harikulade bir uyum var.
Adalet Bakanı görüş bildirmesinin doğru olmayacağını söylemiş de, Adalet Bakanı'na sorulan soru Osman Kavala'ya yüklenen suçları haklı bulup bulmadığıyla ilgili değil. AİHM bilindiği gibi bir "uluslararası hukuk kurumu". Bizim Anayasamızda da uluslararası kurumların önceliği kabul edilmiş durumda. AİHM "Osman Kavala derhal tahliye edilmelidir" diye karar vermiş. Ama böyle bir şey yapılmıyor ve duruşma gününü bekliyoruz. Bundan önce de Selahattin Demirtaş için aynı hukuk anlayışına dayanan bir karar vermişlerdi ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "Onların kararı bizi bağlamaz. Biz 'karşı hamlemizi' yaparız" demişti. Ve yapmıştı. Başka davadan hüküm verip Demirtaş'ın hapisten çıkmaması sağlanmıştı.
Bu "karşı hamle" sözü nasıl bir anlayışın iktidarı altında yaşadığımızı çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Tayyip Erdoğan bu gibi konularda gayet "içi dışı bir" bir siyaset adamı.
Örneğin şimdi "asgari ücret" konusunda da "jestimizi yaparız" deyiverdi. Gene mahkemelik, hapislik bir durumda da "Bunları bırakamayız" diye fikir beyan etmişti (Adalet Bakanı bunun hakkında acaba ne düşünmüştü?).
Evet, şimdi Adalet Bakanı'na sorulan soru, "Osman Kavala davasının adilane bir şekilde yürüdüğü kanısında mısınız?" sorusu değil. Türkiye'nin hukukun uluslararası kurallarına ve gereklerine uyması konusunda tavrınız ne olacak?" sorusu soruluyor. Başka bir deyişle, kerhen de olsa, "medeni dünya" içinde kalıp kalmayacağımız söz konusu. Eksik meksik ama demokrasiye benzer bir rejim içinde mi devam edecek Tayyip Erdoğan rejimi, yoksa pervasız bir diktatörlüğe mi yönelecek?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları








































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025