Namık ÇINAR
Oyuna ya gelindi, ya gelinmek üzere.
Zira, 1 Kasım’daki seçimde nasıl bir sonuç alınacak, henüz kestiremiyorum.
7 Haziran’da duvara toslayanlar, önlemlerden biri olarak, allem edip kalem edip; Selahattin Demirtaş’ı itibarsızlaştırmada sanırım epeyi bir mesafe aldılar.
Selahattin Demirtaş çizgisinin, Kürt meselesindeki önemi şurada:
Demokratik bir anlayışa taşımaya çalıştığına dair işaretler verdiği partisi HDP, her ne kadar KCK vePKK’nın bir organı ve ürünü ise de; Demirtaş âdetâ Kürt sorununun silahlı yöntemden demokratik yönteme evrilebileceğinin temsilcisi gibi imajlar veren bir yol izledi.
Otuz beş senelik savaşçı mücadelenin barışçı siyaset yoluyla da yapılabileceğinin ipuçlarını, bu ölçüde ilk kez o ortaya koydu ve bu yüzden kısa zamanda beğenilen bir sima oluverdi.
Hareket’in Meclis’teki temsil kapasitesi yirmi küsurdan seksen milletvekiline çıkınca, dinci AKP başta olmak üzere MHP, ulusalcılar, Öcalan, Kandil, diasporadakiler, yani ne kadar Türk ve Kürt milliyetçisi varsa hepsinin gözünü korkuttu.
Bu gelişme, hem Erdoğan’ın önünü kesti, hem de savaştan yana olan PKK baronlarını nasıl bir geleceğin beklediğini gösterdi.
O nedenledir ki, hemen kolları sıvadılar ve elbirliğiyle yeniden savaşı yücelttiler.
Demirtaş’ın sergilediği doğrultuda bir siyaset geliştiği takdirde, Türkiye’nin yöntem sorunu olan savaşçı zihniyet, tası tarağı toplayıp buralardan sıvışmak zorunda kalacak ve barınamayacak; nihayet biz de Kürt sorununu doğru dürüst ancak o zaman konuşmaya ve çözmeye başlayabileceğiz.
Peki, bu mümkün müydü yahut hâlâ mümkün müdür?
Doğrusu bunu da kestiremiyorum.
Çünkü demokrasi, hapı şurubu bulunan, iğneyle zerk edilen bir şey olmadığı için, ancak yaşanarak ve yararları görülerek öğrenilen birtakım pratikler manzumesidir.
Meselâ kuşlar da uçmayı öğrenerek gerçekleştirirler ama buna yapısal olarak müsait olmaları ve içerlerinde o yeteneği barındırmaları da gerekir.
Tarihsel olarak “talancı kültürler”den gelen toplumların, günün birinde demokrasiye nasıl evrilebilecekleri meselesi şimdi buraya sığmayacak bir konu olsa da; hayat eğrisi aynı olmamakla beraber, yarım yüzyıl önceki Avrupa tecrübesi herkesin kulağına küpe olmalıdır.
Birbiriyle kanlı bıçaklı Fransız ve Alman’dan, burunlarından soluyan Avusturyalı ve Macar’dan, birbirlerine ne denli mesafeli oldukları Katolik ve Protestanca ayrışmalarından da belli olanAkdenizli’yle Baltıklı’dan, AB ruhuyla bugün nerelere gelindiği hiç mi görülemeyecek?
Özgürlüğün ve demokrasinin yağmur yüklü bulutları, bu topraklara da boşanıp bir gün buraları da ıslatmayacak mı?
Çünkü burnumuzun dibinde yaşandığı hâlde kimsenin umursamadığı, bundan daha muhteşem bir barış projesi olabilir mi?
Ne ki, Doğu kafalılar ve savaşçılar bunu istemezler.
Böyle bir gidişat onların sonu demektir.
O yüzden savaşçı PKK, Erdoğan gibi antidemokratik birinin iktidarda olmasını daha çok ister.
Böylelikle, hem başardıkça kontrolünden çıkacağına dair belirtiler gösteren Demirtaş gibi birinden kurtulacaktır, hem de Türkiye’nin otoriter biri tarafından yönetilmek suretiyle içten içe kendiliğinden çökmesi sağlanacaktır.
PKK için en mümbit ortam budur.
Savaşın tırmanmasını istemeyen her kim varsa, bu gerçeği görmek ve ona göre tavır almak zorundadır.
Bayrakları kapıp savaş naraları atmak üzere sokaklara dökülmek, Erdoğan’ın ve PKK’nın ekmeğine yağ sürmekten başka işe yaramaz.
Selahattin Demirtaş’ın ise, daha da yol ayrımına geldiği söylenebilir.
Artık onun için tam bir sınav zamanıdır.
Eğer tarihe, PKK’nın göstermelik demokrasi objesi niyetiyle kullandığı bir figür olarak geçmek istemiyorsa, sahiciliğini perçinleyecek şekilde sesini daha da yükseltmeli; bu uğurda gemileri yakmayı dahi göze almalıdır.
Bunu yapar mı?
İçtenlikli idi ise ve toplumdan tıpkı 7 Haziran’daki gibi moral destek görürse, niye yapmasın!
Aksi hâlde, 1 Kasım’da savaşçılar kazanırsa zaten tasfiye olacaktır.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016