Taha Akyol
Süper güç Amerika’nın yaklaşık dörtte biri şiddet ve yağma olaylarına sahne oluyor, OHAL ilan edildi, ordu şehirlere indi.
Amerika’nın iki yüz elli yıllık sorunu, “siyah öfke” yine patlamış durumda.
ABD’nin pek de “birleşik” bir millet olmadığı görülüyor.
Protestan Beyaz asabiyetiyle konuşan Başkan Trump sakinleştirici bir dil kullanacağına, tweetleriyle yangına benzin döküyor.
Liberalizmin kişisel özgürlük ve kuvvetler ayrılığı prensibiyle kurulmuş olan Amerikan devletinin bir ayağının eksik olduğu belli: Sosyal devlet yokluğu…
AFRİKALI AMERİKALILAR
Afrika kökenli Amerikalıların nüfusu 40 milyon civarında… Abraham Lincoln’e kadar pamuk tarlalarında kırbaçlanarak çalıştırılmışlardı, hafızalarında bunun öfkesi var. Ama sadece bu değil.
Amerika’da Renkli Halkın Gelişimi Ulusal Kurumu (NAACP) verilerine göre, sistem içinde yer verilmemiş ya da yer alamamış bir öfkeli mağdurlar kitlesidir siyahi Amerikalılar.
Evvela, ABD’de sosyal bağlar aşırı derecede çözülüyor, suç oranları artıyor. Cezaevine girmiş nüfus sayısı 1980’deki 500 binden 2015’te kabaca 2.5 milyona çıkmış.
Dahası, Siyahiler arasında cezaevine giriş oranı, beyazların oranından 5 misli fazla!
Siyahilerin ve Hispaniklerin toplumdaki nüfus oranı yüzde 32’si, ama ceza evine girenler arasında oranları yüzde 56.
Beyaz ırkçılar, siyahilere ve bir süredir Hispaniklere kriminal insanlar olarak bakıyor! Bu kibirli bakış ve yaşamakta oldukları yoksulluk, tarihsel öfkeyi her zaman patlamaya hazır tazelikte tutuyor.
SİYAHİ KADIN BAŞKAN
Minneapolis şehrinde Derek Chauvin adlı beyaz bir polis, sahte 20 dolarla alışveriş yaptığı iddiasıyla tutukladığı George Floyd adlı 46 yaşındaki siyahi bir Amerikan vatandaşını boğazına bastırarak öldürünce bu öfke yine patladı.
Trump yangını körükleyen tweetler attı:
“Yağmaya başlarsanız ateş etmeye başlarız!”
Twitter, bu mesajı “şiddeti övüyor” eleştirisiyle yayınladı!
Gerçekten Trump’ın tehdidi protestocu kalabalıkları korkutmadı, aksine tahrik etti.
Trump’ın birinci derdi oy, daha fazla oy…
Atlanta’nın siyahi Belediye Başkanı Keisha Lance Bottom dayanamadı, “Trump, sus artık, sen konuştukça olaylar tırmanıyor” diye tepki gösterdi. Kendisinin “dört siyahi çocuk annesi” olduğunu belirterek siyahilerin can güvenliği ihtiyacını vurguladı, ‘renkdaş’larına da şöyle seslendi:
“Bu eylemler protesto değil. Martin Luther King’in ruhuna da uygun değil. Bu kaostur. King öldürüldüğünde biz böyle yapmamıştık!”
Ve Bayan Bottom’un en önemli sözleri:
“Amerika’yı değiştirmek istiyorsanız, evinize gidin ve seçmen kütüğüne kaydınızı yaptırın!”
KİNG VE KENNDY
Bayan Bottom’un zikrettiği rahip Martin Luther King, Gahdhi mizaçlı bir liderdi. Gandhi gibi şiddeti reddeden bir tür manevi-ruhani nitelikli “sivil haklar hareketi”nin lideriydi.
4 Nisan 1968’de bir suikasta kurban gitmiş, taraftarları milyonlarla yürümüş ama şiddete başvurmamıştı.
Başkan John F. Kennedy ve halefleri “sivil haklar”ı hukuk sahasında hayata geçirdiler.
Siyahi nüfus bu sayede önemli ölçüde entegre oldu, her makama geldiler, Obama gibi bir başkan da çıkardılar.
Fakat hukuki eşitlik, “sosyal adalet” ve “entegrasyon” sorunlarını çözmeye yetmedi.
Siyahiler hâlâ eğitim, sağlık ve iktisadi statüde ciddi surette ‘dezavantajlı’ durumdadır.
Amerikan basını virüs salgınında siyahilerdeki ölüm oranın daha yüksek olduğunu yazıyor; bütün “alttakiler” gibi…
Amerikan aşırı sağcıları olayları “küresel güçlerin, Soros’un, Amerika’yı yıkmak isteyenler”in komplosu sayıyor!
YAPISAL HASTALIK
Sorunu çözmeye koyulmak yerine, söz ve davranışlarıyla Siyahi öfkeyi körüklüyorlar. Başlarında da Trump!
Öbür uçta aşırı sol “AntiFaşist” denilen şiddet örgütü!
Kutuplaşma nereye gidiyor?!
Amerika ‘hasta’dır; sosyal adaletsizlik ve bütünleşmemişlik hastalığı.
Küreselleşmenin kamçıladığı hırslı rekabetten doğan işsizlik ve ekonomik güvencesizlik gibi her ülkenin başına gelmekte olan yapısal sorunlar da var. Çözümü henüz bilinmeyen sorunlar.
Guy Standing buna “Prekarya, Yeni Tehlikeli” sınıf diyor. (İletişim Yayınları).
Yani yoksul çalışanlar, güvencesiz çalışanlar, işini kaybedenler…
Amerika çöküyor falan değil. Bilim ve teknoloji üstünlüğü açık ara Amerika’da, dolar dünyanın rezerv parası… Ama Amerika hasta, bu bir gerçek.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları











































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
10.12.2025