Yıldıray OĞUR
Ferzad Kemanger İranlı bir Kürt öğretmendi. 2007 yılında PJAK üyesi olduğu için tutuklandı. Af Örgütü’nün kayıtlarına da giren işkenceler gördü. İran’ın yakaladığı PJAK üyelerine verdiği ceza belliydi. Ölümü beklerken hapishanede yazdığı son mektubunda organlarını bağışlamayı vasiyet ederken şöyle demişti:
“Hangi dili konuşuyor olursa olsun, kalbimin bir başkasının göğsünde atmasına izin verin. Kalbimin bir çocuğun göğsünde atmasına izin verin ki bir sabah yapabildiğim kadar yüksek sesle ve anadilimde -Kürtçe- haykırabileyim: Bu uçsuz bucaksız dünyanın bütün köşelerine, bütün insanlığı sevme mesajını taşıyan bir rüzgâr olmak istiyorum.”
2010 yılında diğer beş Kürt öğretmenle birlikte idam edildiğinde sadece 34 yaşındaydı.
Bir yıl sonra PJAK İran’daki askerî mücadelesini bitirip, gerillalarını sınır dışına çektiğini açıkladı.
4 yıl sonra ise Kemanger’in adı, vasiyetine çok yakışan bir yere verildi. Diyarbakır Bağlar’da bir ilkokula. Özel Okullar’da Kürtçe eğitime izin veren düzenlemenin ardından Belediye, Kürdi-Der tarafından Kürtçe özel ilkokul izinsiz olduğu için mühürlendi. HDP İl Başkanı öncülüğündeki kalabalık mührü kırıp okula girdi. Bu sahneler üç kez tekrarlandı. Gerilim günlerce sürdü.
Milli Eğitim Bakanlığı, son tarihi 1 Eylül olan okul başvurusu tarihinin geçtiğini, eğer başvuru yapılırsa okula izin verilebileceğini açıkladı. Kürdi-Der öncülüğünde aralarında vekillerin olduğu kalabalık bir grup valiliğe okul için gerekli belgeleri götürdü. İki müfettiş gelip okulu inceledi. Fiziki eksiklikler bildirildi. Sınıf sayısı 3’ten 4’e çıkarıldı. Ve okul önceki gün MEB’e bağlı özel okul statüsünde yeniden açıldı. 1.5 aylık bir gecikmeyle.
100 öğrencisi olan ilkokulda çocuklar okuma-yazma, matematik, hayat bilgisi, resim, müzik derslerini anadilleri olan Kürtçe olarak görecekler.
Tam Ferzad Kemanger’in istediği gibi.
Diyarbakır’da Ferzad Kemanger İlkokulu resmen açılırken, PKK’nın Türkiye’de çözüm sürecini bitirip yeniden savaşın başlayacağı konuşuluyordu. PJAK güçlerini İran’dan çeken Cemil Bayık, okulun açılmasından kısa bir süre önce Türkiye’den çekilen PKK’lıların geri döndüğünü bile açıklamıştı.
Halbuki geri çekilme kararını hükümet ya da Öcalan’dan değil, bundan iki yıl önce Kandil’de Türkiye’den gelmiş yüzlerce gazeteci önünde Bayık’ın selefi Murat Karayılan’dan duymuştuk:
“Devam eden hazırlıklar temelinde geri çekilme, 8 Mayıs 2013 tarihinde başlayacaktır. Geri çekilme, kademeli gruplar halinde planlanmış olup, gerillanın hareket tarzı, gizliliği ve disiplini temelinde mümkün olan en kısa sürede tamamlanması hedeflenecektir.”
Karayılan, çekilirken müdahale edilmemesi dışında hiçbir şart öne sürmeden, süreci başlatacak ilk adım olarak geri çekilmeden bahsettiğini gazetecilerin soruları üzerine teyit etmişti.
Zaten sürecin üç aşamadan oluştuğunu da Türkiye kamuoyu hükümetten ya da Öcalan’dan değil, ilk kez Kandil’den duydu.
Karayılan, birinci aşamayı da bizzat kendisi tarif etmişti: “Uygulanmakta olan ateşkes ve gerilla güçlerimizin başarılı bir biçimde geri çekilmesiyle birlikte birinci aşama sona erecek ve ikinci aşama başlamış olacaktır."
İkinci aşamada ne olacağını da:
“İkinci aşama, sorunun kalıcı çözümü için, daha çok devletin ve hükümetin yükümlülüklerini yerine getireceği aşamadır.”
Peki PKK geri çekildi mi? Hayır. Hem de Şengal’de, Maxmur’da, Kobani’de askerî güce ihtiyacı varken. Hatta çekilen güçlerinin geri döndürüldüğünü açıkladı.
Peki neden? Anadil için ya da özerklik için değil, içinde IŞİD, Rojava geçen belirsiz pek çok gerekçe göstererek.
Peki devlet ne yaptı? Devletin yaptıkları biraz Ferzad Kemanger okulunun hikâyesine benziyor. Yavaş, bürokratik ama sonunda atılan adımlarla.
Hazıra konup Cahit Bülent’in Kürdistan’dan Notlar bloğundaki herkese tavsiye Politik Kürtler yazısından bir alıntıyla özetleyelim:
“Hiçbir şey yapmıyor dedikleri hükümet, süreç başladıktan sonra Hatip Dicle dahil olmak üzere, KCK’li siyasi tutsakların serbest bırakılmasını sağladı. Demokratikleşme paketiyle ilkokul çocuklarına zorla okutturulan faşist and kaldırdı. Kürtçe harf yasağını kaldırdı. Bugün Kürdistan’daki bütün belediyelerin üzerinde çift dilli tabelalar var. Adları değiştirilip, Türkçeleştirilen mahalle ve köylerin isimleri Belediye Meclisi kararıyla değiştirilebiliyor. Daha geçen gün Van’da İpekyolu Belediyesi onlarcasının Kürtçe ismini kullanmak için karar çıkardı. Özel okullarda Kürtçe eğitim serbest, ilkokul dördüncü sınıflarda Kürtçe seçmeli ders almak mümkün. Devlet çok çok az sayıda da olsa, Kürtçe öğretmenleri için ilk defa kadro açtı, atama yaptı. Göreve çağrılan 'Seküler Güçlerin' aşiret reisi diye aşağılamaya çalıştıkları Irak Kürdistan Başkanı Mesud Barzani, Şivan Perver’le Diyarbakır’a geldi. Kantar Kavşağı’nda Diyarbakırlılara Kürtçe barışa destek çağrısında bulundu. Çözüm iradesini ortaya koymanın en önemli adımı yasal zemindir diyorlardı. Hükümet barış sürecinin yasal zeminini oluşturdu. Resmî Gazete'de yayınlandı. Öcalan bunu tarihî bir adım olarak karşıladı. Bakanlar kurulu kararı ile süreci yürütecek kurullar tek tek belirlendi. Bütün bunlar olurken Devlet heyeti Öcalan’la görüşmeye devam etti, yol haritası üzerinde çalıştı. HDP’li vekillerden oluşan İmralı heyeti defalarca Kandil’e ve İmralı’ya gidip geldi. TRT Şeş ve yüzlerce öğretmen yetiştiren üniversitelerdeki Enstitülerden bahsetmiyorum bile...”
Bu iki yılda iki tarafın yaptığı en iyi şey ise çatışmaya girmemek, ateşkese saygı duymak oldu. Devlet iki yıldır operasyona çıkmadı.
Ama PKK bu sırada karakolları taciz etmeye, yol kesmeye, mahkeme kurmaya devam etti. Şehirlerde milisler örgütledi. Ve 6/7 Ekim’de bu şehir milislerinin başlattığı olaylar büyük bir felaketle sonuçlandı.
Ardından “Mahkûm değiliz”den, “seküler güçler göreve”ye kadar epey büyük laflar edildi. Ağır sözler söylendi. HDP kapatılacak diye şayialarla ortam zehirlenmeye çalışıldı. Hedef gösterildik lafları havada uçuştu. (Hedef göstermek deyince Kandil’in meşhur isimlerinden biri yıllar önce JİTEM’in vurduğu bir Kürt aydını için lümpenliğin dibine vurup “Bu gibilerin üstüne de halk işeyecektir. Ya canlısının üstüne ya da mezarına!” diye bile yazdı.)
Ama ne söylendiyse söylendi, kimse o son cümleyi kurmadı.
Dün Yeni Şafak’ta Süleyman Seyfi Öğün’ün yazdığı gibi:
“Ama konuşmalarda açık kapı bırakan son vurgu; yâni 'süreci bitiren taraf biz olmayacağız' vurgusu, bana her şeyden daha önemli gözüküyor. Bu vurgu, sürecin her şeye, hattâ tarafların bizzât kendisine karşı da çalıştığını, işlediğini gösteriyor. Yâni, süreç son derecede nesnel bir tabana oturmuş durumda.”
Çözüm süreci büyük bir badireyi daha atlattı. Sürecin üzerine oturduğu o nesnel taban hâlâ yerinde duruyor çünkü.
Yakaladığı Kürt öğretmenleri idam eden İran’da silahlı mücadeleyi bitirip, gerillalarını çeken PKK’nın, o öğretmenin adıyla Kürtçe okul açılan (1.5 ay gecikmeyle de olsa) Türkiye’de savaşı başlatmasının bir nesnel tabanı yok çünkü.
Hükümetin de bunca badireden, politik riskten sonra, dün Al Jazeera’dan Sümeyye Ertekin’in nabzını tuttuğu Trabzon’da bir ayakkabı boyacısına "Akan kan dinecekse, Öcalan’ı evimde de misafir ederim” dedirten toplumsal destek, her şeye rağmen sürerken süreci bitirmesi nesnel değil. Ama AKP muhalifliğinden savaş kışkırtıcılığına kadar gelen bir grubun hayallerini süslediği kesin.
Dün Cemil Bayık da tonunu yumuşattı ve AKP’yi “halkın umuduyla oynamakla” suçladı. Bu kadarlık romantik bir sitemi kaldırabilir süreç.
40 bin insandan sonra son düzlükte, 50 insan daha kaybettik. Boşu boşuna, hunharca işlenmiş cinayetlerle.
Ama çözüm süreci devam ediyor. Belki Ferzad Kemanger İlkokulu’nda okuyan çocuklar, Yasin Börü Lisesi’ne gider. Sonra da Musa Anter Üniversitesi’ne…
Ferzad Kemanger idam edilmeden önce yazdığı mektuba Samed Behrengi'nin Küçük Kara Balık’ından bir alıntıyla başlamıştı. Onunla bitirelim:
“Bir zamanlar annesiyle ırmakta yaşayan küçük bir kara balık vardı. Annesinin bıraktığı on bin yumurtadan bir tek bu yavru balık kalmıştı. Küçük Kara Balık bir gün annesini uyandırdı: 'Buralardan gitmeliyim.' Annesi sordu: 'Nereye gideceksin?' 'Gidip ırmağın sonunu görmek istiyorum'...”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025