Kemal CAN
• Son haftaya girerken sonuçlar hâlâ “bıçak sırtı” sayılabilir mi?
Hemen bütün taraflar, siyasi sözcüler seçim sonuçlarına ilişkin benzer şeyler söylüyor. Kimi açıktan, kimi kapalı kapılar ardında sürprizlere açık ve risklerle örülü bir son düzlükten bahsediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin mahalle başkanlarıyla yaptığı kapalı toplantıda, “olay garanti değil, onu da söyleyeyim” diyerek uyarıyor ve oy verilmeden sonuç almanın yollarını gösteriyor. Muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları sandık güvenliği ve seçim provokasyonları konusunda kaygılarını söylüyor.
Daha önceki seçimlerde de, çeşitli taktik mülahazalarla sonuçlara ilişkin belirsizliklerden bahsedildiği olurdu, seçmen tabanı gevşemesin diye durum “garanti değil” açıklamaları yapılırdı ama galiba bu sefer her şey daha sahici. Yani gerçekten kimse sonucu tam kestiremiyor. Sahiden olayın bıçak sırtı olduğuna inanıyor. Çok güçlü oy hareketleri tespit edememiş olan araştırmacılar, defalarca tekrar ettikleri, yeniden yeniden kontrol ettikleri anketlerinin ölçtüğünden, seçmenin söylediğinden emin olamıyor.
• Seçmende gizli bir dip dalga ve saklanan bir “şamar” var mı?
Bu yüksek belirsizlik durumu, ilgisizlik kılığındaki yüksek teyakkuz ve aşırı durgunluğun ardındaki hareketlilik potansiyeli, seçmenin gizli bir örgütlenme veya şakacı bir çıkış hazırlığından kaynaklanmıyor. Sorulduğunda kararını söyleyen ama o kararını uygulayıp uygulamayacağı belirsiz olan seçmenin ağırlığı, ölçme zorlukları yaratıyor. Kimilerinin dip dalga, bazılarının korku beyanı, kimilerinin ders verme hevesi diye değerlendirdiği bu kapalılık, oy tercihi değişikliği olarak ölçülemiyor.
Sonuçları oy tercihinden çok, oy verme motivasyonunun belirleyecek olması, anketlere değil, daha önce gerçekleşmiş seçim sonuçlarına göre değerlendirmeyi daha açıklayıcı hale getiriyor: Çoğu ekonomik bütün göstergeler 7 Haziran seçimlerindeki seviyelere çok yakın seyrediyor. İktidar, seçimi 1 Kasım’a çevirme girişimlerinde ciddi karşılıklar bulamadı ve 16 Nisan referandumundaki desteğin üzerine çıkabilecek bir atılım yaratamadı. “Hep kazandı” gerekçesine, kaybettiği örnekler cevap veriyor.
• 24 Haziran’ı 1 Kasım’a çevirme girişimleri sonuçları etkileyebilir mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve bütün AKP’lilerin kapalı toplantılarda HDP’nin barajın altında kalması için formüller önerdikleri sır değil. Erdoğan “markaj” diyor, üzerinden birkaç gün geçmeden AKP’liler Suruç’ta otomotik silahlı seçmen ziyareti yapıyor. Seçimden önce medyada yapılan yol temizliğinin ve seçimde bağımsız İçişleri Bakanı uygulamasının kaldırılmasının ne işe yaradığı, yaşanan olayların nasıl çarpıtılarak aktarıldığıyla anlaşılıyor.
Afrin ve Kandil operasyonları, Demirtaş ve HDP hakkında yeniden tedavüle sokulan kriminalizasyon ve yalnızlaştırma kampanyaları şimdiye kadar iktidarın istediği sonuçları vermedi. İşte bu yüzden, daha tehlikeli provokasyon ihtimallerinden herkes korkuyor. Fakat asıl sorun, bu kadar yıldır göstere göstere yapılan provokasyonlardan, gündem belirleme hamlelerinden ve açık çarpıtmalarla sonuç alınmasından endişe edilmeye devam edilmesi, bunların boşa çıkacağına olan inançsızlık; bu inançsızlıkla hâlâ canlı kalan imkân.
• Muhalefet seçmeni ve sözcülerinin performansı ne gösteriyor?
İnce’nin yüksek motivasyon ve tabanından aldığı yoğun destekle sürdürdüğü kampanyası, Temel Karamollaoğlu’nun AKP’nin blok siyasetini kıran etkisi ve Demirtaş’ın hapishaneden yürüttüğü propaganda ile Akşener’in ivmesi düşse bile özellikle MHP’yi sıkıştıran tarzı, tıpkı referandumda olduğu gibi toplam bir etki yaratıyor. İktidarın zorladığı ama başarısız olarak vazgeçtiği yan yana gelme suçlaması muhalefet tabanında karşılık bulmuyor.
Yerelde muhalefet partilerindeki beklenti yükselirken, hemen her yerde genel havadan memnuniyetsizlik bir türlü aşılamıyor. Kendilerinden emin olanlar bile, bir başka şehirde, bir başka bölgede veya bir başka partinin seçmenlerinde fire olup olmayacağı endişesine cevap bulmaya çalışıyor. Medya yetersizliği yüzünden tatmin edici cevaplar bulamıyor. Anketlerde rahatlatıcı bir kopuş görülmeyişi, sandık endişeleri ve provokasyon ihtimalleri gündemden hiç düşmüyor, kaygıyı da motivasyonu da tetikliyor.
• Erdoğan’ın İstanbul mitingi seçim sonucuyla ilgili ne söylüyor?
Referandum sonuçlarına ve anketlere göre Cumhur İttifakı’nın en zayıf noktalarından biri İstanbul. Erdoğan kendi siyasi kariyerinin de başlangıcı olan İstanbul’a büyük önem veriyor. Daha önceki seçimlerde ve özellikle de 15 Temmuz sonrasında Yenikapı’da toplanan kalabalıklar da iktidar gücünün sembolü haline getirildi. 2014 yılında yapılan mitingde 2 milyon kişinin toplandığı iddia edilmiş ve ardından Erdoğan cumhurbaşkanı seçilmişti. Ancak bir yıl sonra yapılan 7 Haziran seçimlerinde AKP’nin yüzde on oy kaybına uğradığı görüldü.
Seçmenin yüzde yirmisini barındıran İstanbul’u, belediye başkanlığı dönemiyle ikna etmeyi deneyen Erdoğan, siyaseti sadece yönetsel bir mesele olarak algılıyor. Yaptıklarını anlatmanın ve 16 yıl için skor vermenin, simülasyon videoları göstermenin oy desteğine yeteceğini düşünüyor.
İstanbul mitingi de bu açıdan, Çiller takviyesi ve “Bay Muharrem” seslenişinde bir rekor oluşturması dışında bir farklılık içermiyordu. Kendi seçmeni içinde de emareleri görülen sorun ve rahatsızlıklar konusunda bir şey söylemeyen Erdoğan, 24 Haziran’da bu “özgüvenin” ve seçmende olduğuna inandığı seçeneksizliğin ne kadar güvenilir olduğunu ölçmüş olacak.
Yazarlar
-
Taha AkyolTürk-Rus-Çin ittifakı? 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayÇin yoksulluk tuzağından nasıl çıktı? 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERBolsonaro’nun tarihi mahkûmiyeti 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDemokrasinin içerideki ve dışarıdaki dinamikleri 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTektonik Kırılmalar: Liberalizmin Tasfiyesi ve Müslümanlar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞUR“Bize bir ömür daha lazım…” 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKültürel hegemoni savaşı: Türkiye’ye bak, Amerika’nın geleceğini gör 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCHP’liler için bir seçimlik başarı mı, Türkiye’nin demokratik dönüşüm mü? 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet farkında mı? 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanTopunuz bir İspanya Başbakanı kadar olamadınız... 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunStalin ‘Huzur Türklükte’ demiş! Cidden mi? 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluZeytine ağıt 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKalıcı fakirlik ve pahalılık 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYeni Diyanet İşleri Başkanı 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCHP’ye kayyım davasında AK Parti’nin eli var diyen yok ki… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖzgür Özel ve siyasi drama… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünyayı çılgınlar yönetiyor; akıllı olmak gerek… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİç Sömürge: Gücün İçeriye Yöneldiği Karanlık Düzen 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAltın ve boksit madenleri, elektrik, kahveci… Yeni bir el koyma mı geliyor? 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANTürkiye kötüye gidiyorsa AKP’nin oyu neden yüzde 30 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan’ın bütün akbabaları aşkına 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTeflon siyaset 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEskinin Öldüğü, Yeninin Henüz Doğmadığı Bir Dönem.. 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Al sana misilleme”… 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“BACASIZ SANAYİ” ALARM VERİYOR… 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluHukuksuzluktan daha pahalı bir nesne yok 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSınırsız küstahlığın sınırları; acziyetin sınırsızlığı 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalCharlie Kirk cinayeti ve ‘radikal sol’ 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKKıyamet saatini durdurmak 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANGerilimle yönetmek ya da gerilimi yönetmek 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.08.2025
17.08.2025
17.08.2025
21.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
27.05.2025
6.04.2025
23.02.2025
16.02.2025