Ahmet AY
Öyle bir süreçten geçiyoruz ki safınızın net olması, yüreğinizin mangal olması, sözünüzün de maksadınızın da anlaşılır olması lazım.
Öyle bir süreçten geçiyoruz ki kimliğiniz, kişiliğiniz en ufak bir karanlık nokta taşımaması lazım.
Öyle bir süreçten geçiyoruz ki her sözünüz, her adımınız gelecek yıllarda ve asırlarda nerede durduğunuza şahitlik etsin. Etsin ki gelecek nesiller sizi değerlendirirken zorluk çekmesin.
Çünkü tarihte kör noktalar, flu alanlar bize olup bitenler hakkında isabetli yorum yapmaya izin vermiyor. İlmiyle, irfanıyla, basiret ve ferasetiyle bilinen pek çok şahsiyetin düştüğü hatalara hataydı diyemiyoruz. Bu şahsiyetlerin yapıp ettiklerinin üzerindeki sis perdesi aralanmadığı için kim nerede durdu, ne yaptı soruları muallâkta kalmaya mahkûm. Mesela;
Abdülhamit Han'ın hal' edilişinde parmağı, imzası ya da sessizliği ile katkısı olanları düşündüğümde kahroluyorum. Çünkü Sultan Abdülhamit Han'ın hal' edilişinde sevdiğimiz öyle değerli şahsiyetler, kalemler, âlimler rol aldılar ki kendilerini, mücadelelerini bilmesek, haklarında tanımasak farklı şeyler söylerdik.
Aynı duruma düşmek istemeyen biri olarak söz ve kelimelerimizi “acaba”ya mahal vermeyecek şekilde seçerek sarfediyoruz. Yani her ne kadar 60'a merdiven dayayan hayatımız ortada ise de yine de hem orada hem buruda kalalımcı olmadığımız açık ve seçik bir şekilde bilinsin istiyoruz. Mesela;
Son günlerde artan, ama ilk günden itibaren başlayan, “FETÖ ile mücadele edilirken diğer dindarlar da mağdur ediliyor.” iddiası artık iyi niyet sınırlarını aşmış bulunuyor. İddia etmek, mağdur varsa -ki vardır- sesi olmak ile bu vesileyle yalan ve iftira atmak çok ama çok farklı şeylerdir. Mağduriyetler ve buna yol açan sebepleri aylar önce yazmıştım, lakin durum bildiğimizden de öte girift. Dolayısıyla mağdur eleştirileri hakkaniyet ölçülerini aşmamalı.
Öncelikle ne olduğuna bakalım:
Türkiye'de 50 yıldır dindar cemaat olarak bilinen, ancak 1960'lı yılların sonuna doğru uluslararası servisler tarafından kurdurulan, dili, söylemi, programı, ayrıca rotası, stratejisi, taktik ve kabiliyetleri bu istihbarat örgütleri tarafından belirlenen Fetullah Gülen yapılanması 15 Temmuz 2016 akşamı Türkiye'yi işgal ederek ülkemizi Suriyeleştirmek için kendisini var eden uluslararası güçlerin emir ve talimatıyla darbe teşebbüsünde bulundu. O akşam Cumhurbaşkanımız Sayın R. Tayyip Erdoğan'a suikast girişiminde bulunuldu, TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bombalandı, Özel Kuvvetler uçaklarla bombalandı, birkaç saat içinde uçakların bombaları altında, tankların paletleri altında, ağır silahların ateşi altında 250 vatandaşımız şehid düştü, 2 bin 200 vatandaşımız da gazi oldu.
Bu bir terör saldırısı değildi, şaka değildi, yalan değildi.
Bu birkaç psikopatın, caninin bir araya gelerek yaptıkları bir eylem değildi, filmin heyecanlı bölümü de değildi.
Ya neydi?
Bu, benim, senin, onun gibi insan görünen, hatta çoğu namaz kılan, lakin tabi oldukları/biat ettikleri/iman ettikleri Fetullah Gülen'in bir talimatıyla kendileriyle birlikte milyonlarca insanı öldürmeyi imanından daha değerli ve önemli gören ve bunu insanlığının en önemli görevi olarak kabul eden aklı, mantığı, iradesi, tercihi Fetullah Gülen'in iblisivari gözyaşlarının akıntısına kapılmış mahlûkların ağababalarına Türkiye'yi işgal etme imkânı tanımaya yönelik bir darbe girişimi idi.
Kimisi TSK içine sızarak, kimisi emniyette görev alarak, kimisi iş ve basın dünyasında yazar-gazeteci kılığına gir(dir)ilmiş bu elemanlar şimdi en hassas bir şekilde tespit ediliyor, adalete teslim ediliyor, millete reva gördüklerinin hesabı soruluyor ve ayrıca yeni bir kalkışmanın da önüne geçiliyor.
Hata var mı var, kasten mağduriyet yaşatılıyor mu mümkündür, lakin bunların hiçbiri FETÖ ile mücadelenin sürdürülmesine mani değil. Temenni ve beklentimiz bir tek mağdur var ise acilen mağduriyeti giderilmesi, ama izler öyle karışık, ilişkiler öyle karmaşık ki maalesef mağduriyetlerin tespit ve telafisi gecikebiliyor.
Dışarıda açıktan FETÖ, haram FETÖ, mahrem FETÖ, kripto FETÖ, henüz tanımlanmamış FETÖ… o kadar farklı kisvelerle FETÖ elemanı var ki akla ziyan. Vagonlar dolusu FETÖ elemanı, “Bizim imanımız tam olmadığı için gerçek mü'minler cezaevlerinde sevap kazanıyor, biz ise dışarıdayız.” diyecek kadar insanlıktan fırlamış ve cezaevine girmek için sağa-sola tehditler savuruyor.
Unutmayın, Fetullah Gülen 50 yıl çalışıp elde ettiği bu kadar elemanının insanlığını, imanını, malını, ailesini tarumar ettikten sonra kenara çekilecek biri değil.
Bu hasta adamın din, iman, insanlık, vatan sevgisi gibi ulvi değer ve duygularla istismar dışında işi olmamıştı, olmayacak da.
İnsanlığını 50 yıl önce Edirne'de sınırdışı eden bu hasta ve tutsak adam, kendisine iman etmiş ve hala dışarıda bulunan elemanları ile sonuç alamayacağını bile bile her an yeni saldırılara girişebilir.
Allah'ın bir tek kulu mağdur edilmesin, hele hele aşçısı, çaycısı hiç edilmesin, eyvallah, lakin bu milletin geleceğine kastedenlere gösterilecek merhametin ülkeyi hangi felaketlere sürükleyeceğini unutulmamalı.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019