Ahmet TAŞGETİREN
Benim şöyle bir değerlendirmem vardı:
- Ak Parti yola Refah’ın dış politikasına yönelik özeleştiri ile çıktı. Bunun da özünde Ortadoğu’da kendi çıkarlarını korumakla birlikte Amerika ile de çatışmaya girmeyen, İslamcı kökenden gelmiş olmakla birlikte, sistemi restore etmek ve askeri vesayeti tasfiye etmek adına AB reformlarını devreye sokan bir konsept vardı.
Bu politika Irak konusunda inkıtaa uğradı, Filistin’de İsrail zulmü keskinleşince inkıtaa uğradı, İran’ın nükleer çalışmalarında Batı ile farklı yerlerde durunca inkıtaa uğradı, Kıbrıs’ta AB Rum yönetimini tam üye kabul edip, fasılları askıya alınca inkıtaa uğradı ve nihayet, Arap Baharı sürecinde diktatörler devrilip yerine bölgedeki Batı sömürgeciliğini sorgulayan ve Ak Parti’yi örnek alan İslamcı kadroların iktidarı söz konusu olunca inkıtaa uğradı.
İnkıtanın içine Davos’taki “One minute” hadisesi girdi, Mavi Marmara girdi vs.
İsrail ile ilişkiler maslahatgüzar seviyesine indi. Amerika Mısır’da darbeye sahip çıktı. İlişkiler bir hayli soğudu.
Ta ki Suriye’de denklem değişinceye kadar.
Orada da Türkiye-Batı ilişkileri çok gelgitlidir, daha açıkçası sıcak, ahenkli, koordineli değildir. Orada da “Esed devrilirse kim gelir” sorusunun cevabı farklı verilir. Muhaliflere farklı bakılır, PYD’ye daha da farklı bakılır, Rusya’nın Suriye’deki varlığına farklı bakılır, İran’ın, Hizbullah’ın Suriye’deki varlığına bile farklı bakılır, hatta garip biçimde İran’ın Suriye’deki varlığına Türkiye itiraz ederken, Amerika sessiz kalır. Irak’ta bile Türkiye ile Amerika, mesela İran’ın ve Şia’nın ağırlığını farklı görür.
Ve DAEŞ. DAEŞ’in bölgede nasıl bir politikaya tekabül ettiğinin okunmasında bile birebir örtüşme olduğunu söylemek zor.
Tüm şu sıralananlar, Ortadoğu’da Batı için de Türkiye için de nerede duracağı öngörülemeyen kaos anlamına geliyor.
İşte bu harmanlanma sürecinde bir, mültecilerin Avrupa çıkarması olur, iki, Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesi gerçekleşir, üç, PYD üzerinden Türkiye’nin içi ile oynanmasına karşı Ankara duyarlılığı oluşur, dört, Türkiye’nin dış politikada Rusya ve İran çeşitlemelerinin güvenilirliği ciddi yara alır vs.
Belki araya Mısır konusunu yumuşatmak için Suudiler vs. girer.
Görünen şu ki, Türkiye dış politikada 2002 öncesi gibi bir özeleştiri mi desem, restorasyon mu desem, her ne ise Batı ile ilişkileri yeniden öne alan bir reel-politik süreci yaşıyor.
Böyle bir sürecin bir boyutunda İsrail konusunun olmaması söz konusu olmazdı. Çünkü Amerika ile ilişkilerin tüm gerilimlerinde İsrail hep masada olmuştur. Ayrıca Yahudi lobisinin de Türkiye-İsrail ilişkilerini düzeltmek için girişimleri olduğu biliniyor.
Bu günlerde İsrail ile ilişkilerin olumlu yönde geliştiği yolundaki haberler, bu genel trand ile bağlantılıdır. Soru şu:
- Acaba problemli alanlar ne nispette halledildi?
Konu, Ak Parti tabanı dahil Filistin konusuna duyarlı muhitlerde “soru”larla, hatta kaygı ile takip ediliyor denebilir.
İsrail kaynaklarından “Anlaşma sağlandı” gibi haberler geliyor, anlaşma çerçevesi içine de “Özür ve tazminat” konulup, ötesi mesela “Filistin’e ablukanın kaldırılması” bahis konusu edilmiyor. Bu arada bildirilen Türkiye’de bulunduğu HAMAS mensubu Salah Aruri’nin sınır dışı edileceği haberleri geliyor.
Türk kaynaklardan ise “Henüz anlaşma sonuçlanmadı” tarzında bilgiler sızıyor. Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan gerekse Başbakan Davutoğlu, bizzat kendileri bu konuda çok duyarlılar, toplumun duyarlılığını da en iyi bilenler arasındalar. Ablukanın kaldırılmasını dengeleyecek bir formül üzerinde mi çalışılıyor, İHH’nın açtığı ve İsrail’in vazgeçilmesini istediği “baskıncı askerler”le ilgili davada nasıl bir çözüme ulaşıldı, Salah Aruri’nin sınır dışı edilmesi söz konusu mu, bunlar henüz bilinmiyor. Şu anda insanlar “bilinmeme”yi hayra yoruyor ama “kaygı”dan da kurtulamıyorlar. Hayırlısı bakalım.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025