Akın ÖZÇER
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ önceki gün “İnternet andıcı” soruşturması kapsamında şüpheli sıfatıyla Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde ifade verdi. Ardından tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi ve “terör örgütü yöneticiliği ve cebir ve şiddet kullanarak hükümeti yıkmaya teşebbüs” gerekçesiyle tutuklandı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir Genelkurmay başkanının sivil bir mahkemede tutuklu yargılandığı bu dava, bilindiği gibi, aralarında generallerin de bulunduğu Genelkurmay’da görevli bazı subaylar tarafından hükümeti kamuoyunda yıpratmak üzere kurulduğu ve işletildiği iddia olunan internet siteleriyle ilgili. Davayı geçen temmuzda “irtica ile mücadele eylem planı” davasıyla birleştiren özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, tutuklu yargılanan diğer sanıkların emir-komuta zinciri içinde hareket etmiş olduklarına ilişkin beyanları üzerine İlker Başbuğ’un ifadesine başvurmuştu.
Genelkurmay’ın dolayısıyla askerin demokratik bir hukuk devletinde bağlı olması gerektiği hükümete karşı kamuoyunu internet siteleri üzerinden kışkırtması, kabul etmek gerekir ki bu ülkede on yıllardır sahneye konulan kanlı eylem planları, darbe oyunları ve muhtıralar komedisinin son perdesini oluşturuyor. Burada güdülen amaç aynı çünkü: askerin şu veya bu şekilde siyaset yapmasını sağlayan sözde demokrasiyi özde demokrasiye (siyasi reform, asker-sivil ilişkilerinin demokratikleşmesi veya yeni anayasa gibi) dönüştürecek her türlü girişimi bir şekilde engellemek. Yeri geldikçe vurguladığım gibi, Helsinki Zirvesi ertesinde sivil bürokrasinin başlattığı Kopenhag siyasi ölçütlerine uyum çalışmalarında gündeme gelen özlü reformlara, MGK Genel Sekreterliği’nin dirençle karşı çıkmasına bizzat tanık olmuştum. Hatta bu çerçevede Kürt sorununun çözümü için hazırladığım “Kapsayıcı anayasal vatandaşlık” başlıklı belge, “Katılmıyorum, biri buna bana izah etsin” notuyla Dışişleri Bakanlığı’na iade edilmişti. Ne ilginçtir ki istenen izahat, Bakanlığın Müsteşar Yardımcısı tarafından İlker Başbuğ’a yapılmıştı. Çünkü Anayasa, o dönemde (2004 değişikliğinden önce) MGK Genel Sekreterliği’ne sivil bürokrasiye her türlü müdahalede bulunma yetkisi veriyordu.
İlker Başbuğ’un, Kürt sorununda olduğu gibi asker-sivil ilişkilerinde de demokrat çizgide durduğunu söylemek mümkün değil. Bir kere Genelkurmay Başkanı olduğunda “TSK’ya özerklik” gibi demokratik bir hukuk devletinde söz konusu bile edilmemesi gereken bir talebi dile getirdi. Ardından aynı mantık çizgisi içinde “güçlü Ordu, güçlü Türkiye” gibi tepkiyle karşılanan militarist bir söylemde bulundu. Askerden Türkiye gibi bir ülkede demokrat olmasını beklemek kolay değil tabii ama siyasete sürekli müdahale eden bir ordu için 2000’li yıllarda kalkıp özerklik istemek çağın gerçeklerini göremeyecek kadar siyasi kör olmak anlamına geliyor.
Aslında Ergenekon davalarında çoğu tutuklu yargılanan emekli komutanların demeçlerini ve Cumhuriyet mitinglerinde atılan sloganları hatırladıkça, AB reform sürecinin neden yavaşladığını, Kürt sorununun çözümünde neden mesafe kaydedemediğimizi ben şahsen anlayabiliyorum. Anayasa Mahkemesi’ne, 367 kararını almadan önce gelen o “uyarı” telefonunun hikâyesini dinledikten sonra her şeyi çok daha iyi anlayabiliyorum. 2007 seçimleri ertesinde başlayan yeni anayasa çalışmalarının önünün kesilmesi, ardından AK Parti hakkında kapatma davası açılması ve nihayet Başbuğ ve mesai arkadaşlarının tutuklu yargılanmasına yol açan internet sitelerinden hükümet aleyhine propaganda yapılması, sözünü ettiğim komedinin daha önce oynanan perdelerini oluşturuyor. Peki, bu komedi artık sona erdi mi?
Kabul etmek gerekir ki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in siyaset kurumuna saygılı olması ve hükümetle uyum içinde çalışması bu konuda peşin fikir sahibi olmak için yeterli bir kanıt oluşturmuyor. Bu anayasa yürürlükte kaldığı sürece askerî vesayetin ve askerin mevcut özerkliğinin bitmesi mümkün değil. Öncelikle yeni anayasada başlangıç bölümü ve ilk üç madde yeniden yazılmadan, iki başlı yargı kaldırılmadan, sonra yasalarla Genelkurmay’ın Savunma Bakanlığı’na bağlanması, harcamalarının, tayin ve terfilerinin ve eğitim müfredatının sivil denetimi sağlanmadan olacak bir şey değil bu, kimse kendini kandırmasın.
Ayrıca altını defalarca çizdiğim gibi, yeni anayasanın Kürt sorununu mutlaka çözüme kavuşturması gerekiyor. Çözümün kilidi ise ancak bireysel bir hak olan anadilde eğitime imkân veren bir formülle ya da en azından bunu yasaklayan 42. maddenin kaldırılmasıyla açılabilir. Ne var ki siyasete saygısı nedeniyle övgülere mazhar olan Genelkurmay Başkanı, bir gazeteye verdiği demeçte, siyasi konulara girmekte beis görmüyor ve tam da resmi dil Türkçeyi eğitimde ana dil ilân eden bu tuhaf maddenin kaldırılmasını uygun bulmadığını söylüyor.
Asıl uygun olmayan husus, Genelkurmay başkanlarının siyasi konularda kişisel görüşlerini açıklaması. Çünkü kamuoyunda kurumsal görüşler olarak algılanabilir; siyasete, hatta milli iradeye baskı olarak değerlendirilebilir. Bu ülkede, Türkiye’yi çağdaş demokratik bir hukuk devletine dönüştürerek elli yıldır bizi bezdiren bu komediye son vermek isteyen bir kesim de var. Sandıktan yeni anayasa talebiyle çıkan bu kesime, siyasetçinin olduğu kadar asker, sivil bürokratın da saygı göstermesi gerekiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2018
9.02.2018
24.04.2018
11.04.2018
28.03.2018
22.03.2018
15.03.2018
1.02.2018
7.02.2018
31.01.2018