Atilla Aytemur
24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimleri, büyük oy kaymalarından ziyade, sınırlı orandaki seçmenin tercihleriyle şekillenmeye namzet görünüyor.
Bu noktada, özellikle (a) son yıllarda izlenen politikalar nedeniyle kırgınlık ve kızgınlık içinde bulunsalar bile kritik seçim dengesi ve iktidara yönelik tepkileri nedeniyle HDP’ye ve Demirtaş’a ilgilerini koruyan Kürt ve sol seçmenler; (b) iktidara yönelik ilk ciddi uyarılarını 7 Haziran seçimlerinde ve ikinci defa referandumda veren AK Part’li memnuniyetsiz dindarlar; (c) MHP’de kalmaya devam etmekle beraber son dönemde sesleri biraz daha duyulmaya başlayan Erdoğan karşıtı huzursuz milliyetçiler dikkat çekiyor.
Seçimler bıçak sırtı olunca, oransal bakımdan küçük seçmen gruplarının oylarının sonuçları belirlemesi kaçınılmaz hasle geliyor.
İktidar ile muhalefet arasındaki seçmen desteği makasının böylesine daralması, ister istemez bazı küçük partileri ve küçük seçmen gruplarını kilit konuma getiriyor.
Bu seçimde böyle bir durumla karşılaşacağımızın işareti, aslında referandumun yüzde 49-51’lik sonucunda görülmüştü.
HDP yine kilit parti
Bu seçimin kilit partisi, birçok araştırmacı ve yorumcunun belirttiği gibi yine HDP’dir.
7 Haziran 2015 seçimlerinde de HDP benzer durumdaydı ve aldığı yüzde 13.2’lik sonuçla AK Parti’nin TBMM’de azınlığa düşüp hükümet kuramamasına yol açmıştı.
Benzer bir rolü bu kez her iki seçimde oynayıp oynayamayacağı tartışılıyor.
Bir ölçüde baraj sorunu yaşasa bile, atacağı bazı adımlara bağlı olarak HDP’nin seçimlerde başarılı olması ve 7 Haziran 2015 seçimlerindekine benzer bir sonuç elde etmesi mümkün görünüyor.
olarak İktidarın HDP’ye yönelik politikaların kabul edilemezliğini ve eleştirisini, daha önceleri çok dile getirdiğim için bir yana bırakıyorum.
HDP’nin kendisine dair bazı hususların altını çizmenin yararlı olacağı kanısındayım.
Göz ardı edilemeyecek üç nokta
Bugün HDP bir kez daha seçmenden oy isterken, geçmişin bazı hatâlarına düşülmeyeceğine dair az çok inandırıcı bir söylem tutturmasında yarar var. “7 Haziran’da oy verdik de ne oldu?” şeklindeki, sitemkâr ve hayal kırıklığı yüklü soruyu hafife almamaları gerekir.
Bu sitemin ve hayal kırıklığının derinliği bilinmemekle beraber, Cumhur İttifakı’nın şimdiye kadar sürdürdüğü propagandanın çok etkili boyutlarından biri olduğu hesaba katılmalıdır. 5 Haziran ile 1 Kasım seçimleri arasında kaybedilen bir milyonun üzerindeki oyun ağırlıkla batılı seçmene ait olduğu ve söz konusu propagandanın en çok onlar üzerinde etkisini gösterdiği söyleniyor.
Demokratik siyaset zemini
İkinci önemli nokta şu: HDP’nin demokratik siyaset zemininin bir aktörü olduğuna dair algıyı bulanık hale getirecek, bu hususta zihin karışıklığı yaratacak söylem ve davranışlardan artık uzak durulması uygun olacaktır.
Kürt sorunu gibi tarihi asırları aşan bir sorunun bu şartlarda demokratik, eşitlikçi ve barışçı bir çözüme kavuşması, hele milliyetçi-mukaddesatçı bir iktidar koalisyonunun iş başında olduğu bir dönemde, hiç şüphesiz çok zor.
Ama zor bile olsa, demokratik siyaset zemininde bu sorunun çözülmesinde rol üstlenen aktörlerin, seçmenlerin uzaklaşmalarına yol açmış ve açacak, kafa karıştırmış ve karıştıracak kimi olaylardaki paylarına dair çeşitli mazeretler ileri sürmelerinin de, kendilerini sırf ve daima “hep mağdur, saf mağdur” göstermelerinin de, belli bir eşik geçildikten sonra anlamı kalmıyor. Şimdi HDP’nin bunu da görmesi gerekiyor.
Demirtaş’ın mahkemedeki savunmasında yaptığı bazı değerlendirmeler, HDP açısından yakın geçmişin gözden geçirilmesine bir başlangıç olarak ele alınabilir. Hattâ geçtiğimiz günlerde açıklanan Seçim Bildirgesi’nin bazı kavramlardan uzak durması da bu kapsamda görülebilir.
Geniş yelpaze
HDP’ye umduğu başarıyı getirecek son nokta olarak, çıkaracağı milletvekili aday listesinin toplumda ne ifade ettiği üzerinde durulabilir.
Bu defa nasıl bir listeyle seçime gidileceğini henüz bilmiyorum.
Önceki dönemlerde, Türkiye’deki diğer mağdur sosyolojilerden tanınırlıkları, uzmanlıkları ve temsil özellikleriyle öne çıkan isimlere de listelerde yer vermeye çalışılmıştı.
Daha sonra ise PKK’nın Türkiye’de “devrimci halk savaşı” başlatması; belediyeleri HDP’de olan bazı il ve ilçelerde “özyönetim” ilan edilmesi; daha sonra o yerellerde hendek ve barikat savaşlarına girilmesi (ve bunun da devletin sert müdahalesini davet etmesi) nedeniyle, özellikle de batıda ve kısmen Kürt nüfusun yoğun olduğu illerde destek kaybı baş göstermiş; merkezkaç eğilim bir süre devam etmişti.
Şimdi, seçimin kritik dengesi nedeniyle de bugün hava biraz değişmekle beraber, sert bir Kürt partisi algısına meydan vermeyecek, nitelikli, en zor şartlarda dahi demokratik siyaset zeminine sahip çıkan, geniş yelpazeli bir aday listesi HDP açısından zorunlu görünüyor.
Böyle bir listenin çıkarılması halinde HDP’nin işinin daha kolay olacağını, batı illerinin Kürt olmayan seçmeninden oy alması ihtimalinin artacağını söyleyebiliriz.
HDP ve Millet İttifakı birbirini anlıyor
Bilindiği gibi HDP, Millet İttifakı’nın dışında kaldı. Bunun müsebbibi olarak İyi Parti, hattâ onun da içerisinden bir grup gösteriliyor.
Lakin Millet İttifakı’nın şemsiyesi altındaki bütün partilerin, kamuoyuna yansıdığı kadarıyla, HDP’ye, Kürt sorununa ve Demirtaş’a yaklaşımları oldukça ılımlı.
Pervin Buldan’ın Akşener’e yönelik sert ifadeleri bir yana bırakılırsa, HDP’nin de o cenahtan gelen değerlendirmeler konusunda büyük ölçüde ılımlı bir dili hakim kıldığı görülüyor.
Bir taraf iktidar ağzıyla HDP’yi “PKK’nın siyası ayağı” gibi ötekileştirmek ve suçlamaktan uzak duruyor; diğer taraf Millet İttifakı’nı sağ blok diye tarif etmekten imtina ediyor.
Belki hepsi aynı ittifak içinde buluşabilseydi durum daha da farklı olurdu. Ama bu siyasal partilerin temsil ettiği toplulukların böyle “resmî” bir buluşmaya umulduğu kadar olumlu yaklaşmayacaklarına dair yeterli işaret de var. Bu nedenle, HDP’nin ve Millet İttifakı’nın birbirlerinin konumu, durumu ve güçlüklerini anladığı söylenebilir.
Bu tablo cumhurbaşkanlığı ve parlamento denklemlerini değiştirebilir mi? Değiştirmesi halinde, Kürt sorununun çözümünde bu aktörlerle yeni bir başlangıç yapılabilir mi? Bunu zaman gösterecek.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.11.2023
19.08.2023
6.05.2023
28.04.2023
17.04.2023
29.03.2023
22.03.2023
9.03.2023
15.11.2022
9.09.2022