Atilla YAYLA
Çatışmacı toplum teorisinin ana kaynağı Marksizm'dir. Marx’a göre, tüm tarih sosyal sınıflar arasında bir mücadeledir. Sosyal sınıfların kendileri münhasıran ekonomik terimlerle, yani bireylerin ekonomik üretim araçlarıyla ilişkisi çerçevesinde tanımlanır. Kapitalist toplumda, burjuva üretim araçlarına, proleterya ise yalnızca emek gücüne sahiptir. Bu yüzden, iki sınıf, kaçınılmaz olarak, ancak devrimle çözülebilecek bir çatışmaya girecektir. Devrimden sonra kurulacak sınıfsız toplumda hukuk, özel mülkiyet, para ve iş bölümü gibi kurumlar, insanın egoist ve açgözlü özelliklerinden ziyade sosyal ve işbirlikçi özelliklerini yansıtan düzenlemeler tarafından aşılacaktır. İnsan ile toplum arasındaki ilişkinin Marksist tasvirinde, insanı onun çevresinden soyutlayan ve insana evrensel özellikler atfeden metodolojik bireycilik reddedilir. Marksizmde insanın onun sosyal çevresinin bir mahsulü olduğu ve bu sosyal çevrede bir değişikliğin insanda mutlaka bir değişiklik meydana getireceği iddia edilir.
Gayri-sosyalist sosyolojik teori toplumun sınıf yapısının ekonomik terimlerle doğru biçimde tasvir edilebileceği fikrini reddeder. Toplumdaki inanlar arasında birçok farklılık, özellikle grupları ekonomik düşüncelerden ve konumlardan bağımsız olarak bölen, statüyle ve meslek türleriyle alâkalı farklılıklar vardır. Dahası, sınıf ve sınıf çatışması üzerinde vurgunun münasebetsiz olduğu iddia edilir: Bir toplum, bireylerin âdil davranış ortak kuralları tarafından bir arada tutulduğu, bir işbirliği teşebbüsüdür. Gerçekten, devrimci sosyal değişikliğin Marx tarafından tasvir edilmiş sınıf çatışması kalıbına uymadığı tarihsel olarak doğrudur. Çoğu gayri sosyalist sosyal değişiklikte fikirlerin önemini vurgular; ironik şekilde, Marksizmin kendisi bu fikrin gelişmesine çok katkı yapmıştır.
Toplumun bireysel amaçların ötesinde ve üstünde amaçlara ve araçlara sahip olabileceği görüşünün sosyalist-olmayan eleştirisi çok mühimdir. Burada iki ana argüman vardır. Birincisi, böyle bir yorum, hatalı şekilde, bireyleri esrarengiz tarihsel güçlerin biçare kurbanları yapar. İkincisi, böyle bir toplum konsepti insan davranışlarındaki bireysel sorumluluğun altını oyar. Topluma antropomorfik bir varlık olarak, bir insan, ithamların ve eleştirilerin atfedilebileceği bir varlık olarak muamele eder. Bu yüzden, sosyalist düşüncede, suça, çoğu zaman, sorumlu bireylerin davranışlarının bir ürünü olmaktan ziyade, sosyal olarak sebep olunmuş gibi muamele edilir. Toplumun, bireylerin davranışlarından ayrı olarak anlaşılabileceği varsayımı çağdaş sosyal mühendislik çabalarının çoğunun altında yatan fikirdir.
Çağdaş bireyci liberal teoride, bir toplum, davranışları, doğrudan komutadan ziyade genel, tarafsız kuralların takibi tarafından koordine edilen bireyler temelinde anlaşılır. Bu toplum modeli, esas itibariyle bireyci olmasına rağmen, Benthamcı faydacılıktan, bir sosyal fayda fonksiyonunun bireysel tercihlerden hesaplanabileceğini reddetmesi yüzünden, çok farklıdır. Onun yerine, dolaylı faydacı anlamda, sosyal refah desantralize aktörlerin davranışlarından tesadüfen doğar. Bu fenomenin en önemli örnekleri piyasa mübadele süreçleri ve ortak hukuk sistemleridir. Bireysel davranıştan hâsıl olan avantajlar, genel olarak, modern karmaşık toplumlarda merkezî organların milyonlarca insanın davranışlarını koordine etmek için gerekli bilgiye asla sahip olamayacak olması gerçeğinden kaynaklanır. “Sosyal” bilginin çoğu “umumî” veya “ifade edilmemiş”, yani -pazardaki fiyatlar gibi- mütemadiyen değişmekte olan ve toplumun tüm üyeleri arasında dağılmış olan bilgidir. Âdil davranış kurallarını muhafaza etmenin ötesine geçen müdahaleler zimnî bilginin akışını engelleyecektir. Bu toplum görüşünün ana temsilcileri Popper, M. Polanyi ve Hayek’tir.
Popper’ın “açık toplum”’unda ve Hayek’in “büyük toplum”unda anahtar tasvirî özellik anonimliktir. Karmaşık endüstriyel toplumların üyeleri birbirlerini bilmezler. Bu yüzden, onlar, eğer davranışları etkili şekilde koordine edilecekse, kendilerini soyut kuralların disiplinine teslim etmek zorundadırlar. Modern toplum, genel olarak, statüden ziyade sözleşmeye dayanır ve modern toplumun akışkanlığı ve hareketliliği sabit hiyerarşilerin, katı kastların ve sınıfların namevcudiyetine bağlıdır. Ancak, birçok insan, bu soyut özellikleri tatsız bulur ve daha az değişken ve âdil davranış genel kurallarından ziyade din ve âdet tarafından bir arada tutulan “kapalı” veya ilkel toplumların yakınlığına sempati duyar. Popper, tarihî olarak vuku bulan krizlerin ve devrimlerin birçoğunu kapalı toplumdan açık topluma geçişe refakat eden travmaların sonuçları olarak yorumlar.
Hayek’in sosyal felsefesinde, “sosyal” adâlet doktrini Büyük Toplum’un istikrarına önemli bir tehdit olarak görülür. Klasik liberal teoride, adâlet genel ve gayri-ayrımcı kurallar altında bireysel davranışla alâkalıdır; yalnızca böyle kuralları ihlal eden bireysel davranış âdil veya gayri âdil diye değerlendirilebilir. Gelir dağılımı bakımından “hak ediş” veya “ihtiyaç” gibi kurallar adâletle alâkasızdır. Ücretler, sadece, emek hizmetlerinin, gayri şahsî piyasa mübadele sürecinde ifşa edilmiş olan değerini yansıtır. Gelir dağıtımını pazarın kararından ayrılacak şekilde değiştirmeye yönelik her teşebbüs emek kaynaklarının yanlış tahsisine ve nihayetinde özgür ve açık bir toplumun totaliteryen bir topluma dönüşmesine yol açacaktır. Bununla beraber, bugün, Hayek’in sosyal adaletle totaliterizm arasında kurduğu bağın biraz abartılı olduğunu söylememize imkân verecek kadar çok tecrübeye sahibiz.
Liberal ve muhafazakâr toplum kavramları birçok ortak tarafa sahiptir. Her ikisi de, herhangi bir özgül “amaç-durum”un veya rasyonel olarak dizayn edilmiş bir kalıbın kendiliğinden inkişaf etmekte olan organizmaya empoze edilmesini reddeden bir tavır sergiler. Muhafazakâr düşüncede bu en iyi M. Oakeshott’un “sivil birlik” fikrinde örneklendirilir. Bu, farklı amaçları ve hedefleri takip eden bireylerin, kendileri hiçbir amaca veya hedefe sahip olmayan kanunlar tarafından bir arada tutulduğu bir düzen biçimidir. Bu tür kanunlar bireylerin değişik davranışları içinde takip edeceği formu koyar; Oakeshott’un tasviriyle, bu kurallar “zarfa ait”tir, mazrufa değil. Yirminci Yüzyıl’ın rasyonalist hatası ideal sosyal planların bireyler ve toplumlar üzerinde her sosyal ve/veya tarihî tecrübeden müstakil olarak uygulamaya konabileceği faraziyesidir.
Bu hayli soyut anlatımdan çıkartılabilecek başlıca sonuçlar şunlardır:
1. Toplumlarda kendiliğinden doğan bir düzen vardır.
2. Devlet ile toplum arasında bir ayrım yapılmalıdır. Toplum kendiliğindendir; devlet düzeni ise siyasal zora dayanır.
3. Sosyal düzen ile siyasal düzeni çakıştırmaya yönelik teşebbüsler değişik derecelerde totaliterizme, özgürlük kaybına yol açar.
4. Özgürlükçü bir siyasî düzene sahip “açık”, “büyük” toplumda kanunların bireyler için özgül amaçları yoktur.
5. Özgür bir toplumda bireyler farklı, çelişik, yarışan amaç ve değer skalalarını takip edebilirler.
6. İyi toplum, herkesin amaçlarda ve değerlerde tamamen ortak olduğu toplum değildir; barışçıl ortak yaşayış kurallarının geliştiği ve bireylerin bu kurallara saygı göstermeye istekli ve gayretli olduğu toplumdur.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları

























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019