Bayram ZİLAN
“Twittermwitter hepsinin kökünü kazıyacağız”
Ulusal ve Uluslararası ajanslara düşen bu sözler Başbakan Erdoğan’a ait. Ancak Erdoğan’ın Bursa mitinginde sarf ettiği bu sözün önü ve arkası da var.
''Şimdi bakın uluslararası komplolar bu işin içinde. Çok ilginç. Bu Twitterlar falan var ya şimdi mahkeme kararı çıktı,Twitter falan hepsinin kökünü kazıyacağız. Evetevet hepsini, efendim işte uluslararası camia şöyle der, böyle der, hiç beni ilgilendirmiyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gücünü görecekler. Bunun özgürlükle alakası yok. Özgürlük birinin mahremine girmek değildir, özgürlük devletin sırlarını bu tür kanallarla uluslararası yerlere, fitnelemek, sufle etmek değildir.''(20 Mart, Bursa, Erdoğan)
Erdoğan, katıldığı bir televizyon programında birçok kişinin gözden kaçırdığı şöyle bir açıklama daha yapmıştı:
“bu insanlar veya bu kurumlar (twitter) kazançları için, imkânları için her türlü ahlaksızlığı her türlü casusluğu, ajanlığı teşvik ediyor. Yani çünkü bunun sınırı yok, sınırsız bir şey bu. Böyle bir özgürlük anlayışı kabul edilemez”
Daha çok Karadenizlilerin kullandığı “denizden babam çıksa yerim” diye bir deyim var. Maalesef Türkiye’de de denizden ne çıksa iktidar aleyhine kullanacak noter tasdikli muhalifler var. Bu zevat Türkiye gündeminikategorik bir bakışla, “Erdoğan’a aleyhine kullanabilir miyiz kullanamaz mıyız” denklemi üzerinden takip ediyor.
Twitter’in kapatılması hadisesini,Noter tasdikli muhaliflerin yorumladığı gibi “siyasal iktidarın haberleşme özgürlüğünü sosyal medya aracılığıyla engellemesi” şeklinde yorumlayıp, Başbakanı “diktatör ve özgürlük karşıtı” diye yaftalayabilirsiniz.
Peki, gerçek bu mu?
Öncelikle belirtmemiz gerekiyor ki; twitter bugüne kadar bütün ısrarlara rağmen Türkiye’de bir irtibat bürosu veya ofis açmış değil. Türkiye, ABD ve AB ülkeleri arasında içerik engellemesi başvurusunu en az yapan ülke olmasına rağmen Twitter Yönetimi, Türkiye Mahkemelerinin vermiş olduğu hiçbir kararı tanımadı. Milyonlarca dolar kazandığı Türkiye’ye 5 kuruş vergi vermedi. Hadiseyi “iletişim özgürlüğü” perspektifinde değerlendirenler, (Twitter’in patronu JackDorseydahil) en çok içerik engellemesi başvurusu yapan ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerin mahkeme kararlarını tanıyan ve gereğini anında yapan, ancak içerik engellemesi başvurusunu en az yapan ülke olan Türkiye’nin mahkeme kararlarını bugüne kadar hiç tanımayan “cıvıtmış twitter”i neden eleştirmiyor?
Cemil Ertem’in geçen gün yazdığı gibi: “burası artık herhangi bir ülke değil, ABD’de Kanada’da, Britanya’da nasıl yasal görünürseniz, burada da öyle olacaksınız, siz kâr amaçlı bir şirketsiniz, bizim vergi veren yurttaşlarımızdan kazandığınız paranın vergisini de vereceksiniz. Üstelik Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarına da, dünyanın herhangi bir yerinde olduğu gibi, uyacaksınız”
Twitter, Türkiye’yi tanımak ve onun kurallarına uymak zorundadır. Özellikle son 3 ayda toplu karakter suikastlarının yapıldığı, kişisel hak ve özgürlüklerin gasp edildiği, özel yaşamın gizliliği ilkesinin tarumar edildiği ve özellikle ulusal güvenliğin açıkça tehdit edildiği bir mecraya dönen cıvıtmış twitter, ABD ve AB’nin yasalarına tabi olduğu gibi Türkiye’nin yasalarına da tabi olmak zorundadır.
Son olarak, iletişim özgürlüğünü sonuna kadar desteklemeliyiz. Haberleşmek, bilgi alıp-vermek, paylaşmak haktır. Sosyal medya kapatılamaz, erişimi engellenemez.
Ancak…!
BOT-ROBOT hesaplar üzerinden, gerçek kimliğini gizleyerekkarakter suikastı yapmak, kişilerin özel bilgilerini, görüntülerini ifşa etmek, özel yaşamın gizliliğini ilkesini ihlal etmek, devletin, kurumların ve kişilerin güvenliğini riske atacak paylaşımlarda bulunmak Türkiye yasalarına göre “bilişim suçu”dur.
Bu suçu işleyenleri, yani “cıvıtanları” twitterdan ayıklamak, mahkeme kararlarının gereğini yapmak “TwitterYönetimi”nin işidir.
Biz,twitter’a değil, “twitter’da cıvıtanlara”karşıyız..
@bayramzilan
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.05.2024
7.05.2024
3.05.2024
29.04.2024
26.04.2024
18.04.2020
25.02.2020
12.02.2020
19.01.2020
15.01.2019