Celal DENİZ
Geçtiğimiz hafta ABD'nin Florida eyaletinde bir Gey bara düzenlenen saldırıda 49 kişi öldü, 53 kişi yaralandı. Afgan asıllı 29 yaşındaki zanlı çıkan çatışmada öldürülürken, saldırıyı IŞİD üstlendi.
Bu saldırı ile dünya İslam’ı, şiddeti ve homofobiyi konuştu. Kimileri işi islamifobiye vardırdı. Sosyal medyada homofobik bir dili en üst düzeye çıkaranları görürken özellikle batıda ve ABD'de islamifobinin dili hakim oldu.
LGBTİ karşıtlığının temelinde din olgusunun etkisini kabul etmek gerekir. İslam’a referans olan Kuran'da Lut kavimi hikaye edilir. Lut peygamberin sözüne itaat etmeyenlerin, erkek erkeğe ilişkilerini sürdürmeye devam eden lut kaviminin nasıl helak edildiği anlatılır. Bir kavimin başına gelenlerin temel nedenin eşcinsel ilişki olduğu anlatılır.
Kuran'da Lut kaviminin başına gelenler 5 veya 6 ayette anlatılıyor. Kuranda anlatılanlara göre ;
Ani Lut kavmine şöyle demişti: "Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz? Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz." Kavminin cevabı: "Yurdunuzdan sürüp çıkarın bunları, çünkü bunlar çokça temizlenen insanlarmış!" demekten başka olmadı. (Araf Suresi, 80-82)
Lut da; kavmine demişti: "Siz gerçekten, sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı 'çirkin bir utanmazlığı' yapıyorsunuz. Siz, (yine de) erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve bir araya gelişlerinizde çirkinlikler yapacak mısınız?" Bunun üzerine kavminin cevabı yalnızca: "Eğer doğru söylüyor isen, bize Allah'ın azabını getir" demek oldu. (Ankebut Suresi, 28-29)
Diğer ayetlerde de bu diyalogların devamında Allahın gazabı bir kavmin yok olmasını sağlar. Lut kavimi salt erkek erkeğe ilişkiye girdiği için helak edilir.
Kuranın bu anlatımları doğal olarak insanlarda eşcinselliğin kabul edilemez olduğunu ve Allahın men ettiği bir ilişki biçimi olduğu algısını güçlendiriyor. Orlando da ki saldırının altında da bu İslami etkinin olduğunu görüyoruz. Ki İŞİD'in bu olayı sahiplenmesi de İslam ile homofobi ilişkisini bir başka biçimde ortaya koymaktadır.
Ancak bütün dinlerde eşcinsel ilişkiye karşı aynı şiddete olmasa da bir karşıtlık mevcuttur. Yalnız bu durum üzerinden ya da son Orlando katliamı üzerinden islamifobik bir duruşta tehlikelidir.
İslamifobinin karşısında olmakla birlikte, İslamın İŞİD gibi örgütler tarafından şiddet uygulamalarına dayanak oluşturduğu gerçeğini de görmemiz gerekir. ''Gerçek İslam bu değildir '' tarzı savunmaların İŞİD benzeri cihatçı örgütlerin şiddete gerekçelerinin Kuran'da ki ayetlere dayandırıldığı gerçeğini ortadan kaldırmıyor.
Bu durumda İslam'ın demokrasi ile ilişkisi gündeme gelmektedir. Gerçekten İslam demokratik bir içeriğe sahip olabilir mi? Ben bunu çokta mümkün görmeyenlerdenim. Çünkü demokrasi ile itaat ilişkisini bağdaştırmak mümkün değildir.
Dinin kadına ve eşcinsellere bakışını kutsal sayılan kitaplara göre değiştirmek mümkün gözükmüyor. Toplumda homofobi dinden beslenmekle birlikte, dinle bağı olmayan insanlarda da homofobik bir bakış açısı görülebilmektedir.
Kadını ve eşcinselleri ötekileştiren bir bakış açısı demokrasiyi kurmanın önünde engeldir. Bir arada yaşamı eşit bir zeminde kurmak için demokrasiye ihtiyaç duyulur. Ancak İslam'da kadınların ve eşcinsellerin heteroseksüel erkeklere göre bir üstünlüğü vardır. Allah onları üstün kılmıştır.
Homofobi sadece dindar kişilerde görülen bir özellik değildir. Devletin tutumunda da bu görülmektedir. Mesela ilk kez 2003 te ülkemizde başlayan Onur yürüyüşleri 2015 yılında İstanbul Valiliğinin yasağıyla engellenmeye çalışıldı. 2016 onur yürüyüşü de valilik tarafından yasaklandığı açıklandı.
Onur yürüyüşü, ABD'de eşcinseller üzerinde ki baskıya karşı 1969 yılında bir barda polisin baskılarına dayanamayan eşcinsellerin polisi bara kapatarak isyan ettikleri günün yıldönümü olarak dünyada her haziran ayının son haftasında kutlanmaktadır. Onur yürüyüşü eşcinseller için bir varoluş sorunudur. Bu yürüyüşe ''Onur'' adını vermelerinin gerekçesi kendi kendilerini görünür kılmak ve var olma, kendileri olma bilincidir.
Ülkemizde devlet aklı homofobiktir. Hele de AKP'nin son dönemlerde iyice İslami muhafazakarlığını ortaya koyduğu dönemde bu homofobiklik daha da artmıştır. 13 yıldır on binerin katılım yaptığı bu yürüyüşe yasak getiren bir iktidarın zihniyetinin hem faşist karakteri hem de dini referans alan bakışı ile açıklamak mümkündür.
Eşcinselleri dışlayarak, ötekileştirerek bir arada yaşamı kurmak mümkün değildir. Eşcinsellik ne hastalık ne de bir sapıklıktır. İnsanlar cinsel yöneliminden, etnik ve dini kimliğine kadar kendi olmalı kendini yaşaya bilmelidir. Bu anlamda hiç bir dayatma kabul edilemez.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017