Etyen MAHÇUPYAN
Kürt meselesinde fazlasıyla kolaycı bir noktaya gelindi. PKK karşısındaki askeri başarı ve örgütün hendek savaşında Kürt toplumu tarafından desteklenmemesi, sanki meselenin ‘çözülmesi’ gibi ele alınıyor. Hükümet yetkilileri bölgeye gittiğinde de teşkilat ve yerel bürokrasi muhtemelen benzer bir izlenim veriyor. Kimse ‘tatsızlık’ çıkarmak istemiyor belki ama tablo o denli ‘pembe’ değil…
İşin ciddiyetini tersten bir soru ile anlamak daha kolay: Son PKK kalkışmasında eğer bölge halkı örgüte destek verseydi, şu an nasıl bir durumla karşı karşıya olurduk? Bunun ülkenin geneline sıçrayacak bir savaş hali olacağı açık. Böyle bir ortamın Türkiye’nin ekonomisinden dış politikasına ne tür sonuçlar üreteceği de öyle… Unutmayın ki PKK’nın ‘halk savaşı’ çağrısına olumlu yanıt verilmemesinin nedeni bunun ‘mantıksız’ bulunması, olayın bir ‘eziyet’ olarak yaşanacağının idrakidir. Diğer bir deyişle bugün iktidarın lehine olan tabloda iktidarın olumlu katkısı pek de yok… Her iki aktörün de katkısıyla yaşandığı düşünülen Çözüm Süreci döneminin olumlu payı ve örgütün stratejisinin olumsuzluğu var. Ya PKK ilerde insanlara ‘mantıklı ve haklı’ gözüken bir taleple gelirse? Devletin bu ihtimali önlemek üzere ciddi bir hazırlığının olması gerekiyor ve bu tespit bizi Kürt meselesinde kalıcı ve sağlıklı çözümün olmazsa olmaz koşulunu hatırlatıyor: Çözüm bölgedeki Kürt halkının doğru, adil ve yaşanılır bulacağı bir birlikteliği ima etmek zorunda. Bu yeterli bir koşul değil tabi ki… Ama gerekli koşul. Tatmin edilmediği takdirde tüm ülkeyi kaosa sürükleyebilecek bir koşul.
***
Sadece hükümetin değil, Kürt olmayan ve bu sorunu çözmek isteyen herkesin ciddiyetle üzerinde durması gereken beş nokta var. Birincisi ne kadar özverili çalışılırsa çalışılsın istihbaratta daha bir süre aksamalar olacak, çünkü Gülencilerin uzun süre hakimiyeti ve ardından gelen tasfiyesi istihbaratçılığın gerektirdiği kurumsallaşmayı tahrip etti. Boşalan pozisyonlara getirilenler ise geçmiş devlet aklının temsilcileri oldu. Onların alışkanlıkları ve ait oldukları kültürün bugün bir avantaj teşkil ettiğini söylemek ise zor... İkinci olarak PKK ile mücadelenin özel timler gerektirdiği bu safhada, uzun süre birlikte çalışmış olan savaşçı birimlerin hak ihlalleri konusunda fazla duyarlı olmalarını sağlamak kolay değil. Her ölüm bir yandan işi bırakma dürtüsünü uyarıyor, diğer yandan da intikam duygularını perçinliyor. Nitekim Sur’da verilen nispeten iyi sınava karşın örneğin Cizre’de ‘işlerin hiç de öyle olmadığı’ bölgede biliniyor ve söyleniyor. Üçüncü olarak, bugün bölgedeki gençlerin halen yüzde doksanın üzerinde oranlarla örgüte yakın durduklarını görmek durumundayız. Hendeklere destek vermemek bu gençleri ideolojik olarak PKK karşıtı yapmış değil. Örgüte genç katılımı ise 12-14 yaş aralığına inerek ve neredeyse aynı hızda sürüyor. Üstelik yaşın düşmesi ailede psikolojik açıdan bir ‘bütün’ olarak katılma duygusu üretiyor. Buna binlerce ölümün ailelerde yarattığı travmayı ve bunun olası siyasi sonuçlarını ekleyebilirsiniz. Dördüncüsü her geçen gün bölgede Kürtlük aidiyeti ve bilinci artarken, örgütle aynı terimler paylaşılmasa bile ‘statü’ talebi etrafında yoğunlaşan bir beklenti oluşuyor ve çözüm devletten bekleniyor. Nihayet beşinci olarak, bu çatışma atmosferinde eski Hizbullah kalıntıları canlanıyor ve IŞİD ile aralarındaki muhtemel geçişliliklerin kapısı aralanıyor.
***
Anayasa beklenmeden ve ilave adıma gerek kalmayacak şekilde ciddi ve inandırıcı bir ‘toplumsal birliktelik’ paketine ihtiyaç var. Hamaset kendimizi kandırmaktan başka işe yaramıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları





















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024