Ferhat KENTEL

Ferhat KENTEL
Ferhat KENTEL
Tüm Yazıları
Yerinden ederek sınıf tahakkümü
5.11.2014
1869

 “Anlı şanlı cumhuriyetimiz” söylemlerinin altında soykırım, sürgün, yerinden etme, ibret olsun idamları, mağaralarda insan gazlama, linç, delidumrul vergileri, pogrom gibi en hafifinden en sertine türlü çeşitli tekniklerle yeni bir toplum kuruldu ve bu yeni toplumu bâki kılmak için hiçbir benzer “zahmet”ten, darbelerden, “kaçarken vurma”lardan, Jitem’lerden, “Atatürk’ün evi bombalandı”, “cami bombalandı” haberlerinin akabindeki “başarılı operasyonlardan” kaçınılmadı.

 Gerçi, bütün bu faaliyetin sonunda “yeni bir toplum” kuruldu ama dökülen kan ve gözyaşı ve giyilen deli gömleğinin görünmez kıldığı başka derin bir faaliyet söz konusuydu.

 Derin faaliyet “devrim sonrası” bir sınıf yaratma faaliyetiydi ve 1915’te başlayan süreçte, hiç vazgeçmeden bu toprakların kadim kültürlerinin mirasçıları mallarına mülklerine el koymak için yerlerinden yurtlarından edildiler. “On yılda her savaştan açık alınla çıkmak” diye özetlenen olay biraz da bir sermaye devriydi. Yeni Türk-Müslüman modern kapitalist sınıfın yaratılmasıydı. Tabii ki bu olay bu kadar çıplak bir şekilde anlatılacak değildi; bol miktarda laiklik, milliyetçilik, çağdaşlık, Kemalizm sosu ya da cilası ile bu yeni toplum ikna edilip, uysallaştırılmaya çalışıldı.

 Şimdi zaman değişti. O “yeni Türkiye”nin ve onun “yeni egemen sınıfı”nın da devri bitti. Ama kendisini çok benzer “devrimci” dillerle pazarlayan, cilalayan başka bir “yeni Türkiye”deyiz.

   Şimdi artık “kapitalizmin nimetlerinden faydalanmayı bilmeyen azgelişmiş yaratıklar” olarak görülen insanlar yerlerinden yurtlarından kovuluyorlar. Şık lafların arkasına saklanmış acımasız “kentsel dönüşüm” tezgahlarıyla, gücü sermayenin gücüyle, silahlı kuvvetleriyle boy ölçüşemeyecek olan yoksul insanlar yerlerinden yurtlarından sürülüyorlar. Tabii ki bu insanlar mesela “Roman” iseler, iş kolaylaşıyor; toplumun dibine itilmiş bu insanları hem yerlerinden ediyor, hem de “ırkçılık” suçlamasına maruz kalmıyor “yeni egemenler.

 Eski “yeni Türkiye”nin “yeni güçlü sınıfı”na mensup olan tek partinin badem bıyıklıları inanılmaz bir arsızlıkla Müslüman olmayanların sermayelerine el koymuşlardı. Şimdiki Türkiye’de ise sermayesine el konulabilecek ve düşmanlaştırılabilecek kimse kalmadı. Ama yenilerin ağızlarının suyunu akıtan “kupon” arsalar, kent arazileri, yeşil alanlar, “çöküntü” sıfatına sokulan mahalleler ve dolayısıyla ele geçirilecek muhteşem bir rant var.

 “Yeni Türkiye”nin yeni güçlü sınıfı, ne yapıp edip sermaye gücünü arttırmak ve sınıfsal iktidarını kurmak istiyor.

 Bu yeni sınıfın kibirli seçkinleri açlık sınırının 1000 lira olduğu bir ekonomide 1000 lira asgari ücret verdikleri insanları madenlere sokup, üç kuruşluk önlem almadan milyonlarca lira kâr elde ediyorlar. O köleleştirdikleri ve her an vazgeçilebilir hale getirdikleri o insanların maaşlarını vermiyorlar ama ecnebi kelimelerle estetize ettikleri gökdelenleri dikmeyi beceriyorlar. O gökdelenler dikilirken, madenleri 301 kişiye, sonra 18 kişiye mezar oluyor.

 Şehrin üç metre kare kalmış yeşil alanlarından biri olan Validebağ korusuna, etrafta bir çok cami olmasına rağmen, alavere dalavere gene cami yapmaya çalışıyorlar ve karşı çıkanları “arsızlıkla” suçluyorlar. Utanmadan...

 Eski “yeni Türkiye”de, sınıfsal tahakkümlerini kurmak için açgözlülükle Müslüman olmayanların mallarına önce göz, sonra el koyanlar, azınlıkların “misafirperver Türk milletinin hoşgörüsüne ihanet edip zengin oldukları” yalanını uyduruyorlardı. “Yeni Türkiye”ninkiler de “o mahallede esrar, fuhuş vardı”, “bu arsızlar camiye karşılar”, “camide içki içtiler”, “Kabataş’ta yarı çıplak adamlar başörtülü kadını taciz ettiler” gibi yalanlara tevessül ediyorlar.

 Ancak görüntüleri, kullandıkları retorikler farklı olsa da, “devrim” yapan bütün bu egemenler hep birilerini yerlerinden edip iktidar oluyorlar.

(BasHaber Gazetesi)

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar