Hakan AKSAY
Tayyip Erdoğan dünya çapında bir lider!
Belki de tarihte böyle olağanüstü bir insana bugüne kadar hiç rastlanmamıştır.
O'nun yönettiği bir ülkede yaşamak en büyük şansımız.
Kendisi de bunun farkında olduğu için, tek tek Türkiye'nin bütün sorunlarıyla bizzat uğraşıyor ve öyle başbakanmış, bakanmış, MİT yöneticisiymiş falan kimsenin acemilik yaparak işleri berbat etmesine izin vermiyor.
E biz de halk olarak eşek değiliz ya! Biz de O'na sevgide, saygıda ve sandıkta kusur etmiyoruz.
O'na karşı beslediğimiz güçlü hisler yüreklerimizden taşıyor, şelale olup çağlıyor.
Kimimiz O'nu "Allah'ın elçisi" ilan ediyor, kimimiz "O'na dokunmak bile ibadettir" diyor, kimimiz - çok affedersiniz - O'nun vücudunun muhtelif yerlerinde çıkan bir "kıl" olmaya talip oluyor.

Erdoğan'a dokunmak 'ibadet'
Erdoğan sevgisi bu hafta içinde bambaşka bir şekilde tezahür etti.
Ankara'da düzenlenen Rize Günleri etkinliklerinde "tam bir PR harikası" sayılabilecek bir köşe hazırladılar. Oraya bir bayrakla bir cumhurbaşkanlığı forsu koydular. Önüne de Tayyip Erdoğan'ı yerleştirdiler.
Estağfurullah! Elbette kendisini, yani canlısını değil. Kartondan bir maketini.
Maket kocaman, en az "uzun adam" kadar uzun. İyi de çalışmış çocuklar: Allah için canlı gibi duruyor. Sanırsın az sonra mikrofonu kapıp birilerine "Eyy..." diye ayar verecek.
Ama sonuçta bu bir maket; aslından çok daha sessiz ve sakin, haliyle...
İşte o köşede Erdoğan'ı (yani sessiz maketini) gören vatandaşlar her şeyi bırakıp ona koşmuşlar.
Maksat?
Maksat O'na "dokunmak" (hatırlıyorsunuz, değil mi, dokunmak"ibadet" sayılır, dolayısıyla "sevaptır")...
Ve fotoğraf çektirmek...
Halkımız zaten her fırsatta fotoğraf çektirmeye, "selfie" yapmaya falan pek meraklı; illaki bir şekilde "tarihe geçerek ölümsüzleştiği"hissiyle yaşayacak...
Hele böyle karşısına "tarihî bir maket" çıkmışken...
Kaçar mı bu fırsat!
Tabii herkes tek sıra olup Erdoğan'la fotoğraf çektirmeye başlamış.
Ve çektirenler çok mutlu olmuş. Zaten bizim mutlu olmamız için fazla şeye gerek yok ki...

Sevecen halkımız biraz laubalidir
Ama bazen halkımız, nasıl demeli, biraz fazla teklifsiz ve senli-benli...
Açıkçası laubali...
Hemen Erdoğan'a sarılmalar, omzuna ve beline el atmalar falan başlamış.
Olur mu ama?
Korumalar ve "yetkililer" hemen müdahale etmişler "laubali vatandaşlar"a:
"Olmaz ama..."
"Öyle müsade etmiyoruz."
"İndir elini, indir, indir!"
"Sayın Cumhurbaşkanı'na dokunmak yasak!"
Maket Erdoğan'a sarılmak isteyen "ölçüsüz" vatandaşlar böylece geriye püskürtülmüş ve tehlike bertaraf edilmiş.
Zamanında müdahale çok yerinde olmuş bence.
Çünkü bıraksanız, az sonra "makas almak" veya yanağını okşamak isteyenler bile çıkabilirdi. (Biliyorsunuz, bunu bir tekBarlas yapabilmişti, o da Erdoğan'ın "çıraklık dönemi"nde, boş bulunduğu bir ana denk gelmişti.)
Saygısız Yunanlılar kendilerine gelmeli!
Biz "Erdoğan maketine nasıl saygı gösterilmelidir" dersine çalışırken medyada enteresan görüntüler gündemdeydi.
Yunanistan'ın genç Başbakanı Aleksis Tsipras sokakta vatandaşlarla sohbet ederek yürüyüş yapmış.
Eloğlu nedense pek bir rahat oluyor. Hazır ola geçmeden, ezik pozlar vermeden, ellerini anlamsızca iliklenmiş ceket düğmelerine götürmeden falan konuşuyorlar koca Başbakan'la.
Sanki adam onlardan biriymiş gibi!
Hatta aralarından biri, bir bacağını ötekinin üzerine epeyce geniş açıyla atmış, oturduğu yerden kalkmaya bile tenezzül etmeden"Yunan usulü bir laubalilik" içinde...

Ama o da ne?
Ne ayaktaki Başbakan ne de korumaları (sahi, koruma var mıydı orada?) kendisini uyarıyor. Keyifli bir sohbet oluyor ve sonra yürüyüşe devam ediliyor.
Şimdi bakın...
Değerli arkadaşlar...
Her şeyin bir adabı erkânı vardır.
Bu kadar da olmaz!
Karşında koca Başbakan, sen öyle bacak bacak üstüne atıp istifini bozmadan şey ederek...
I-ıh, hiç olmaz!
Bu konuda komşumuz Yunanistan'a acilen "hal ve gidiş danışmanları" yollamalıyız ki, biraz "makama saygı" öğrensinler.
Suudilerin yaratıcılığı ve benden bir öneri
Suudi Arabistan'da Kral Abdullah öldükten sonra başa geçen Kral Salman'ın bir sürü maketi yaptırılmış ve ülkenin farklı köşelerine yerleştirilmişti.
Yeni Kral'la tanışmak ve ona başarı dilemek isteyenler bu maketlerin kuyruğuna giriyor, sonra onlarla tokalaşıyor, ardından da huşu içinde evine gidiyordu.
Şimdi soracaksınız: Erdoğan'ın maketi tokalaşmadan öylece dururken Salman'ınki nasıl tokalaşabiliyor?
İşte orada "Suudi yaratıcılığı" var. Her bir maketin arkasında bir "figüran" bulunuyor. Liderin maketinin uygun bir yerinde oyulan delikten elini uzatıyor ve "halkla selamlaşıyor".
Bence bu örneği ülkemizde uygulayalım.
Hatta biz daha cömert davranarak yılın 365 günü ve her sokakta birer Erdoğan maketi bulunduralım.
Bir de maketin arkasında bir "tokalaşma figüranı"...
Yanında da laubalilik yapanları uyaracak bir koruma.
Hem memlekette işsizlik falan kalmaz...
Hem de dünya çapında bir lideri her gün selamlayıp onunla tokalaşarak büyük sevaba gireriz.
@AksayHakan
Yazarlar
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları



























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025