Halil BERKTAY
[14 Kasım 2020] Amerika seçimleriyle, Biden’la, fikrî iktidar veya kültürel hegemonyayla, dolayısıyla tarihle, derken ekonomi – hukuk – dış politika alanlarında belki bir viraj olasılığıyla uğraşırken… pandemiyi gözden kaçırıyoruz bir süredir. Oysa memleket, konu sürekli ikinci plana atılıp bastırılsa da, tam anlamıyla Covid-19 salgınının pençesinde. Bırakın, nasıl ve hangi boyutlarda bir gerçeğin gizlendiğini. Resmî rakamlarla dahi, felâketin Nisan ortasındaki boyutlarına geri dönmüş bulunuyoruz.
İlkin, bu gerçekler ve resmî rakamlar ayırımına eğilelim. Bir çelişki veya tutarsızlık daima mevcuttu. Sahadaki doktorların, hastane yöneticilerinin, diğer sağlık görevlilerinin gözlemleri ve belediyelerin kaldırdığı cenaze sayıları ile Sağlık Bakanlığının rakamları uzun süredir birbirini tutmuyordu. Koronaya yakalandığı âşikâr olan birçok kişinin başka hastalık kategorilerine sokulduğu, keza ölümlerin ayrı başlıklar altında kaydedildiği söylentileri hep dolaşıyordu.
Bununla birlikte, alınan sıkı önlemler, getirilen yasak ve kısıtlamalar, Mart-Nisan aylarındaki yükselişi bir noktadan sonra tersine çevirmeyi başardı. Günlük yeni vaka/hasta sayısı 11 Nisan’da 5138, ölüm sayısı da 19 Nisan’da 127 ile doruğa çıkmıştı. Sonrasında iniş başladı ve Mayıs boyunca belirginleşti. Tabii resmî verilere göre, günlük yeni vaka/hasta sayısı 2 Haziran’da 786 ile, yoğun bakımdaki hasta sayısı 6 Haziran’da 591 ile, entübe edilen hasta sayısı 8 Haziran’da 261 ile, ölüm sayısı da 13 Haziran’da 14 ile en düşük noktalarına ulaştı. Bu cümlelerde “vaka/hasta” ibaresini kasten bu şekilde kullandım. Zira o sırada ikisi bir ve eşit kabul ediliyordu. Kimsenin kafasında “vaka” (case) başka, “hasta” (patient) başka diye bir nosyon, Osmanlıların “nev zuhur” diyeceği bir ayırım yoktu. Bununla birlikte, kuşkusuz belirli bir başarı söz konusuydu.
Gelgelelim, o sıralarda çok büyük bir yanlış yapıldı. Kısmen, virüsün hakkından geldik zannıyla, kısmen de ekonomik gerekçelerle (herhalde özellikle turizm şirketlerinin baskısıyla), 1 Haziran’dan itibaren bir cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle önlemlerin kapsamlı biçimde gevşetilmesine gidildi. Ve olumsuz sonuçlar derhal, ama derhal kendini gösterdi. Günlük yeni vaka/hasta sayısı 3 Haziran’dan, yoğun bakımdaki hasta sayısı 7 Haziran’dan, entübe edilen hasta sayısı 9 Haziran’dan, ölüm sayısı 14 Haziran’dan itibaren yükseliş trendine girdi. 28 Temmuz’da yeni vaka/hasta sayısı 963, yoğun bakımdaki hasta sayısı 1280, entübe edilen hasta sayısı 403 oldu.
Bu noktada Sağlık Bakanlığı ilk usul değişikliğini gerçekleştirdi; artık yoğun bakım ve entübasyon rakamlarını değil, zatürree oranını ve ağır hasta sayısını açıklayacağını duyurdu. Peki dedik ve bu sefer bunları izlemeye başladık. Teşhis ettikleri (kabul ettikleri mi demek lâzım?) günlük ve toplam vaka/hasta sayıları içindeki zatürree oranını, 28 Temmuz’da yüzde 9.4’ten adım adım azaltıp üç buçuk ay sonra bugün yüzde 4.2’ye çekebildiler gerçi. Öte yandan, diğer üç gösterge tırmanmaya devam etti. 1 Ekim’de günlük yeni vaka/hasta sayısı 1407’yi, ağır hasta sayısı 1507’yi, ölüm sayısı 67’yi buldu.
Aşağı yukarı bu noktada, kale direkleri ikinci defa oynadı yerinden (moving the goalposts, bir tarafın gol yememek uğruna mızıkçılık yapıp oyunun kurallarını ansızın değiştirmeye kalkması için kullanılan bir İngiliz futbol deyimidir). Genel kamuoyunda dolaşan bilgiler ile resmî rakamlar arasındaki tezat karşısında, Tabipler Birliği’nin ve diğer sivil toplum kuruluşlarının da baskısıyla, mutad basın toplantılarından birinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “vaka” ile “hasta” arasında bir ayırım gözettiklerini; sırf Covid-19 testi pozitif çıkanları “vaka” diye kaydettiklerini ve günlük yeni “hasta” sayılarında göstermediklerini; ancak hem testi pozitif çıkan ve hem de klinik semptomlar gösterenleri “hasta” kabul ettiklerini itirafa zorlandı. Hemen sonrasında, Dünya Sağlık Örgütü’nden (WHO) gelen bir uyarıyı yuvarlayıp es geçti. Daha da sonra, 15 Ekim’den itibaren “vaka” sayılarını da açıklayacaklarını öne sürdü. Ardından ben öyle demedim, sadece “kesitsel tarama” sonuçlarını söyleyeceğiz dedim, dedi. Fakat bu dahi olmadı. Bakanlık sadece kendi tanımıyla “hasta” sayılarını açıklamaya devam ediyor.
Bu, kaç kişinin pozitif çıktığının, yani aslında kaç kişinin taşıyıcı ve bulaştırıcı olduğunun, yani aramızda ne boyutlarda bir Covid’li kitle dolaştığının bizden, halktan, kamuoyundan gizlenmesi demek. Olacak şey değil. Fakat nedeni de açık: herhalde bu “vaka” sayıları çok ama çok büyük boyutlarda ki, duyulmasından, bilinmesinden korkuluyor. Ne kadar olabilir dersiniz? Bir karşılaştırma ölçütü oluşturması açısından, İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya rakamlarına bakalım. Bu ülkeler “vaka” ve “hasta” ayırımı yapmıyor, WHO’ya aktardıkları verilerde. Yani doğrudan, Covid testi pozitif çıkan herkesi bildiriyorlar. Bu ülkelerin Türkiye ile şöyle benzerlikleri var: Bir, nüfusları karşılaştırılabilir ölçülerde. İki, önce hepsi sıkı önlemlere, karantinalara, sokağa çıkma yasaklarına gitti. Sonra gene hepsi kısmî bir başarı karşısında, ekonomik kaygılarla gevşemeye gitti. Ve şimdi gene hepsi, müthiş bir ikinci dalga yaşıyor. Yaz başında “ilk 20”den düşmüş veya düşmek üzereydiler.Şimdi hepsi tekrar “ilk 10”da. Fransa 4., İspanya 6., İngiltere 7., İtalya 10. sıraya fırlamış bulunuyor.
Niçin ve nasıl? Günlük yeni vaka/hasta sayıları o kadar yüksek ki, Johns Hopkins Üniversitesi’nin hazırladığı worldometers.info veri tabanı grafik ölçeğini değiştirmek zorunda kalmış, bu yeni realiteleri gösterebilmek için. Yaz başında hepsinin günlük vaka/hasta sayıları artık 100’lere inmiş. Derken, Fransa’nın (nüfusu 67 milyon) günlük vaka/hasta sayısı Temmuz’da tırmanışa geçiyor (aynen Türkiye gibi). 1000’lerden 2000’lere ilerliyor. 1 Ekim’de 13,970 oluyor; Ekim sonlarında 40-50,000 arasında dolanıyor; 7 Kasım’da 86,852 ile pik yapıyor; sonra yeniden kapanma geliyor ama halen de 20-30,000’lerde gezinmeyi sürdürüyor. İngiltere’nin (nüfusu keza 67 milyon) günlük vaka/hasta sayısı Temmuz başlarında 500-600. 31 Ağustos’ta 1400’e, 30 Eylül’de 10,400’e, 31 Ekim’de neredeyse 22,000’e ulaşıyor. 12 Kasım’da 33,470 ile pik yapıyor. Dün (13 Nisan) itibariyle 27,300’de duruyor. İtalya’da (nüfusu 60 milyonun az üzerinde) 1 Temmuz’da sadece 182 vaka saptanmış. 31 Ağustos’ta 999, 30 Eylül’de 1851, 31 Ekim’de 31,756 oluyor ve 13 Kasım’da, yani dün 40,702 ile şimdiye kadarki en yüksek noktasına varıyor. İspanya’da (nüfusu 47 milyon) Haziran sonlarında günlük vaka/hasta sayısı 300-400 dolayında. Oradan 31 Temmuz’da 3600, 31 Ağustos’ta 8200, 30 Eylül’de 9,800, 31 Ekim’de 15,300 ve dün (13 Kasım) itibariyle 21,371’e ulaşıyor. Bu rakamlar, T.C. Sağlık Bakanlığı da eskisi gibi (?) ve bu ülkeler gibi vaka/hasta rakamlarını açıklasa ne çıkacağı hakkında belki biraz fikir veriyor. Fakat ne ilginç değil mi; 80 küsur milyon nüfusuyla Türkiye’de, salgının genel, bütünsel profili bu dört ülkeyle hemen aynı ama, mutlak rakamlar itibariyle günlük yeni “hasta” sayıları aynı dönemde 1000-2000-3000 seviyesini aşmıyor ve dolayısıyla, herhalde diğerleri gibi günde en az 20-30,000 yeni vakası olduğu halde bunları açıklamamak sayesinde, “ilk 20”de yukarılara tırmanacağına Belçika, Çekya ve Hollanda gibi nüfusu çok daha küçük ülkelerin de altında 25. sıraya düşmüş gözüküyor.
Geçelim; bırakalım bu şeffaf olmama, milleti bilgilendirmeme, bilgisiz bırakma sorununu. Biz gene sadece resmî veriler temelinde yol almaya devam edelim. Orada dahi ciddî ve ürkütücü bir artış söz konusu. Günlük yeni hasta (vaka değil) sayısı, Ağustos boyunca 1100-1500, Eylül boyunca 1600-1700 bandında dalgalanmış gözüküyor. 15 Ekim’de 1693. Oradan 21 Ekim’de 2000’in üzerine sıçrıyor. Kasım’ın ikinci haftasında giderek hızlanıyor. Günde 150-200 artmaya başlıyor. 10 Kasım’da 2529’ken 11 Kasım’da 2693’ü, 12 Kasım’da 2841’i, 13 Kasım’da (dün) 3045’le yaz başından bu yana en yüksek noktasını buluyor. Ağır hasta sayılarındaki gelişme daha da vahim: 8 Kasım’dan bu yana 2740 – 2867 – 3001 – 3095 – 3230 – 3356 şeklinde gidiyor, yani günlük artışlar 127, 134, 94, 135, 126 şeklinde gerçekleşiyor. Günlük ölüm sayısı da (tabii resmen Covid ölümü kabul edilen kadarıyla) Ekim’in son haftasında 70’lerde, 5 Kasım’dan bu yana 80’lerde seyrederken, 13 Kasım (yani dün) itibariyle 93 olduğu açıklanıyor.
Nereden nereye gelmiş bulunuyoruz? Vaka/hasta sayımız halen 3045’te. 5 Nisan’da 3135, 6 Nisan’da 3148 olmuş; 11 Nisan’da 5138’le doruk yapmıştı. Demek halen 5-6 Nisan seviyesine dönmüş gibiyiz ve günde 200’lük artışlarla gidersek 11 Nisan doruğunu da on günde aşabilecek gibi gözüküyoruz. Ağır vaka sayımız 3056’da. Geçmişte öğrendiğimiz en yüksek yoğun bakım sayısı 19 Nisan’da 1922, en yüksek entübasyon sayısı da 14 Nisan’da 1087’ydi. Demek, bu endekste durum çok daha kötü. Ölüm sayımız 93’te. 8 Nisan’da 87, 9 Nisan’da 96’ymış. 19 Nisan’da 127 ile pik yapmış. Yani burada da hasta sayısının geldiği yere benzer ve paralel bir durum söz konusu.
Özetle, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı kadarını kabul etsek dahi (ki ben buna artık hiç inanmıyorum), yedi ay önceki, salgının henüz ilk ve azgın tırmanışı koşullarına geri dönmüş bulunuyor, ama muhtemelen gerçekte çok daha ağırını yaşıyoruz.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları












































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024