Hasan CEMAL
Dokunulmazlık meselesini düşünürken... |
Başbakan Erdoğan’ın dediği gibi, 1994’le bugün farklıdır. Ama önemli olan bu farklılığın ne olduğunu görebilmektir. Eğer bu konu yerli yerine oturtulamazsa, örneğin ‘hukuki suçla siyasi gerçek arasındaki çizgi’ görülemezse, kan ve gözyaşı akmaya devam eder. Doğru olana gelince, PKK’nın ucu açık bir ateşkes ilan etmesi ve Oslo türü bir sürecin yeniden başlamasıdır.
Öcalan suç işledi mi? Evet. Kanunlar nezdinde suçlu mu? Evet.
Zaten hapiste, İmralı’da.
Peki, devlet olarak Öcalan’la İmralı’da görüşüldü mü? Evet.
Başbakan Erdoğan’ın bilgisi dahilinde gerçekleşti bu görüşmeler değil mi? Evet.
Peki, PKK suç işliyor mu? Evet.
Kanunlar nezdinde suç örgütü mü? Evet.
Peki, devlet ve hükümet, PKK ile görüştü mü? Evet.
Bu görüşmeler Başbakan Erdoğan’ın bilgisi dahilinde gerçekleşti değil mi? Evet.
Başbakan Erdoğan, şimdiki MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı kendi özel temsilcisi olarak Oslo’daKandil’den gelen PKK temsilcileriyle kapalı kapılar arkasında yapılan toplantılara gönderdi değil mi? Evet.
Öcalan’a terörist başı, PKK’ya terör örgütü demeyi sürdürüyorsun, biri suçlu, diğeri suç işliyor ama devlet ve hükümet olarak onlarla görüşebiliyorsun.
Bu nasıl olabiliyor?
İşte, ‘hukuki suç’la siyasi gerçek arasından geçen çizgiyi görmeden soruların yanıtı yerli yerine oturmaz.
Ya da kafan karışır.
Evet, 1990’larla bugün farklıdır. 1990’ların PKK’sı ile bugünün PKK olgusu siyaseten farklı olduğu içindir ki, yirmi yıl öncesiyle bugün mukayese edilemez.
PKK bugün yalnız dağda değil, şehirlerde de var. Sivil toplum kuruluşlarında da var. Halkın oyuyla seçilen 100 küsur belediyede de var. Yüzde 10 barajına rağmen sandıktan çıkan 36 milletvekilinin seçiminde de var. 2011 genel seçimlerindeki 2.5 milyon küsur oyda da var.
Siyasi gerçek dediğim bu.
1990’ların özellikle ilk yarısında bu siyasal gerçek bu kadar belirgin değildi. Devlet bütün gücüyle PKK’nın üstüne gitti, giderken de hukuktu, insan haklarıydı hiçbir şey takmadı.
Siyasi cinayetler işledi.
Faili meçhuller yaptı.
Köyleri zorla boşalttı.
Evlerinden barklarından edilen yüz binlerce Kürt köylüsü kendi yurtlarında sürgün edildi, şehirlere göç ettirildi.
Peki, PKK bitti mi?
Darbe yedi ama bitmedi.
Çekilen acılar PKK’nın toplumsal desteğini büyüttü, kitlelere daha çok nüfuz etmesini sağladı. Zorunlu göçler, PKK’nın şehirlere yerleşmesine kapı açtı.
Siyasi gerçek dediğim budur.
Bu öyle bir gerçek ki, Kürt sorunuyla PKK’nın özellikle 1990’larda yaşanan acılarla iç içe geçmesinden kaynaklanıyor. 1990’la bugünün temel farkı da bu.
Ve Ak Parti iktidarı bu farkı bir ara görür gibi oldu ama sonra gözardı etti, gözden kaçırdı.
Ak Parti sözcüleri soruyor:
“1990’ların mecburi göçleri mi var? Zorla köyler mi boşaltılıyor, yakılıyor? Faili meçhuller mi yaşanıyor?”
Evet, yok bunlar.
Ama unutmayın.
1990’ların başlarında daha çok dağda bir güç olan PKK bugün şehirlerde de, sivil toplum örgütlerinde de, belediyelerde de, siyasetin içinde de var.
Bu siyasal ve toplumsal gerçeğe rağmen sen hâlâ ‘elde sopa’yla sonuç alabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun.
Ayrıca, bugün şehirlerde ‘faili meçhuller’le canından olanlar yoksa da, KCK operasyonları ve davalarıyla özgürlüklerinden olanlar her geçen gün çoğalıyor.
Şimdi buna -Uludere’den sonra- bir de BDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması eklenirse, durum iyice içinden çıkılmaz hale gelir.
Yineliyorum:
Doğrudur, Başbakan Erdoğan’ın dediği gibi, 1994’le bugün farklıdır.
Ama önemli olan bu farklılığın ne olduğunu, nerelerden kaynaklandığını görebilmektir.
Eğer bu konu yerli yerine oturtulamazsa, örneğin hukuki suçla siyasi gerçek arasındaki çizgi görülemezse, kan ve gözyaşı akmaya devam eder.
Diyarbakır’ın önde gelen ailelerinden, Ak Parti üst kurul delegesi Avukat Muhammed Akar’ın şu sözlerine lütfen kulak verin:
“Herkesi büyük bir ümide sevk eden demokratik açılımın yerini askeri operasyonlar, gözaltı ve tutuklamalar, gençlerin ölü bedenleri ve anaların gözyaşları aldı. Şimdi de BDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması ile gerildik.
Birkaç yıl önce elinde silah olanları dağdan indirmiş, siyasi müzakerelere girişmiştik. Şimdi siyasilere dağ yolunu gösteriyoruz.
BDP’nin üstüne gidildikçe oyları artıyor. Yaptığı hatalar görülmez oluyor. AK Parti’ye oy veren muhafazakar Kürtler bile BDP’ye yönelmeye başladı.
Zira şu anki algı:
‘AK Parti mağrur, BDP ise mağdur.’
Bu bölgede her zaman mağdur kazanır. Askeri operasyonlar, gözaltılar, tutuklamalar, yol kontrolleri, yayla yasakları daima PKK’ya taban kazandırdı.
87 yıldır isimler, partiler, hükümetler değişiyor ama Kürt sorunu büyüyerek devam ediyor. Kaynaklarımızı tüketiyor bizi yoksullaştırıyor. Daha önemlisi evlatlarımızı bir daha geri gelmemek üzere bizden alıyor.” (Şahin Alpay’ın 6 Aralık 2012 tarihli Zaman’daki yazısından)
Son söze gelince:
Doğru olan, PKK’nın ucu açık bir ateşkes ilan etmesi ve Oslo türü bir sürecin yeniden başlamasıdır.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024