İbrahim Kahveci
Yazıyı yazmaya başlamadan önce kaçıncı defa bilmiyorum ama yine AYLA filmini seyrediyordum. Seyrediyordum diyorum, çünkü yine gözüm dolu şekilde dayanamayıp sonunu bekleyemedim. Aynı sahneleri defalarca izlememe rağmen yine ağlamaklı şekilde kalktım ekranın başından.
Büyük kızım “baba yine mi dayanamadın” dedi. Oğlum ve küçük kızım gelmeden odadan kaçtım aslında.
Masamda öylece oturup düşünüyorum. Biz neden insan sevgisini bu derece kaybettik? Biz neden bu hale geldik?
Bu öyle soyut bir kavram değil. Hani yeni nesil çok kötü, eskiler çok iyi falan diyerek klasik bir nesil çatışmasından bahsetmiyorum.
Bakın… Ülkemizde şu anda iktidarda benim adına “Kutsal İttifak” dediğim, ana omurgası AK Parti ve MHP’den oluşan Cumhur İttifakı var. Eskiden dini duyguları yüksek AK Parti’nin yanına Milliyetçi duyguları yüksek MHP’de eklendi ve böylece Kutsal İttifak oluştu.
Kutsal İttifak oluştu da ülkeye bir faydası mı dokundu?
***
Bir tablo beni çok ama çok yıkıyor. Adeta gördükçe, düşündükçe mahvoluyorum.
Bu tablo “Yolsuzluk Tablosu”
Adına “Yolsuzluk Algı Endeksi” diyorlar.
Türkiye 90’larda dünya sıralamasında 30-40 ülke arasındaydı. Sonra 28 Şubat geldi ve sonrasında 50-60 sıralarına yükseldik. Ve şimdi… Yani 2 yıl öncesi yolsuzluk sıralamasındaki yerimiz 115’de.
Yani yolsuzluk liginde çok hızlı yükseliyoruz.
Ne zaman büyük kopuş yaşadık? Elbette 2014 sonrası…
Türkiye için 2014 gerçekten büyük yıkımın başladığı tarih. Hani doğum oranlarına bakıyoruz orada da yıkım 2014’de başlıyor. Ben Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonraki döneme ‘Büyük Buhran’ ve ‘Büyük Yıkım’ dönemi diyorum.
2014 sonrası toplumda mutluluk düzeyi hızla çöküyor. Aynı zamanda gelecek umudu da hızla düşüyor. Ve en önemlisi yolsuzluk endeksinde hızlı bir artış başlıyor.
Yolsuzluk Endeksinde 2015 yılında 66’ncı sıradayken 2016 yılında 75’inci sıraya çıkıyoruz. Ve nihayetinde 2022’de 100’ler sıralamasının üzerine geliyoruz.
Ne oldu, nasıl oldu da yolsuzluk liginde hızla bozulma yaşanıyor?
Dindar ve Milletçi anlayışın tam tersine ülkede yolsuzluk hareketini düşürmesi beklenirdi. Neden Müslüman ve milliyetçi kadroların döneminde yolsuzluk bu kadar arttı?
***
Mesela Danimarka, Finlandiya, İsveç, Hollanda, Almanya, İrlanda vs ülkelerde Müslüman ve Milliyetçiler mi iktidarda? Neden onlarda yolsuzluk bu kadar azken bizde hızla yolsuzluk yükseldi?
Rahmetli Adnan Kahveci “Bir ülkede yöneticiler fakir olmalıdır ki halk zengin olsun; yöneticilerin zengin olduğu yerde halk fakir olur” demişti.
2014 sonrası tam bu tabloyu gösteriyor. Yolsuzluk Endeksinde sıra kaybettikçe Türk Halkının yoksulluğu arttı.
Hatta öyle yoksullaştık ve gelecek umudunu kaybettik ki, ülkede aileler çocuk yapamaz noktaya geldi. Yeni aile başına doğum oranı 2014’de 2,19 iken şimdi 1,51’e geriledi. Doğan bebek sayısı nüfus artmasına rağmen 1 milyon 351 binden 958 bine düştü.
Daha açısını söyleyeyim: Milliyetçilik açısından önemli görülen Karadeniz, İç Anadolu, Ege gibi il ve bölgelerimizde doğum oranı 1,20’lere kadar düştü.
Bu derece yolsuzluk artışı ile doğum oranı düşüşü arasındaki ilişki hangi Vatansever’i rahatsız etmez? Ya da ülkede bu derece yolsuzluk artışı hangi dindarı rahatsız etmez? Para ile iman aynı yerde durmuyor, bu belli. O zaman neden birçok cemaat-vakıf gibi yerler kamudan yer kapmaya-koltuk kapmaya-rant kapmaya çalışırlar?
Bilmezler mi ki bu yolsuzluk artışı onlarında payları ile yaşanıyor.
***
Meselemiz keşke sadece yolsuzluk olsa… Eğitim ve teknolojiyi bitirdik. Değer üretemiyor ve refah artışı sağlayamıyoruz. Maalesef kalıcı fakirliğe ülkeyi hapsettik.
Toplumda yapısal bir çöküş adeta her alanda yaşanırken her nedense buna ilk karşı çıkması gereken Vatansever ve Dindarlar adeta işin içinde mutluluk paylaşıyorlar.
Ya da acaba diyorum bir gizli el Türkiye’de dindarlık ve milliyetçilik üzerine büyük yıkımı mı gerçekleştiriyor? Çünkü bu yolsuzluk endeksi ile bu iki kavram asla ve asla uzun vadede yan yana yürüyemez.

Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları









































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.12.2025
26.12.2025
24.12.2025
22.12.2025
18.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
11.12.2025
9.12.2025
8.12.2025