İbrahim Kahveci
Ülkemiz tarihi bir ekonomik kriz içerisinde.
İşsizlik açısından 1994 ve 2001 krizlerini adeta mumla arıyoruz.
Henüz krizin başında olduğumuzda yüksek işsizliğin yapısal sorunları ile yüzleşmedik.
Ama çok süremizde kalmadı.
Yakında çok farklı sosyolojik sorunlar yaşayacağımız aşikar.
Bu tarihi krize nasıl sürüklendik?
İlki 17 yıllık iktidar sürecinin getirdiği hastalıklardan geliyor. AK Parti iktidara geldiğinde Kemal Derviş-IMF önceliğinde yazılmış “Güçlü Ekonomiye Geçiş” programını kucağında buldu.
Hatta bu programı Derviş döneminden bile daha disiplinle uyguladı ve ülke krizden çıktı. Ama adı üzerinde “Geçiş” programı olmasına rağmen bu programın miadı dolduğunda da uygulamaya devam etti.
Ne mi oldu?
2001’de devletin kasası ve bankaların kesesi boşalmış olduğundan bu noktaları hedefleyen program ilelebet uygulandı.
Devlet şiştikçe şişti.
Şiştikçe nerede verimsiz iş varsa ona imza attı.
Şiştikçe ne kadar verimsiz ve gösterişli yatırım varsa oraya gitti.
Devlet şiştikçe özel sektör zayıfladı. Zayıflığını da kredi-dış borçlanma ile kapattı.
Devlet şişti ama tüketimi destekleyerek; üretimi ve katma değeri pek düşünmedi.
Daha çok limon, daha çok hıyar satarak ihracatını artırmanın peşinde koştu.
Ve sistem tıkandı.
2006-07’de Derviş programını sonlandırıp yeni bir ekonomi programı yapılması gerekirken hala aynı programda devam ediyoruz.
Kabul edelim: AK Parti kadrolarında yeni bir ekonomi programı yazacak bir ışık görülmemektedir.
Hala kredi
hala tüketim
hala borçlanma-borçlandırma diyoruz.
Ufkumuz bu.
***
Ama asıl sorun ikinci aşamada.
Mayıs 2016 sonrası adeta finansal kriz başladı. Seçilmiş Başbakanı atanmış Başbakan ile değiştirdik. Ardından 15 Temmuz ile oluşan “Milli Birlik” gücünü dağıtarak OHAL’e geçtik.
Ekonomide ise, 400 yıllık iktisat biliminin bulamadığı bir buluşa imza atarak enflasyon-faiz teorisi ile işleri tıkadık.
Merkez Bankası da kilitlendi tabii.
Yüzde 7,5 TL faizine “Faiz Lobicileri” diye suçlayan kadrolar, bu sefer dolara yüzde 7,5 faiz ödemeye başladılar.
Ama kimse kendinde sorun veya yanlış aramadı.
Herkes suç ve suçluyu dışarıdan gösterdi. “Şer Güçler” teorisi ile kendilerini adeta sorumsuz ve suçsuz ilan ettiler.
Tabii ki gelinen noktada hiçbir sorun da çözülemedi.
***
Bugün diplerde yaşanan küçük bir kıpırtıyı “paçayı kurtardık” şeklinde sunuyorlar.
Kurtulan hiçbir şey yok.
Ekonomide düzelen hiçbir şey yok.
Dün verileri açıkladım: Kamu kaynakları ile seçim döneminde resmen para yağdırılmış, ama düzelen hiçbir şey yok.
Şimdi o paralar da olmayacak.
Yılın ortasında kalakalacağız.
Bankalar kredi veremeyecek, çünkü buldukları kaynakla dış borçlarını ödüyorlar.
Kredi faizleri de öyle suni düşemeyecek, çünkü dolarizasyonu önlemek için TL faizleri baskıdan kurtulur kurtulmaz 22,0-23,0’lere fırladı.
Piyasa önce enflasyonda kalıcı iyileşmeyi görmek istiyor.
Ama Merkez Bankası dahil çöken ekonominin altında kalan cari fazlaya güveniyor. Orada bir ışık yok. Üretim artırarak cari açığı kapatmıyoruz. Tüketimi kısarak ve ekonomiyi daraltarak cari açık kısılıyor.
Bugün üreticiyi destekleyici yapısal ne yapıyoruz ki? Ya da gelecek açısından iyi bir adım ne attık?
Bakın aslında ASO Başkanı Nurettin Özdebir bir kaç sorunu özetlemiş:
1-Büyüme için kredi kullanmayı politika yapıcıları bırakmalı. Küresel sermaye artık kredili büyümeyi finanse etmiyor. (Vay şer güçler vayy..)
2-Dağa taşa üniversite açarak eğitim ve beşeri sermayeyi zenginleştirmiyoruz. Önemli olan sayı değil, KALİTE.
3-Ekonomide en önemli şey GÜVEN. Güven olmayan yerde ne tüketim, ne de üretim olur.
4-Özel sektör borcunu geri ödeyemiyor. Bir çok şirket batıyor.
Sorunlar saymayla bitecek gibi değil. Ama en önemli sorun, sorunun bizden olduğunu kabullenmeyişimiz.
O zaman ekonomi yönetiminin önemi ve gerekçesi nedir?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025