Kurtuluş TAYİZ
Masanın başında Murat Karayılan var. Toplantının ciddiyeti masada oturanların yüzlerinden rahatlıkla anlaşılabiliyor. Duvarda Öcalan’ın resmi asılı. Bu tablo Öcalan’ın toplantı üzerindeki hâkimiyetini de yansıtıyor. Öcalan’ın yeni yol haritasını kaleme aldığı mektuplar olmasa zaten böyle“tarihî” bir kare ortaya çıkmayacaktı.
Oysa daha aylar önce gerillayla kucaklaşan BDP’liler büyük tepkiyle karşılanmışlardı.Haklarında soruşturma açılmış ve Başbakan Erdoğan tarafından Meclis’ten atılmayla tehdit edilmişlerdi.
Bugün Kandil’de poz verecek noktaya gelinmesinde doğrusu ne BDP’nin ne de PKK’nın payı var; Öcalan ve Başbakan Erdoğan barış için kararlılık göstermese, çatışma ve ölümler daha uzun bir süre devam edecekti. Tabii bu risk tümden ortadan kalkmış değil; zira Kandil resmî olarak henüz kararını vermediğini açıkladı. Öcalan’ın yol haritasına ilişkin kaygı ve endişe kaydı koymayı gerekli gördüler.
Kandil’in gerçekte ne düşündüğü ve nasıl davranacağı merakla izleniyor. Bu konuda Murat Karayılan’ın açıklamaları bir fikir verebilir. Karayılan’ın önceki günFırat Haber Ajansı ’na yaptığı değerlendirmelerden her tarafa çekilebilecek görüş ve tesbitler çıkarılabilir. İyimserler, kötümserler, ihtiyatlı veya temkinli olanlar kendi ruh hâllerine uygun sözleri bulabilir bu konuşmada. Ayrıca konuşan da bir politikacı, yani baştan aşağı taktik bir metin olarak da değerlendirilebilir Karayılan röportajı.
Ancak buna rağmen Karayılan’ın performansı dikkat çekiciydi; politikacılardan daha çok barış mesajı vermesi dikkat çekiciydi. “İkide bir silah bırakmayı gündeme getirmeyin” diye nutuk çeken sivil siyasetçilerin yanında Karayılan daha sivil duruyordu. Bu yönüyle yıllardır parlamenterlik yapan BDP’lilerden daha inandırıcı ve etkili olduğunu söyleyebiliriz.
CHP ve MHP’ye“Siz Savaşmak mı istiyorsunuz? Ee savaşırsanız biz de 50 yıl daha savaşabiliriz. Bir arada yaşanacaksa bunun çözüm formülünü bir biçimde bulmak gerekiyor” diye seslenen Karayılan’ın, barış dersi vereceği akıllara sanırım pek gelmezdi.
Bir yandan Türkiye’deki politikacılara seslenirken Karayılan, diğer yandan da kendi örgütünü ve tabanını liderinin hazırladığı yol haritasına ikna etmek için dil döküyor. Barıştan kendilerinin kazançlı çıkacağını şöyle anlatıyor:“Burada kesinlikle tüm tarafların kazanacağı yepyeni bir çözüm çerçevesi sözkonusudur. Hiç kimsenin kaybetmediği, herkes açısından ‘kazan kazan’ formülünün sözkonusu olduğu bir çerçeve eksen alınıyor. Burada geri adım atma, ileri adım atma, kazanma ya da kaybetme değil, herkesin kazanacağı bir formülasyondan bahsediliyor.”
Bu sözlerle Öcalan’ın hazırladığı yol haritasının makul bir çözüm projesi olduğunu anlatmaya çalışıyor.
Benim bu açıklamalardan anladığım şu: Kandil’in itirazları yol haritasının uygulanmasına dönük kısımlarına odaklanmış durumda, Öcalan’ın çizdiği stratejik çerçeveye bir itirazları yok.
Önümüzdeki günlerde Öcalan’a iletecekleri mektupta teknik-taktik itirazları dile getirmeleri bekleniyor. Silahlı güçlerin sınır dışına çekilme takvimine itiraz edebilirler, çift taraflı ateşkes şartı koşmaları da bekleniyor. Öcalan’ın bu itirazlara ara formüller bulmakta zorlanacağını hiç sanmıyorum.
Teknik itirazları küçümsemek elbette hata olur, burada basit bir etken bütün barış planını çökertmeye yetebilir. Bu yüzden en küçük itiraz bile dikkate alınmak zorunda. Öcalan hazırladığı taslağı yeniden revize edebilir. Eklemeler, çıkarmalar yapabilir; fakat bu küçük rotuşların yol haritasının özünü değiştirmesi beklenmiyor.
Hükümetin karşı çıkabileceği bir çözüm projesinin İmralı’dan çıkması zaten gerçekçi olmaz. Her iki tarafın da kazanacağı bir çözüm formülünün bulunabileceğine inanıyorum.
Yazarlar
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019