12 Kasım 1999 tarihinde büyük bir felaket yaşayan Düzce gecikmeli olsa da eski günlerini geride bırakarak hızla büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Doğal olarak nüfusu da hızla artıyor. Artışa paralel olarak altyapı hizmetlerinin yetersiz kalışı, istihdamı sağlayacak yatırımların yetersizliği işsizliği arttırırken, bugüne kadar yaşanmamış toplumsal olayların yaşanması Düzce’ye neler oluyor? Sorusunu gündeme getiriyor.

İşten çıkartılan işçilerin üzerine araba sürmeler, büyük bir mağazanın terasına çıkarak kucağında çocuğu ile intihar girişimine kalkışması, liseli kız öğrencinin kaçırılıp katledilmesi toplumu derinden sarsan olaylar. Yöneticilerin gelecekte daha büyük sorunlarla karşılaşmaması için şimdiden önlem almaları için bu olaylar birer işaret fişeğidir.

Düzce’nin en önemli sorunlarından birisi de trafik sorunudur. Yollarımız arabalar yeterli gelmiyor. Ayrıca yollar park edilmiş arabalarla tıkanmış, yaya kaldırımları dükkan sahipleri tarafından, işgal edilmiş yayalar araba yolunda ne zaman ve nereden çıkacağı belli olmayan bisikletliler. Velhasıl tam kargaşa yaşanıyor. Yazıyı hazırlarken Belediye Başkanı sayın İsmail Bayram, İstanbul Caddesi’ni trafiğe kapatılacağının haberini veriyordu. Son günlerde D-100 üzerinden üst geçitlerin yapılması gecikmiş olsa da burada trafik olaylarının azalmasına neden olacağı için olumlu adımlar olarak önemli çalışmalar. Bugünü kurtarmaya yönelik yaparsanız, yarınlar da daha güzel sözlerle anılmazsınız.

Kalıcı Konutlar yerleşimi açılalı 10 yıl olmasına rağmen halen yolun tamamlanmadığı, doğal gaz çalışmalarında, su arızası gibi çalışmalarda kazılan yolların kısa sürede kapatılmaması, yeraltındaki elektrik kablolarının açıktan direkler arasında çekilmesi, önemli kazalara neden olabilir. Yeni yapılan camilerin yanındaki barakaların yarattığı çirkin görüntüler daha ne kadar devam edecek. Kalıcı Konutlarda oturanlara da seslenmek istiyorum; Park ve bahçelerin durumu içler acısı, bazı iş merkezleri tinercilerin üssü haline gelmiş. Yerel yöneticiler buralarda görevli bulunduramazlar mı?

3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle engelliler gündeme geldi. Hala düzce engellilerin rahatça günlük yaşantılarını sürdürebilecek koşullara sahip değil. Gerçi son yıllarda bu alanda önemli adımlar atıldı. Engelli yurttaşlarımızın önündeki engelleri yok edersek o zaman çağdaş bir Türkiye yaratmış oluruz.

Mehmet AKBACAK