Mehmet BARANSU
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın askerlikten kaçmak için nasıl sahte çürük raporunu aldığını 17 Eylül 2012 günü bu köşeden sizlerle paylaşmıştım. Okuyamayanlar, unutmuş olanlar için kısaca hatırlatayım. Yıldırım, 1983 yılında askerden kaçmak için ayağı altı santim kısa olan kuzeni Osman Yalçın’ı yerine muayeneye sokmuş ve sahte çürük raporu almıştı. Raporu, konuyla ilgili belgeleri (sayı ve tarih numaralarını vererek), raporun altında imzası bulunan doktorların isimlerini yayımlamıştım. Doktorlardan biriyle de görüşmüştüm.
Yayımladığım belge ve yazdığım yazı basında ve kamuoyunda geniş yer buldu. Aziz Yıldırım da konuyla ilgili “ilginç” bir açıklama yaptı. İlginç diyorum çünkü, yazdıklarımın yalan olduğunu söyleyemeyen Yıldırım, şark kurnazlığı yapıp, “belgelerin orijinallerini açıklasınlar” dedi. Ardından da “bana 24 saat verip orijinallerini yayımlamazsam mahkemeye vereceğini”açıkladı.
Yaptığı tam bir şark kurnazlığıydı, çünkü sahte çürük raporunun orijinalleri bende değil, o sahte raporu veren hastanede, Milli Savunma Bakanlığı’nda ve Askere Alma Daire Başkanlığı’ndaydı.
Mahkemeye verilip verilmediğimi merak ettiğinizin farkındayım. Sosyal paylaşım sitesinden de bu yönde çok sayıda soru geliyor. Hemen söyleyeyim. Aziz Yıldırım’ın 24 saatinin bugün itibariyle 24x17 gün olduğunu bilememişim. Anlayacağınız mahkemeye henüz verilmedim.
Bu kadar giriş yapmamın aslında bir nedeni var. Sadede gelip, asıl konuya gireyim. Yıldırım’ın ilk 24 saatinin dolmasını bekleyip, ardından konuyla ilgili Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’na bazı sorular sordum. Her iki kurum da bana döndü.
Genelkurmay Başkanlığı konunun muhatabının kendileri değil, Milli Savunma Bakanlığı olduğunu açıkladı. Bunu bildiğimi, idari yönden çürük raporunu veren personelleriyle ilgili soruşturma açıp açmayacaklarını yineledim. Savunma Bakanlığı’nın konuyu incelemesinin ardından kendilerine yapılacak suç duyurusuyla konuyu ele alacaklarını belirttiler.
Genelkurmay’ın ardından Milli Savunma Bakanlığı’yla da sayısız görüşme yaptım. Hatırlayabildiğim kadarıyla 10’un üzerinde telefon görüşmesi oldu. Sorularımı ve suç duyurumu yazılı olarak istediler. Kendilerine 18 eylül günü şu faksı çektim:
“Taraf gazetesindeki ‘KOZMİK KÖŞE’ başlıklı köşemde 17 Eylül 2012 günü Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın 1983 yılında askerden kaçmak için nasıl sahte çürük rapor aldığını belgeleriyle yayımladım. Sahte çürük raporlarının sayı ve tarih numaralarını verdim.
Bakanlığınızdan konuyla ilgili bazı sorularıma cevap verilmesini istiyorum.
Konuyla ilgili herhangi bir hukuki süreç başlatacak mısınız? Sahte çürük raporunu veren personel kimlerdir? Bu kişilerle ilgili soruşturma açılacak mı? Aziz Yıldırım’ın kendi yerine kuzeni Osman Yalçın’ı muayeneye soktuğu doğru mudur? Osman Yalçın da tıpkı Aziz Yıldırım gibi aynı raporu aldı mı?
Bakanlığınız başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti kurumlarını kandırıp, sahte belgelerle vatani görevini yapmaktan kaçan Aziz Yıldırım’la ilgili herhangi bir işlem, soruşturma yapılacak mı?”
İşte bu faksımın ardından bakanlık yetkilileri konunun değerlendirildiğini, birkaç gün içinde yazılı olarak bana döneceklerini söylediler. Sürenin dolmasının ardından tekrar aynı yetkililerle görüştüm. Değerlendirmenin devam ettiğini, Bakan İsmet Yılmaz’a konunun arz edileceğini, ardından yazılı olarak bana dönüleceği söylendi.
Uzatmayayım. Aynı yetkiliyle beş altı kez görüştüm. Son görüşmemiz geçtiğimiz hafta gerçekleşti ve kendisinden ilginç bir cevap aldım: “Konu bizi aşıyor, cevap veremeyeceğiz, siz Sayın Bakan’la direk görüşün.”
Bu cevap üzerine Sayın Bakan Yılmaz’ın özel kalemini aradım. Konuyu ilettim. En yakın zamanda bana dönüleceğini söylediler.
Bu işin peşini bırakmaya niyetim yoktu. Tam dört kez Sayın Bakan’ın özel kalemiyle görüştüm. Son iki görüşmemde de şu notu ilettim: “Şike ve teşvik suçları işleyenleri Meclis bir gecede kurtardı.15 gündür Sayın Bakan’ın konuyu sürüncemede bırakmak için her şeyi yaptığını görüyorum. Sayın Bakan da tıpkı Meclis’in yaptığı gibi çürük raporu alan Aziz Yıldırım’ı kurtarmaya mı çalışıyor?”
Özel kalem notun aynen Sayın Bakan’a iletildiğini, perşembe günü bana döneceklerini söyledi. Kendilerini cuma gününe kadar bekleyeceğimi, cevap gelmezse konuyu kamuoyuyla paylaşacağımı belirttim.
Tahmin ettiğim gibi Sayın Bakan dön(e)medi.
Şimdi buradan Sayın Bakan Yılmaz’a soruyorum. Bir günde araştırılıp ortaya çıkarılacak bu olay neden incelenmedi? Ya da incelendiyse ortaya çıkan sonuçtan niçin korkuldu? Bakanlık yetkilileriniz “bu konu bizi aşıyor” neden dedi? Konuyu inceleyecek misiniz? Sahte çürük raporu alanları ve raporu verenleri yargı önüne çıkaracak mısınız? Yoksa bir gecede şike yasasıyla Meclis’ten kurtarılanlar yine mi korunacak?
NOT: Aziz Yıldırım’ın 24 saat süresi henüz dolmadığı için artık beklemeye tahammülüm kalmadı. Mahkemeye gitmesi için cuma gününe kadar kendisine süre vermiştim. O süre doldu. Bugün sahte çürük raporuyla ilgili belgelerle hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Umarım savcılık da Milli Savunma Bakanlığı gibi konuyu kapatmaz. Şehitlerin kemiklerini sızlatmaz.
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015